Özgür-Der Seminerlerinde Bu Hafta

Özgür-Der Seminerlerinde Bu Hafta

Haftalık olarak devam eden Özgür-Der Alternatif Eğitim Seminerleri’nde bu hafta “Ailece Cehennemden Korunmak” ve “Mektep Dergisi” konuları işlendi.

Özgür-Der'in haftalık olarak gerçekleştirdiği eğitim seminerlerinde bu hafta ilk derste Veysi Selimoğlu'nun anlatımıyla "Ailece Cehennemden Korunmak" ve Kenan Levent'in sunumuyla "Mektep Dergisi" işlendi.

"Ayetler Işığında Hayat" başlıklı ilk derste "Ailece Cehennemden Korunmak" konusunu anlatan Veysi Selimoğlu, konuyla bağlantılı Tahrim Suresi 6. ayeti okuduktan sonra surenin muhtevasına giriş yaptı. Surenin ismini 1. ayetinden aldığını belirten Selimoğlu ayrıca surenin içeriğinin model inşası olduğunu belirtti. Surenin pasajlarından olan Hz. Lut ve Hz. Nuh kıssasına değinerek Hz. Meryem'in örnekliğini aktardı.

Aile kavramını açıklayan Selimoğlu, "Aile bir birlik müessesidir" diyerek, konuyla alakalı Nur Suresi 1. ayeti ve Hucurat Suresi 13. Ayetleri örnek gösterdi. "Ev" kavramının Kur'an'da iki şekilde geçtiğine vurgu yapan konuşmacı bunları "Beyt/Konaklanılan ev" ve "Dar/Sosyal mekân" olarak tasnifledi.

 Aile kavramının üzerinde ayrıntılı duran Selimoğlu aile geometrisi başlığında iki düzlemden bahsetti. Birinci düzlem; birbirinden bağımsız iki birey, ikinci düzlem ise bir bütünlük sağlayan üçgen modelinde ki, birbirine dayana aile örnekleriyle konuya açıklık getirdi.

Hz. Muhammed'in örnekliğine değinen Selimoğlu, Hz. Peygamber'in vahyi ilk aldığında anlatmaya başladığı mekanın evi olduğunu belirterek evin iki misyonunun olması gerektiğini belirtti.

1- Karargah haline getirilmiş evler

2-   İbadethane haline getirilmiş evler

Yakıtı taşlar ve insanlar olan cehennem kavramından bahseden konuşmacı, insanın yaptıklarının veya yapmadıklarının sonucunun da ne olacağına ışık tuttuktan sonra aileyi oluşturan kadın ve erkeğin ev içerisinde çocukları üzerine olan rollerinin varlığından bahsetti. 

Kişinin çevresindekileri değiştirmeden önce kendisinden başlaması düşüncesini baz alarak, bireyin değişimden önce toplumu tanıması gerektiğini söyleyerek toplumun marazlarını şu maddelerle özetledi:

1- Dünyevileşme: İçinde yaşadığı hayatı anlamlandıramayan, dünya ve ahiret arasındaki bağı kavrayamayan, ahiretten ziyade dünya derdine düşmüş bir zihniyettir. Bu zihniyet; değerlerle değil, hazlarla ilgilenir.

2- Bireyselleşme: Toplumsal şuurdan uzaklaşıp içine kapanma halidir.

3- Gayesizlik: Hayata ve ahirete yönelik sorumluluğunu ve bu sorumluluk neticesinde gözetmesi gereken hudutları kaybetmiş bir zihniyet.

3- Eylemsizlik: Ruhunu ve enerjisini kaybetmiş ve bunun neticesinde pratiği paslanmış zihniyet.

4- Değersizlik: Kur'an'ın verdiği değeri kaybeden ve kendi kendine yettiğini zannederek zamanla sınıf atladığını sanan zihniyet.

5-Duyarsızlık: Ruhu ve kafası boşaltılmış, sinirleri alınmış, bunun neticesinde de hiçbir şeyi umursamayan bir zihniyet.

