Kudüs Günü’nde Kudüs’e Ahdimizi Yineledik!

Kudüs Günü’nde Kudüs’e Ahdimizi Yineledik!

Kudüs Günü bugün İstanbul Fatih Camii avlusunda yağmur ve şiddetli rüzgara rağmen kutlandı. Filistin Dostları’nın organize ettiği ve İslami kuruluşların katıldığı etkinlikte Türkiyeli Müslümanlar olarak Kudüs’e olan ahdimizi bir kez daha yineledik.

Aksa İntifadası'nın 8. yıldönümüne denk gelen Kudüs Günü, İstanbul'da Fatih Camii'nde kutlandı. Cuma namazının ardından en ön safta açılan "Kudüs Günü İslam'ın Diriliş Günüdür!", "Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!" ve "Katil İsrail Filistin'den Defol! İşgal 100 Yıl da Sürse Direneceğiz!" ve cami duvarına asılan "Aksa'ya Bin Selam!", "Kudüs Müslümanlarındır!" yazılı pankartlar eşliğinde gerçekleştirilen etkinlikte ABD ve İsrail ile birlikte işbirlikçi politikalar da protesto edildi.

Filistin Dostları adına etkinliği yöneten Murat Özer, İslam coğrafyasının içerisinde bulunduğu duruma ve direniş çabalarına dikkat çekerek Kudüs gününün anlam ve önemi üzerinde durdu. Kudüs bilincinin Müslümanların zihninde ve yüreğinde canlı ve diri tutulması gerektiğini belirten Özer, Kudüs günü etkinliklerinden amaçlananın da bu bilinç zindeliğini diri tutmak olduğunu söyledi. Özer, program vesilesiyle Kudüs'e olan ahdimizi bir kez daha yenileyeceğimizi ifade etti.

Etkinlikte konuşan Prof. Ahmet Ağırakça Kudüs bilincine ve Müslümanların Filistin ile dayanışma sorumluluğuna dikkat çekerek, Filistin direnişi ile dayanışma sorumluluğumuzun sloganları ve belirli günleri aşması gerektiğini söyledi. Kudüs bilincinin Müslümanların hayatının ve çalışmalarının ekseninde olması gerektiğini belirten Ağırakça, uluslararası emperyalizmin Filistin halkına ve HAMAS hükümetine dönük boykotunu hatırlatarak Müslümanların Filistin halkı ve direnişine mümkün olan her şeyleriyle destek vermelerinin gerektiğini belirtti. Müslümanlar arasındaki birlik-beraberlik özlemini de Kudüs bilinci ekseninde dile getiren Ağırakça, Kudüs'ün kurtulacağına olan inancını ifade ederek konuşmasını tamamladı.  

İHH başkanı Bülent Yıldırım da Siyonistlerin Kudüs'ü, Mescidi Aksa'yı tahrip çabalarına dikkat çekerek Müslümanların her zamandan daha fazla uyanık ve dayanışma halinde olması gerektiğini söyledi. Bu meyanda başta Türkiye hükümeti olmak üzere Ortadoğu liderlerine de sorumluluk çağrısında bulunan Yıldırım, ayrıca gelinen aşamada bütün zulüm ve baskılara rağmen direniş iradesinin Siyonistlere korku yaşattığını söyledi. Bu bağlamda Büyük İsrail idealinin artık bir hayal olduğu yönündeki itirafları da hatırlatan Yıldırım, Filistin halkıyla dayanışma ve direnişe destek vermenin önemini vurguladı. İHH olarak da Filistin davasını sahiplenmede kimsenin kendilerini engelleyemeyeceğini belirten Yıldırım, Flitsin halkının işgale ve kuşatmaya rağmen sergilediği direniş iradesini takdir ederek konuşmasını tamamladı.

Grup Yürüyüş'ün Kudüs için çarpışan savaşçılar için söylediği İntifada marşına topluluk da hep bir ağızdan eşlik ederken; son olarak Muhammed Fesih'in Filistin'den Afganistan'a, Irak'tan Çeçenya'ya tüm mazlumlar için okuduğu duada eller ve yürekler samimiyetle Allah'a açıldı.

Etkinlik boyunca tekbirler getirilirken topluluk sık sık "Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Amerika!", "Katil İsrail Filistin'den Defol!", "Katil ABD Ortadoğu'dan Defol'", "Hamas'a Selam Direnişe Devam!", "Hizbullah'a Hamas'a Direnişe Bin Selam!", "Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz!", "Yaşasın Küresel İntifada!", "Emperyalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!" şeklinde sloganlar attı.

HAKSÖZ-HABER

(Foto: Şuayb Koytak)

Basın Bildirisinin Tam Metni:

 

KUDÜS GÜNÜ DİRİLİŞ ve DİRENİŞE ÇAĞRIDIR!

 

EMPERYALİST-SİYONİST KUŞATMA VE İŞGALE KARŞI

İNTİFADA RUHUNU YÜKSELTELİM!

