Gazze’nin Refah Haykırışı İstanbul’da Yankılandı

Gazze’nin Refah Haykırışı İstanbul’da Yankılandı

Filistin Dostları, Refah kapısını açmayarak İsrail’in Gazze katliamında büyük rol oynayan Mısır’ı İstanbul’daki Mısır Konsolosluğu önünde protesto ettiler. 4. Levent Metro'dan konsolosluk önüne kadar sloganlarla yürüyen topluluk, burada basın açıklaması y

Aralarında Özgür-Der, Mazlumder, Medeniyet-Der, Kudüs-Der, Mustazaf-Der, Davet-Der, Kalem-Der, Tiyemder'in olduğu Filistin Dostları, 4. Levent İstasyonu önünde toplandılar. Arapça-Türkçe "Gazze Haykırıyor: Refah Kapısı Açılsın!", "Siyonist Çete ile İlişkiler Kesilsin; İsrail ile İşbirliği Suçtur!" yazılı pankartları açarak araç yolundan yürüyen yüzlerce Müslüman tekbirler ve sloganlar atarak Refah kapısını açmayan Mısır'ı ve tüm İsrail işbirlikçilerini protesto etti. "Kuşatmayı Kaldırın, Sınırları Açın!", "Refah Kapısını Açın!", "Gazze Seninleyiz!", "Filistin'de Vurulan Bizleriz!", "Filistin Halkı Yalnız Değildir!" vb. dövizlerin taşındığı eylemde İsrail katliamından fotoğraflar ve şehit/direniş önderlerinin posterleri de taşındı.

Kortej halinde polisin barikat kurduğu Mısır Konsolosluğu önüne gelen topluluk, burada basın açıklaması ile eyleme davet etti. İsrail işbirliğini kınamak ve Refah kapısının açılmasını istemek üzere topluluk adına iki temsilci Mısır Konsolosu ile görüşürken eyleme devam eden topluluğa hitap eden eski Selam gazetesi yazarı Mehmet Ali Tekin, Gazzeli mücahitlerin Siyonist katillere karşı verdiği savaşı mutlaka kazanacaklarını belirterek, canları pahasına Kudüs'ün onurunu koruyan ve ümmet adına savaşan Gazze direnişçilerini selamladı.

Eylemde bir konuşma yapan Haksöz dergisi yazarı ve editörü Rıdvan Kaya, Gazze katliamı ve öncesinde 18 aydır devam eden kuşatmada Mısır'ın büyük bir rolü olduğunu ifade etti. Katliamın bu kadar büyümesinin en büyük nedeninin Refah kapısının açık olmaması olduğunu belirten Kaya, Gazzeli yaralıların tedavi için Gazze'den çıkamadıklarını ve Gazze'ye gönderilen yardımların da aynı nedenden ötürü Gazze halkına ulaştırılamadığını ifade etti. Mısır'ın, tarihi itibariyle Sina'daki bir avuç kum uğruna Filistin halkını sattığını belirten Rıdvan Kaya, işbirlikçiliği ve ihanetin hesabının mutlaka verileceğini belirtti. Enver Sedat, İsrail'i tanımanın ve anlaşmanın bedelini nasıl ödediyse şimdiki Mısır firavunu Mübarek'in de bunun bedelini ödeyeceğini ifade eden Kaya, Mısır halkını Gazze'yle dayanışmak için yaptığı eylemleri hatırlattı. Mısır'ın bu eylemleri şiddetle bastırmaya çalıştığı ve yüzlerce kişiyi gözaltına aldığı bilgisini de aktaran Kaya, işbirliği yapmanın suç olduğunu vurguladı. Olmert ile birlikte Mübarek'in resimlerini de beraber katliamın mimarları olarak taşıyacakları uyarısında bulunan Kaya, Refah kapısı açılmazsa Mısır'ın bu vebal altında kalacağını, Mısır halkının zalimleri alaşağı edeceğini söyledi. Ürdün, Arabistan gibi ülkelerin de Mısır gibi, kendi çıkarları adına Hamas aleyhinde Siyonistlerle bir olduğunu belirten Kaya, Türkiye'nin tutumunu da eleştirdi. Sonuç olarak ihanetin ve zalimlerle işbirliği yapmanın hesabının bir gün mutlaka sorulacağını; hem halkların hem de Rabbimizin bu suçu bağışlamayacağını belirten Kaya, direnenlerin de tıpkı Halid İslambuli gibi her zaman hatırlanacağını ve halklar nazarında baş tacı edileceklerini söyledi. Gazze'de Refah kapısının açılmasını talep eden Filistin halkının çığlığını duymayanların tarih önünde her zaman yargılanacaklarını katliam suçlusu olarak mahkum edileceklerini ifade eden Rıdvan Kaya, Rabbimiz katında sessiz kalmanın utancını yaşamamak için Gazze direnişiyle dayanışmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Bu arada Mısır Konsolosu ile görüşmenin ayrıntılarını aktaran Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi Kenan Alpay, Refah kapısının açılması isteğine karşı konsolosun "Kapı zaten açık!" şeklinde diplomatik yalan söylediğini bildirdi. Kapının kapalı olduğunu kendilerine ileten Alpay, böyle devam ederse tıpkı İsrail Konsolosluğu önünde yapılan gece eylemleri gibi Mısır Konsolosluğu önünde de sürekli bir şekilde toplanıp Mısır'ı protesto edeceklerini söyledi. Son dakika haberi olarak başta İHH olmak üzere yardım kuruluşlarının halen kapıda beklediğini aktaran Alpay, Mısır'ın işbirlikçiliğine karşı sessiz kalmayacaklarını bildirdi. Bu arada katılımcılardan bazılarının Mısır Konsolosluğu'na yumurta attıkları görüldü.