Konuyu bu maddelerle özetledikten sonra Selimoğlu, diri kalmak adına bazı tavsiyeler de bulundu. Bunları maddelersek,

1- İslami kişiliğimizi ve kimliğimizi ciddiye almalıyız.

2- Onur erdem, iffet, haysiyet gibi değerleri korumalıyız.

3- Cemaat ruhuna önem vermeliyiz.

4- Sade ve vasat bir yaşam tarzını tercih etmeliyiz. İhtiyaç ve keyfi olanı karıştırmamalıyız.

5-  Kazanma yollarımızı haysiyetle korumalıyız.

6- Medyanın Müslümanlar üzerindeki gücünü bilmeli ve bu gücü kırma çabası içinde olmalıyız.

7-  Toplum içerisindeki adil şahitliği korumalıyız.

Ayrıca konuşmacı tüketim kültürünün ve kapitalist yaşam sisteminin dayatmalarına karşı çözüm arayışlarımızı, alternatif çabalarımızı üretmemiz gerektiğini belirtti. Selimoğlu son olarak aileye zaman ayırabilme, akraba ziyaretlerini önemseme, TV ve benzerleri araçların bizleri kuşatması karşısında uyanık olmamız gerektiğinin vurgusunu yaparak sözlerini bitirdi.

***

"1980-2000 Yıllarında İslami Dergilerin Misyonu" başlıklı ikinci derste ise Kenan Levent "Mektep Dergisi"ni anlatırken önce dönemin yapısına kısaca değinerek, derginin yayın kurulunda; Beşir Eryarsoy, Ahmet Eminoğlu, Adil Doğru, Ömer Küçükağa, Yusuf Kerimoğlu gibi isimlerin olduğunu belirtti. Levent, derginin çıkış gayesinin İslam'ın insana bakış açısını gündemleştirmek olduğunu söyleyerek, dergide ümmet yapısının dağıldığına ve batının Müslümanlar üzerindeki etkilerinden bahsedildiğinin altını çizdi.

 Dergide İslam dünyasındaki gelişmelerin yanı sıra İslami hareket tecrübelerinin de işlendiğini kaydeden Levent, bu bağlamda İran'da gerçekleşen İslam devriminin temelde olumlanmakla birlikte İran ve Şiilik üzerine pek de yazı bulunmadığını söyledi.

Konuşmacı dergiyi muhteva açısından altı başlık halinde tasnifleyerek değerlendirmelerde bulundu.

1- "Baş Yazı" ve "Sizden Gelenler"

Konuşmacı bu başlık içinde, gündem değerlendirmesi yapıldığını, dergiyle alakalı bakış açısının yansıtıldığını ayrıca okuyuculardan gelen mektuplara yer verildiğini belirtti.

2- Düşünce ve Fikir Yazıları

Bu pasajda Müslümanların İslam anlayışlarının değerlendirildiğini söyleyen Levent, Beşir Eryarsoy'un "Gündemsiz Müslümanlar" adlı makalesinde "Niçin Müslümanlar gündemlerini belirleyemiyorlar?" sorusuna şu şekilde cevap verdiğini belirtti: "Vahyin rehberliğinden uzak durmak ve Kur'an'ın gösterdiği gayelerin hedef olmaktan çıkarılmasından kaynaklanıyor". Eryarsoy'un söz konusu makalesinde Müslümanların nasıl gündem oluşturmaları gerektiğine dönük açılımlarını da nakleden Levent, onun özetle vahyin öngördüğü hedef ile Müslümanların vakıası arasında bağ kurulması gerektiğinin altını çizdiğini kaydetti.

3- Haber-Yorum Yazıları

Bu pasajda hem Türkiye'deki hem de dünyadaki tartışmaların ele alındığını söyleyen Levent, Türkiye'deki anayasa tartışmalarını, YÖK'ü, devlet eliyle kumar oynatılmasını örnek olarak verdi.

