Danıştay’ın Katsayı Kararı ve Baro İstanbul'da Protesto Edildi

Danıştay’ın Katsayı Kararı ve Baro İstanbul'da Protesto Edildi

İstanbul Barosu’nun ikinci kez yaptığı başvuru sonrasında YÖK’ün katsayı ile ilgili son düzenlemesinin de yürütmesinin Danıştay’da oy birliğiyle durdurulması Taksim’de yapılan yürüyüş ile protesto edildi.

Özgür-Der, Mazlumder ve Eğitim Bir-Sen'in çağrısıyla Galatasaray Lisesi önünde toplanan grup Danıştay'ın hukuksuz ve zorba kararını protesto etti. Hukuksuz kararın ortağı İstanbul Barosu'nun önüne kadar yürüyen topluluk pankartlar ve sloganlar ile "Zorba Danıştay"ı ve "Darbeci Baro"yu kınadı.

"Danıştay Ancak Yürütmeyi Durdurur! Eşitlik ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramaz!", "Darbeci Baro Hesap Verecek!", "İstanbul Barosu Cuntanın Korosu!", "Danıştay Darbesine Hayır!", "Yargı Oligarşisi Halkın İradesini Teslim Alamaz!" yazılı pankartların açıldığı yürüyüş sırasında topluluk ellerinde "Danıştay'ın Balyozu Öğrencinin Tepesinde!", "Darbeci Baro Zorba Danıştay!", "Hani Katsayı Konusunda YÖK Yetkiliydi?", "İslam Düşmanı Yargı Bürokrasisi!" yazılı dövizler taşıdı.

Yürüyüş boyunca sık sık "Kahrolsun Yargı Despotizmi!", "Darbeci Baro Zorba Danıştay", "Kahrolsun Cübbeli Darbe Düzeni!", "Zulme Boyun Eğmeyeceğiz", "Meclis Uyuma, Öğrenciye Sahip Çık", "Oligarşinin Değil, Rabbimizin Kuluyuz!", "Halkın Düşmanı Darbeci Baro", "İstanbul Barosu Ergenekon Yuvası!", "İstanbul Barosu, Cuntanın Bürosu!", "Uyan Diren Özgürleş!", "Oligarşik Yargı Halkın Düşmanı", "Darbeciler Yenilecek Direnenler Kazanacak!", "Danıştay'ın Balyozu Kırılacak!", "Eşitlik Adalet Özgürlük", "Yaşasın Başörtüsü Mücadelemiz!" şeklinde sloganlar atıldı ve tekbirler getirildi.

Yürüyüş sonrasında İstanbul Barosu önünde konuyla ilgili kuruluş temsilcileri açıklama yaptı. Murat Özer, eylemin amacını açıkladıktan sonra sözü konuşmacılara bıraktı.

Topluluğa hitaben konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, ortada bir yargı kararı bulunduğunu ama bunun hukukla alakası olmayan bir karar olduğunu vurgulayarak Güney Afrika'daki apartayd rejiminin siyahilere yönelik eşitliği yok sayan ırkçı-ayrımcı uygulamalarını bugün nasıl tüm insanlık lanetle anıyorsa, bir gün bu kararların da insanlık vicdanında lanetle anılacağını ve tarihin utanç sayfasında yer alacağını söyledi. Kararı birilerinin yasal zeminde savunmaya çalışmalarının zulme kılıf bulmak olduğunu söyleyen Kaya, dayatmanın ardında darbeci mantığın ve pratiklerin bulunduğunu hatırlattı. 28 Şubat darbesinin şeflerinden Çevik Bir'in talimatıyla başlatılan bu katsayı adaletsizliğinin aradan geçen bunca zamana rağmen sürdürülmeye çalışılmasının özünde darbeci-cuntacı oluşumların statükoyu koruma çabasının yatığını belirten Kaya, İstanbul Barosu yönetiminin de bu anlamda darbeci zihniyetin sivil uzantısı rolünü üstlendiğini ifade etti. Haksızlık ve zulüm karşısında asla susmayacaklarını söyleyen Kaya, zalimlerden hesap sormaya ahdetmiş bir mücadele ile zilletten uzak kalmaya çağırdı.

Mazlumder adına konuşan yönetim kurulu üyesi Av. Elif Uzunpınar ise kararın hukuki dayanaklarının olmadığına dikkat çekti. Baronun başvurusuyla Danıştay'ın ikinci kez bu kararı aldığını belirten Uzunpınar, baroyu, asıl görevi olan avukatların mesleki sorunlarıyla ilgilenmeye ve eğitimden elini çekerek binlerce insanın mağduriyetine yol açan tutumlardan kaçınmaya davet etti. Danıştay 8. Dairesi'nde görülecek olan davada müdahil olma talebinde bulanacaklarını da ifade eden Uzunpınar, meslek liseli öğrenciler ve ailelerine de haklarına sahip çıkmaları, Danıştay 8. Dairesi'nde görülmekte olan davaya müdahil olma talebinde bulunmaları için çağrıda bulundu.

Eğitim Bir-Sen 6 Nolu Şube Başkanı İdris Şekerci de Danıştay kararını Mekke müşriklerinin helvadan put yapıp acıkınca putlarını yemelerine benzetti. Türkiye'de yargıçların hâkimiyetinde bir devleti istemediklerini belirten Şekerci, halkın iradesine ipotek koyanların yaptıklarının hesabını vereceklerini söyledi. "Eşitlik, eşitler arasında olur!" ifadesini de hatırlatan Şekerci, Danıştay'a göre 2'nin 2'ye eşit olmadığını belirtti. Baronun cunta koroluğuna soyunduğunu da ifade eden Şekerci, bir gün müşriklerin putlarını yemesi gibi, bu darbeci düzenin de silineceğini söyledi.

Eylemde son olarak Kadıköy İmam Hatip Lisesi öğrencisi Erkan Şahin, yaşadıkları mağduriyete karşı çıkan herkese teşekkür etti ve meslek liselilere dayatılan zulme asla boyun eğmeyip; haklarını alana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.

HAKSÖZ-HABER

FOTOĞRAFLAR: SABİHA ÇİMEN (Haksöz-Haber)

Önceki ve Sonraki Haberler