Son olarak eylemin sunumunu yapan Murat Ayar, işbirlikçiliğin Mısır'dan ibaret olmadığını hatırlatarak Konya'da İsrail uçaklarının eğitim uçuşu yaptıklarını ve İsrail ile stratejik-askeri anlaşmaların devam ettiğini belirtti. Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan'ın kınama mesajlarının somut girişimler olmaksızın hükümsüz olduğunu belirten Ayar, Siyonist elçiliğin kapatılmasını ve İsrail ile yapılan tüm anlaşmaların bir an önce iptal edilmesini istedi.

"Kuşatma Kalksın Kapılar Açılsın!", "İşbirlikçi Katiller Hesap Verecek!", "Firavun Mübarek Hesap Verecek!", "Şehitlerin Kanı Katilleri Boğacak!","Hamas'a Selam Direnişe Devam!", "Kahrolsun İsrail Kahrolsun İşbirlikçiler!", "Emperyalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!" vb. sloganların atıldığı eylem Zuhal Kaya'nın Filistin Dostları adına hazırlanan ve Mısır Konsolosluğu'na iletilen mektubu okumasıyla sona erdi.

HAKSÖZ-HABER

Fotoğraflar: HAKSÖZ-HABER

MISIR KONSOLOSLUĞU'NA VERİLEN MEKTUBUN TAM METNİ:

05 Ocak 2009

Mısır Birleşik Arap Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu'na

SİYONİST İŞGAL SUÇUNA ORTAK OLUNMASIN!

REFAH SINIR KAPISI DERHAL AÇILSIN!

Bugün tüm insanlık Gazze ile imtihan olmakta. Siyonist barbarlık Gazze'de sadece savunmasız Filistin halkını değil; hukuku, adalet duygusunu, vicdanı, insanlığı katlediyor. Haklarını, topraklarını, kimliklerini ve özgürlüklerini korumaktan başka suçu olmayan insanlar vahşice bombalanıyor, katlediliyor. Evler, okullar, camiler gözü dönmüş Siyonist canilerce yerle bir ediliyor. Ve bizler tam 10 gündür Gazze'yi hedef alan Siyonist saldırganlık karşısında başta Mısır olmak üzere bölge ülkelerinin takındığı tavrı derin bir teessür ve ibretle izliyoruz.