Ayrıca Afganistan işgali, Sudan, Suriye, Filistin üzerine de yazıların olduğunu söyledikten sonra bu olaylara derginin okuyucuya bir perspektif verdiğini de ekledi.

4- İnceleme ve Araştırma Yazıları

Bu bölümde Yusuf Kerimoğlu, Ahmet Eminoğlu, Beşir Eryarsoy gibi isimlerin ağırlık kazandığını belirten Levent, ayrıca tağut, irtica, insan hakları vb. kavramların analiz edildiğinden bahsetti. Yine bu bağlamda iş-emek sorunları, ücret siyasetinden İslam tarihine nasıl yaklaşılması gerektiğine, işkence mevzusundan insan hakları telakkilerine değin bir dizi konunun gündemleştirildiğini söyledi.

5- Kitap Tanıtım ve Tahlilleri

Kitap tanıtımıyla birlikte bazı konuları da tartıştıklarını söyleyen konuşmacı Ahmet Raif Hücrede'nin, Fethi Yeken gibi yazarların kitaplarının tanıtıldığını örnek verdi. Levent, kitaplar üzerinden tez çözümlemelerinin yapıldığını ve bu yönüyle kitap değerlendirmelerinin bir bilgilenme ve perspektif kazanma imkânına dönüştüğünü kaydetti.

6-   Sohbet, Soruşturma ve Röportaj

Dergide dikkat çeken bir diğer bölümü de düzenli olarak yapılan sohbet, soruşturma ve röportajlar olarak kaydeden Levent, bunların gördüğü işlev üzerinde durarak ele alınan bazı konuları irdeledi. Bu meyanda İslam dünyasında öne çıkan birçok kanaat önderiyle yapılan röportajların yer aldığını belirten konuşmacı yine bu bölüm içerisinde çeşitli soruşturmalara yer verildiğini belirtti.

Derginin edebiyat ve sanat kısmının yok denecek kadar az olduğunu vurgulayan Levent, derginin toplam 64 sayfa ve kitap tarzında olduğunu ifade etti.

Levent, Mektep dergisinin ana tezlerinden birinin de İslami mücadelede kuşatıcılık sorunu olduğunu belirterek derginin kendisiyle aynı dönemde yayınlanan çeşitli İslami dergilerden iktibaslar yaptığını, önemli şahsiyetlerle istişari birliktelik kapısını zorladığını; İslami dergi ve cemaat çeşitliliğini bir zenginlik olarak görmekle beraber bunları dağılmış tespih taneleri şeklinde değerlendirdiğini ve bunları kuşatacak bir imameye/liderliğe duyulan ihtiyacı gündemleştirdiğini söyledi. Mekteb'e müteakiben aynı kadronun yayın ağını genişlettirerek Vahdet dergisini de bu kuşatıcılık ya da liderlik duyarlılığıyla çıkarmaya başladığını kaydetti.

Derginin iki yıl gibi bir yayın hayatı olduğunu söyleyen konuşmacı son olarak derginin amacının İslam'ı net bir şekilde anlamak, anlatmak, yaşamak ve güncelleştirmek olduğunu ve bu nedenle de derginin; 1- teorik Müslüman 2-Pratik Müslüman 3- Hem teorik hem de pratik Müslüman, şeklinde üç prototipten bahsederek üçüncü model Müslümanın arzulanan Müslüman tipi olduğunun vurgusuyla sözlerini bitirdi.

Seminer sonrasında Kurban Bayramı dolayısıyla Pazar seminerlerinin 6 Aralık 2009 günü devam edeceği, ayrıca Özgür-Der üye ve gönüldaşlarının Kurban Bayramı nedeniyle bayramın üçüncü günü saat 13.00-15.30 arası Draman Tercüman Yunus Kız Kuran Kursu'nda bayramlaşmak üzere bir araya geleceklerinin duyuruları yapılarak seminer sona erdi.

Merve Tahmaz / İstanbul
HAKSÖZ-HABER

Önceki ve Sonraki Haberler