Özgür-Der, Ürdünlü Eylemci el-Belavi’nin Şehadetini Tebrik Etti

Özgür-Der, Ürdünlü Eylemci el-Belavi’nin Şehadetini Tebrik Etti

Afganistan’da 7 CIA görevlisinin ölümüyle sonuçlanan bombalı eylemi gerçekleştiren Ürdünlü el-Belavi’nin şehadetini tebrik eden Özgür-Der, Türkiye’nin de CIA’nın kirli faaliyetlerine taşeronluk yapmaması gerektiğini bildirdi.

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yaptığı açıklamada Afganistan'daki istişhadi eylemin işgale karşı direnişin önemli bir kazanımı olduğuna dikkat çekti. Afganistan'daki işgal gerçeğine odaklanmak ve bu ülkede kardeş Afgan halkının yaşadığı acıları, zulümleri gündemleştirmek yerine, direnişçileri ve eylemlerini karalama odaklı bir yayın politikasının yaygınlaştırılmasının utanç verici olduğuna dikkat çeken Kaya, terör yaftasıyla mahkûm etme çabalarına karşın direnişin bir hak ve aynı zamanda büyük bir onur olduğunu vurguladı.

El-Belavi'nin Türkiyeli eşi Defne Bayrak'ı sorgulamak için bir CIA ekibinin Türkiye'ye geldiği iddialarını da gündeme getiren Kaya, böyle bir şeye tevessül edilmesinin dahi büyük bir hukuksuzluk demek olduğunu ifade etti. İşgal ve katliam politikalarıyla sindirilmek, köleleştirilmek istenen Müslüman ve mahrum halkların değerlerini, kimliklerini ve onurlarını koruma uğruna canlarını feda etmekten çekinmeyen müminlerle iftihar ettiklerini belirten Kaya, bu uğurda bedel ödeyen yakınlarına da Özgür-Der adına Rabbimizden sabır ve metanet diledi.

Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklama:

Türkiye CIA'nın Kirli Faaliyetlerine Taşeronluk Yapmamalıdır!

7 Ocak 2010

31 Aralık 2009 günü Afganistan'ın Host eyaletinde gerçekleştirdiği istişhadi eylemle işgalci güçlere ağır bir darbe indiren Humam Halil el-Belavi adlı Ürdün asıllı Müslümanın şehadetini tebrik ediyoruz. İçlerinde üst düzey sorumlular da olmak üzere 7 CIA elemanı ve Ürdün Kralı'nın yakın akrabası olan bir işbirlikçinin ölümüyle sonuçlanan bu eylem işgale karşı direnişin önemli bir kazanımı olmuştur. Emperyalist propaganda merkezlerinin ve onlarla aynı paralelde yayın yapan medyanın terör yaftasıyla mahkûm etme çabalarına karşın hiç şüphesiz direniş bir hak ve aynı zamanda büyük bir onurdur.

Tam 9 yıldır Afganistan'ı işgal altına tutan, bu süre içinde sayısız katliama, vahşete, insanlık suçlarına imza atan güçlerin sözcülerinin Afgan halkının ve onları destekleyen farklı coğrafyalardan kardeşlerinin eylemlerini karalamalarının propaganda savaşının bir parçası olduğu açıktır. Bu yüzden gerek el-Belavi'nin eyleminin, gerekse de Afganistan'da işgalci güçlere karşı gerçekleştirilen tüm eylemlerin emperyalist propaganda ağı tarafından "suç" şeklinde tavsif edilmesi anlaşılır bir tutumdur. Ne yazık ki, bu kirli söyleme Türkiye medyası da büyük bölümüyle eşlik etmektedir. Afganistan'daki işgal gerçeğine odaklanmak ve bu ülkede kardeş Afgan halkının yaşadığı acıları, zulümleri gündemleştirmek yerine, direnişçileri ve eylemlerini karalama odaklı bir yayın politikasının yaygınlaştırılması utanç vericidir.

Mamafih bundan daha büyük bir utanç konusu ise el-Belavi'nin Türkiyeli eşini sorgulamak ve Türkiye bağlantılarını soruşturmak üzere 5 kişilik bir CIA ekibinin Türkiye'ye geldiklerine dair haberlerdir. El-Belavi'nin eşi Defne Bayrak'ın CIA ekibi tarafından sorgulanacağına dair haberleri asparagas olarak görüyor ve böyle bir şeye asla izin verilmeyeceğini umuyoruz. Böyle bir şeye tevessül edilmesi dahi büyük bir hukuksuzluk demektir ve kesinlikle kabul edilemez.

Bu vesileyle hatırlatalım ki, kendisine karşı operasyonlar gerçekleştiren kişilerin ya da örgütlerin bağlantılarını araştırmak yerine, işgal politikalarının İslam Ümmeti arasında yol açtığı büyük ve haklı öfke üzerinde yoğunlaşması ABD'yi muhtemelen daha mantıklı ve de yararlı sonuçlara ulaştıracaktır! Yeryüzünün dört bir yanında Müslüman ve mustezaf halklara karşı işlediği yoğun ve sistematik suçlar, işgal ve katliam politikaları devam ettikçe ABD ve dostları "Nasıl oldu?" sorusunu muhtemelen bundan sonra da bolca sormayı sürdürecektir. Oysa gerçekten olan biteni anlamak için sorulması gerekense "niçin" sorusu olmalıdır?

İşgal ve katliam politikalarıyla sindirilmek, köleleştirilmek istenen Müslüman ve mahrum halkların değerlerini, kimliklerini ve onurlarını koruma uğruna canlarını feda etmekten çekinmeyen müminlerle iftihar ediyor; bu uğurda bedel ödeyen yakınlarına Rabbimizden sabır ve metanet diliyoruz!

Özgür-Der


İlgili Haber:

HAKSÖZ-HABER

Önceki ve Sonraki Haberler