Atilla Yayla’ya Verilen Ceza İfade Özgürlüğüne Vurulan Yeni Bir Darbedir

Atilla Yayla’ya Verilen Ceza İfade Özgürlüğüne Vurulan Yeni Bir Darbedir

TCK 301. maddenin değiştirilmesi ya da kaldırılması tartışmalarının devam ettiği bir süreçte Atilla Yayla’nın resmi ideolojinin tüm sembol ve söylemleriyle ülke halkı üzerinde boğucu bir atmosfer oluşturduğunu ifade eden görüşlerinden dolayı cezalandırılm

TCK 301. maddenin değiştirilmesi ya da kaldırılması tartışmalarının devam ettiği bir süreçte Atilla Yayla'nın resmi ideolojinin tüm sembol ve söylemleriyle ülke halkı üzerinde boğucu bir atmosfer oluşturduğunu ifade eden görüşlerinden dolayı cezalandırılması ülkedeki çarpık yargı anlayışının somut bir göstergesidir. Bir siyaset bilimi öğretim görevlisi olarak Prof. Dr. Yayla şahsında ülkedeki resmi ideolojinin tabuları hakkında eleştirel görüş ifade eden herkes adeta Engizisyon Mahkemesi benzeri bir yargılama sürecine tabi tutulmaktadır.

Yayla'nın sözlerinin çarpıtıldığı açık olmasına rağmen mahkemenin verdiği karar cezanın aslında 'resmi ideolojiye biat' edilmediği için verildiğini gösteriyor. Bu son olay da gösteriyor ki Yargı Kurumları açısından önemli olanın ne söylenildiği, nasıl söylenildiği değil, Kemalizme biat edilip edilmediğidir.

Bir öğretim görevlisi, bir mütefekkir ya da herhangi bir kişi "neden Mustafa Kemal'in her yerde heykelleri, fotoğrafları var?" sorusunu soramayacaksa, o zaman bu ülkede sadece tabuların haricindeki konularda konuşmanın serbest olduğu, dogmaların yüceltilip erdemin ayaklar altına alındığı faşizan, hukuksuz, adaletten yoksun süreçleri daha fazla konuşmamız gerekmektedir. Aynı zamanda bu sürecin mağdurlarıyla da daha fazla dayanışma anlamına gelmektedir. Bu bağlamda Atilla Yayla'yı davet edip Gençlik Kolları'nda davaya söz konusu olan konuşmayı yaptıran AK partinin linç kampanyası ve mahkeme süreçlerinde Yayla'yı yalnız bırakması ise utanç verici bir durumdur.  

Hainlik suçlamasıyla başlayıp, üniversitede ders vermesinin engellenmesi devam eden Atilla Yayla'ya yönelik linç kampanyasının mahkemenin vermiş olduğu ceza ile gelinen noktayı son derece tehlikeli buluyoruz. Bu hukuksuz, dayatmacı ideolojik yargılama sürecini kınıyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünün ayaklar altına alındığı bu karar mevcut rejimin hukuk anlayışı adına yeni bir kara lekedir. Hukuksuz cezadan bir an önce geri dönülmeli ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

Hülya Şekerci

Özgür-Der Genel Başkanı

Önceki ve Sonraki Haberler