Diyarbakır'da Gazze için dua ve basın açıklaması

Diyarbakır'da Gazze için dua ve basın açıklaması

Ramazan boyunca her cuma Gazze için bir araya gelme kararı alan İslami kuruluşlar, ilk cuma gecesi Cebel-i Nur Camiinde buluştu.

Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları, birlikte kıldıkları teravih namazının akabinde Gazze için duada bulunup basın açıklaması okudular.

Ramazan ayı boyunca her cuma gecesi bir camide teravih namazında Gazze için buluşma kararı alan İslami Sivil Toplum Kuruluşlarının ilk cuma gecesi buluşma yeri Cebel-i Nur Camii oldu.

Teravih namazının ardından cami önünde toplanan kalabalık, Gazze için duada bulundu.

Dua sonrası okunan basın açıklamasında ise iktidardan İsrail ile ticareti sonlandırılması talep edildi.

Basın açıklaması metni:

FİLİSTİN DAVASI, “İNSAN” OLANLARIN DAVASIDIR ARTIK

15 Mart 2024

İşgalci Siyonist rejim, kurulduğu günden beri Filistin topraklarını işgal etmek suretiyle, on binlerce insanı öldürmüş, yüz binlerce insanı yaralamış, sakat bırakmış; mallarına, ibadethanelerine, hastanelerine, okullarına zarar vermiş ve onları evsiz bırakmıştır. İşgalci rejim işgal ettiği Filistin topraklarında büyük bir ambargo ve kuşatma uygulamış, Gazze’yi açık hava hapishanesine çevirmiş, Gazze halkına insani yardımların ulaşmasını engelleyerek büyük bir insanlık suçu işlemiştir.

İşgalci İsrail güçleri, 7 Ekim sonrası süreçte, silahsız ve savunmasız Gazze halkını havadan ve karadan, hedef gözetmeksizin ve asker-sivil ayrımı yapmaksızın bombalamaya başlamıştır. Bu süreçte Siyonistler hiçbir hedef gözetmeksizin okul, cami ve hastane gibi savaşta dahi mutlak surette korunması gereken insanların topluca bulundukları alanları bombalamak ve doğrudan sivilleri hedef almak suretiyle binlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermiştir.

Dünya genelinde yapılan eylemler ve gösterilen tepkilere rağmen bu tutumundan vazgeçmeyen Siyonist rejim, 7 Ekim 2023 gününden bugüne dek geçen altı aylık sürede, kimyasal silahlar da kullanarak 30.000’den fazla insanı katletmiş, on binlerce insanı ağır yaralamış, Gazze halkını açlık ve sefalete mahkûm etmiştir.

Bütün bu saldırılar yetmiyormuş gibi Gazze’ye insani yardımın girilmesine hiçbir şekilde izin verilmiyor. Bu mübarek Ramazan ayında bile Siyonistlerin katliamları devam etmekte, Gazze halkının maruz bırakıldığı açlık ve yokluğun önüne geçilememektedir. Filistin’in her gün binlerce tır yardıma ihtiyacı varken çok az miktarda  tırın girmesine izin veriliyor. Mısır, Gazze sınırına beton barikatlar kurup jiletli teller ile sınırı güçlendiriyor. Siyonizm işbirlikçisi devletlerin ve şirketlerin, soykırıma olan aleni desteği artarak sürüyor. Bir avuç mazlumun karşısında bütün dünya zalimleri tek safta saldırmaya devam ediyor.

Biz Diyarbakır’dan bu mübarek Ramazan ayında bütün vicdan sahiplerine sesleniyoruz:

Filistin ve Gazze halkını yalnız bırakmamak insani, vicdani ve imani bir sorumluluktur. Ayrıca şunu da belirtme isteriz ki mazlumları terk etmenin, dünya ve ahiretteki sonuçları çok ağır olacaktır. İşgalcileri püskürtmek, haksızlıkların ve soykırımın karşısında durmak gayesiyle ümmetin bir araya gelmesi şer’î bir sorumluluktur ve bundan vazgeçilmesi, bu sorumluluğu yerine getirmeyen herkes için çok ciddi sonuçlar doğuracaktır. Nitekim Yüce Allah bu hakikati şöyle açıklamıştır: “...Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşa, fitne ve büyük bir bozgunluk çıkacaktır” (Enfal, 73).Evet Siyonist çetenin rahatlıkla yaptığı barbarlığı çok güçlü olduğu için değil, İslam aleminin sessizliğinden güç almaktadır.