26 Eylül 2008

 

Bugün Ramazan ayının son Cuması. Bugün günlerden Kudüs! Siyonist işgale karşı direniş çağrısının yankılandığı bir gün bugün! İşgale, katliama, zillet ve yılgınlığa karşı İntifada ruhuyla ayağa kalkma, kardeşlik bilinciyle zulme ve sömürüye karşı haykırma günü!

 

Rabbimizin Yüce Kitabında çevresini mübarek kıldığını bildirdiği topraklarımız, ilk kıblemizin bulunduğu Filistin beldemiz tam 60 yıldır emperyalistlerin işbirlikçisi Siyonistlerin işgali altında. Sadece Filistin de değil, Irak'tan Afganistan'a daha pek çok beldemiz çağdaş sömürgecilerce işgal edilmiş durumda.

 

Filistin'in işgalcisi İsrail, hamisi ve dostu ABD'den de aldığı güçle işgal ve katliam politikalarını sürdürmekte. On yıllardır uyguladığı zulüm ve katliamlara rağmen bir türlü boyun eğdiremediği Filistin halkını ezmek, sindirmek için türlü yollar deniyor. Filistin halkının direniş iradesinin ve İslami tercihinin bir yansıması olan HAMAS'ı zayıflatma adına Gazze'yi açık bir hapishaneye çeviren Siyonistler Batılı destekçileriyle birlikte uyguladıkları vahşi ambargo ile insanlık tarihine yeni bir utanç sayfası daha kazıyorlar. Bir yandan Filistin topraklarını boydan boya bölen, Filistinlileri birbirinden ayıran duvar inşasını sürdürürken, diğer yandan da başta direniş önderleri olmak üzere Filistin halkının öncü güçlerine yönelik olarak uyguladıkları imha siyasetini sürdürüyorlar.

 

Ama ne Amerikan emperyalizminin ölçüsüz saldırganlığı, ne de Siyonist vahşet Ortadoğu'da İslami direnişi ve İntifada bilincini bastıramıyor. Filistin halkının direnişini kırmayı bir türlü beceremeyen İsrail çözümsüzlüğünü saldırganlık dozunu artırarak örtmeye çalışmakta. Siyonist şebeke sahip olduğu güçlü propaganda mekanizmasının yardımıyla tüm dünyada Filistin halkının direnişini karalamaya, işgal ve sömürgeciliği ise meşrulaştırma çabasında. Ama nafile! Dünya genelinde Siyonist yalanlara karşı tepkiler giderek daha fazla yükselmekte.

 

İşte bugünlerde tüm dünyada Aksa İntifadası'nın 8.yıldönümü dolayısıyla küresel çapta etkinliklerle Filistin'de işlenen zulümlere sessiz kalınamayacağı dile getirilmekte. Filistin halkı özelinde tüm dünyadaki sömürgeci, emperyalist güçlere karşı direniş olgusunu sahiplenme tavrı Siyonist propaganda mekanizmasının gerçekleri örtme çabasında başarısızlığa uğradığının bir göstergesidir. Bugünlerde dünyanın dört bir yanında meydanları, sokakları Filistin halkıyla dayanışmak amacıyla dolduran kitleler Filistin'de hakim kılınmaya çalışılan sömürgeci statükonun kabul edilemezliğini haykırmaktalar.

 

Filistin Emperyalist yayılmacılık ve sömürgeci statükoyu hakim kılma çabasının en açık biçimde yansıdığı bir aynadır. Filistin aynı zamanda direniş sembolüdür de! Zorbaca dayatma ve azgınlık karşısında eldeki imkanlar ne kadar az ve ödenecek bedel ne kadar büyük olursa olsun boyun eğmemenin, teslim olmamanın sembolüdür Filistin. Filistin tüm dünyaya özgür bir bilinç ve sağlam bir iradeyle her türlü dayatmanın boşa çıkartılacağını öğretmekte ve zaferin ancak İntifada ruhuyla ve kararlı biçimde direnmekle mümkün olabileceğini haykırmaktadır.

 

Bizler de Türkiyeli Müslümanlar olarak, Ortadoğu'yu bir karabasan gibi saran emperyalist-siyonist saldırganlığa karşı, Filistin'de ve tüm yeryüzünde egemen kılınmak istenen sömürgeci yayılmacılığa karşı Müslüman ve müstezaf halklar safında yer aldığımızı bir kere daha vurguluyor ve bu çerçevede ülkemiz egemenlerini işgalci, katil Siyonist çete ile sürdürdükleri her türlü ilişki ve işbirliğine son vermeye çağırıyoruz.  

 

YAŞASIN FİLİSTİN DİRENİŞİMİZ!

YAŞASIN KÜRESEL İNTİFADA!

FİLİSTİN DOSTLARI

Önceki ve Sonraki Haberler