Gazze toprakları Hamas'ın 2006 yılının Ocak ayında yapılan seçimleri kazanmasından bu yana, ABD-İsrail ortaklığı ile şekillenen barbarlık politikalarının en şiddetlisine sahne olmakta. Siyonist çete açlıkla, yoklukla, yakıtsızlıkla, ilaçsızlıkla sindiremediği, teslim alamadığı kahraman Gazze halkını füzelerle, bombalarla imha etme çabasında. Gazze'ye yönelik vahşi ambargo ve kuşatma politikası ise Siyonist çetenin tüm bu vahşi terörünü icra ederken işini kolaylaştıran en önemli kozunu oluşturmakta.

İşte bu noktada Siyonist çetenin zulmüne, vahşetine karşı dünya halklarının ve ülkelerinin tutumu önem kazanmaktadır. Bilhassa da Ortadoğu coğrafyasındaki devletlerin tavrı, yaklaşımları ve politikaları belirleyiciliğe sahiptir. Ve şüphesiz bu ülkeler içinde en büyük sorumluluğa sahip ülke ise Mısır'dır. Gazze'ye sınırı bulunan ve 1967 savaşına kadar Gazze'nin idaresini elinde bulundurmuş Mısır, Gazze'de yaşanmakta olan insanlık dramını bitirebilecek güç konumunda bir ülkedir. Mısır hükümetinin Refah sınır kapısını insan ve ihtiyaç malzemelerinin geçişine açması ile Siyonist kuşatmanın boşa çıkacağı açıktır.

Ne yazık ki, Gazze'yi hedef alan Siyonist canavarlık karşısında Mısır hükümetinin hala ABD-İsrail baskılarına boyun eğerek Refah sınır kapısını kapalı tutmaya devam ettiğini gözlemlemekteyiz. Bu yüzden Gazze'deki insani dramı hafifletmek amacıyla dünyanın çeşitli bölgelerinden gönderilmiş ilaç, yiyecek ve yardım malzemesi kapıda bekletilmektedir. Yaralıların Gazze'den çıkartılmalarına izin verilmemesi ve dışarıdan doktorların ve sağlık malzemesinin Gazze'ye girişlerinin engellenmesi nedeniyle her gün onlarca kardeşimiz hayata gözlerini yummaktadır.

Bu tutum Gazze'ye yönelik Siyonist saldırganlık suçuna iştirak etmek demektir. Ve bu tutum hiç şüphesiz başta Mısır halkı olmak üzere, bölge halklarının, İslam Ümmeti ve tüm insanlık ailesinin iradesine, arzusuna, talebine aykırı bir tutumdur. Mısır hükümeti ABD'den alacağı yardımların karşılığı olarak ya da Siyonist çetenin tehditleri yüzünden Gazze'de yaşanan insanlık felaketine gözlerini yumamaz.

Şurası gayet net bilinmelidir ki; doktor yetersizliğinden ötürü acil müdahalelerin gerçekleştirilemediği, elektriksizlikten dolayı ameliyatların yapılamadığı, ilaçsızlıktan dolayı hastaların öldüğü, insanların açlık tehlikesi ile yüz yüze olduğu Gazze'de yaşanan her türlü olumsuzluğun sorumluluğu, gelişmeleri boş gözlerle seyreden tüm bölge ülkelerinin ve başta da ambargoyu kırma gücü olan Mısır hükümetinin omuzlarındadır.

Bizler Filistin halkının Türkiyeli dostları olarak Mısır yönetiminden, Gazzeli kardeşlerimize karşı tarihsel sorumluluğunu yerine getirmesini; Siyonist işgal ve kuşatmayı boşa çıkartacak adımları acilen atmasını ve öncelikle de Refah sınır kapısını acilen açmasını talep ediyoruz.

FİLİSTİN DOSTLARI

Özgür-Der • Mazlumder • Medeniyet-Der • Kudüs-Der • Mustazaf-Der • Davet-Der • Kalem-Der • Tiyemder

Önceki ve Sonraki Haberler