Bu sebeple Mazlumlara destek olmak, işgalci siyonistlerin zulmüne ve soykırımlarına her türlü vesile ile direnmek, Gazze’ye en yakın olanlar başta olmak üzere tüm ümmetin asli vazifesidir. Aksi takdirde, bunun vebali bu sorumluluğu yerine getirmeyenlerin boynunda olacak ve fitnenin de etkisiyle büyük bir kargaşanın ortaya çıkması kaçınılmaz hale gelecek, üstelik bu fitne ve kargaşa, sadece Gazze ile sınırlı kalmayıp, Gazze’nin yanında duruş sergilemeyen herkese er ya da geç ulaşacaktır.

Bizler, herhangi bir sınırlama veya koşula bağlı olmaksızın, işgalci düşmanın veya başka bir ülkenin onayını beklenmeye gerek kalmaksızın acilen sınır kapılarının açılmasını talep ediyoruz. Gıda, tıbbi malzeme ve benzeri ihtiyaçlar acilen Gazze halkına ulaştırılmalıdır.

Ülkemiz başta olmak üzere İslam dünyasındaki liderlere açık çağrımızdır:

- Siyonist çeteninin gerçekleştirdiği katliamları kınamayı bırakın, bu katliamları durdurmak için gerekli adımları atınız.

- Sizler, siyonist çeteye karşı askeri müdahaleyi yapamıyorsanız bari siyonist çetenin bombalarından kurtulan masumları ölüme terk etmeyin!

- Eğer bunu da yapamıyorsanız ki şimdiye kadar yapmadınız, çıkın milletinizin karşısına bu zillet halinizi açık açık söyleyin ki size karşı bir umut beslenmesin.

- Gazze’de çocuklar açıktan ölüyor, artık neyi bekliyorsunuz!

- 57 İslam ülkesi tamamen Mısır ve Gazze toprağında olan Refah sınır kapısından yardımları geçiremiyor! Bu kadar mı acizsiniz!

- İzzet yurdunun şerefli mücahidleri, sizden askeri müdahaleyi beklemiyor, sizden sadece masum sivillere sahip çıkmanızı talep ediyor.

İktidara da açık ve net biçimde çağrıda bulunmak istiyoruz;

İSRAİL İLE TİCARETE SON VERİN!

Uluslararası Adalet Divanı tarafından soykırım suçunun işlendiği yönünde ciddi emareler bulunduğu tespiti yapılmışken, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Türkiye’den İsrail’e yönelik olarak ticari faaliyetlerin aralıksız olarak devam ettiği görülmektedir. Limanlar işlemekte ticaret devam etmektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin verilerine göre İsrail’e yapılan ihracat kalemlerinin başında demir-çelik gelmektedir. Özellikle 7 Ekim sonrası ihracat rakamlarına bakıldığında belirli ihracat kalemlerinde azalma olmasına rağmen özellikle silah ve mühimmat yapımında kullanılabilecek demir-çelik ihracatında belirgin bir artışın olduğu gözlenmektedir.

Vicdan sahibi tüm duyarlı kişi ve kuruluşlar bu duruma tepki göstermiş, eylemler ve basın açıklamaları yapılmış, bu ticaretin kirli bir ticaret olduğu, söz konusu ticari faaliyetlere devam etmenin ahlaken ve vicdanen kabul edilemez olduğu ve hepsinden öte TCK gereği açık bir suç olduğu defalarca dile getirilmiştir. Tüm bu uyarı ve ikazlara rağmen ticari faaliyetlere son verilmediği gibi resmi veriler ile de sabit olduğu üzere İsrail’le ticaret daha da artmıştır.

Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları olarak;

1.)        Sisi’nin zulmü devam ederken, masum insanlar idam edilirken, refah sınır kapısı kapalı dururken normalleşme olmaz diyoruz.

2.)        İşgalci ve soykırımcı İsrail ordusuna, hammadde, mühimmat, silah, gıda, yapı malzemesi, yakıt ve enerji temin eden; silah yapımında kullanılabilecek ürünleri ve her türlü askeri malzemeyi ihraç edilmesinin derhal durdurulmasını, limanların İsrail kapatılmasını istiyoruz.

3.)İşgalci ve soykırımcı İsrail hükümetine, işgalin devamına ve yukarıda belirtilen suçların işlenmesine katkı sağlayacak nitelikte gıda, giyim ve sair yaşam ürünleri ile maden, kimyasal ürün, elektrik, yakıt ve sair enerji desteği sağlayan, gerçek kişi tacirler ile tüzel kişi şirket yöneticilerinin, tespiti ile yardım eden sıfatıyla cezalandırılmasını istiyoruz.

5-129.jpg

6-108.jpg

8-068.jpg

9-055.jpg

10-036.jpg

11-030.jpg

12-025.jpg

13-017.jpg

Önceki ve Sonraki Haberler