Gözaltı Furyası Hukuksuzluklarla Sürüyor!

Gözaltı Furyası Hukuksuzluklarla Sürüyor!

Terörle Mücadele Şubesi ekipleri uydurma isnat ve keyfi operasyonlarla mağdur üretmeye devam ediyor.

Terörle Mücadele Şubesi ekipleri uydurma isnat ve keyfi operasyonlarla mağdur üretmeye devam ediyor. Geçen hafta Aksaray'da başlayan ve 4 Ocak'ta Konya merkezli olarak 4 ilde eşzamanlı operasyonlarla hız kazanan gözaltı furyası 5 Ocak'ta Van'da bazı dernek mensuplarına yönelik operasyonlarla sürmekte. Sabahın erken saatlerinde kapıları kırarak evlere giren TEM ekiplerinin, Van'da İslami kimliğiyle tanınan onlarca kişiyi gözaltına aldığı, "örgütsel doküman" iddiasıyla bu kişilerin evlerinde pek çok kitap, dergi ve CD'lere el koyduğu öğrenildi. Konya'da gözaltına alınanlara Hizbullah; Van'da ise El-Kaide isnadında bulunan polis, böylelikle somut bir delil ortaya koymaksızın yeni bir hukuksuzluğa; ve belki günler, aylar, yıllarca sürecek mağduriyetlere imza atıyor.

Hukuksuzca gerçekleşen bu operasyonlar sadece ev baskınlarıyla neticelenmiyor. TEM ekipleri, Van'da evlerin yanı sıra Umut-Der ve Gökkuşağı derneklerine de baskın düzenleyerek buralarda saatlerce arama yapmış; dernek çalışanlarını taciz etmiş ve bilgisayarlara da el koymuşlardır. Hukuksuzluk, gözaltına alınarak mağdur edilenlere hukuki yardımda bulunmak isteyen Av. Osman Karahan'ın saldırı ve tehditlere maruz kalmasıyla zirveye çıkmıştır.

Av. Osman Karahan'ın baskı ve tehditlere maruz kalmasının nedeninin tutukluların kötü muamele görmemesine yönelik ısrarından kaynaklandığı öğrenilmiştir. Gözaltına alınanlar içerisinde migren ameliyatı geçirmiş olması hasebiyle başında dikişler bulunan bir şahsın kafasına yumrukla vurulması ve lösemili bir kişinin de üşümesi dolayısıyla bu şahısların ayrı bir odaya alınmasını talep etmesi Av. Osman Karahan'ın zorbaca muamele ile karşılaşmasını getirmiş, öyle ki bir polis amirinin silahına davranması sonucunda Karahan, emniyet müdürlüğüne terk etmek zorunda kalmıştır.

Bu ülkede yaşanan hukuksuzluğun yeni bir göstergesi olarak Aksaray, Konya ve Van'daki operasyonlar, yargısız infazlara dönüşerek insan özgürlüğünün nasıl gasp edildiğini açıkça gözler önüne seriyor. Evlerin kapılarının kırılmasından aile fertlerine korku salınması ve çevrelerine "terörist" şeklinde teşhir edilmelerine; sorgu süresinin uzatılmasından derneklerdeki CD ve bilgisayarlara el konulmasına; gözaltına alınanların gayri insani bir muameleye tabi tutulmasından avukatın darp edilmeye kalkışılarak silahla tehdit edilmesine kadar bir dizi hukuksuzluğun sergilendiği bu operasyonlar, AK Parti iktidarının şaşalı insan hakları söylemlerinin ne kadar "gerçekçi" olduğunun göstergesidir! Bu operasyonların tam da İsrail kaynaklı "terör alarmı" haberlerinin yoğunlaştığı bir ortamda ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ABD gezisi öncesinde gerçekleşmiş olması dikkat çekicidir. 

TEM ekiplerinin keyfi isnatlarla yeni hukuksuzluklara imza atmaları AK Parti Hükümeti ve İçişleri Bakanlığı'nın halkın İslami kimliğini değil; emperyalistlerin çıkarlarını önemsediğini gösteriyor. Unutulmamalı ki, emperyalistlerle yakınlaşma adına gerçekleştirilen bir işbirliği beraberinde halka yabancılaşmayı getirecektir. Başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere, yetkilileri bu keyfi operasyonları, gözaltı ve tutuklamaları sonlandırmaya ve mağduriyetlere yol açan görevliler hakkında bir an önce cezai işlemlerde bulunmaya çağırıyoruz.

 

Hülya Şekerci

Özgür-Der Genel Başkanı

Önceki ve Sonraki Haberler