Şapka Zulmü Kurbanları ve İskilipli Atıf Hoca Fatih’te Anıldı!

Şapka Zulmü Kurbanları ve İskilipli Atıf Hoca Fatih’te Anıldı!

Şehadetinin yıldönümünde İskilipli Atıf Hoca, Özgür-Der ve 16 Temmuz Gençlik Hareketi mensupları tarafından Fatih’te anıldı.

HAKSÖZ-HABER

Bugün Fatih Saraçhane Parkı’nda Kemalist sistemin ilk dönem kurbanlarından İskilipli Atıf Hoca, İstiklal Mahkemeleri ve şapka zulmünün tüm kurbanları için bir eylem yapıldı.

Özgür-Der ve 16 Temmuz Gençlik Hareketinin tertiplediği eylemde şehadetinin 86. yıldönümünde İskilipli Atıf Hoca’nın unutulmadığı ve o dönemde icra edilen zulümlerin hesabının verilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

“İskilipli Atıf Hoca’nın Katili Kemalist Devlettir! Unutmayacağız, Affetmeyeceğiz!” ve “Hepimizi İskilipli Atıf Hoca’yız; Unutmadık Unutturmayacağız!” yazılı pankartların açıldığı eylemde “İskilipli Atıf Hoca ve Şapka Zulmü Kurbanlarının Hesabı Verilsin!” “Hangi Suçtan Dolayı Öldürüldü?” “İnancımızı, Kimliğimizi, Kıyafetimizi Hedef Alan Sömürgeci Bir Proje: Kemalist Devrim” “Laik Zorbalık Kesintisiz Sürüyor: Dün Şapka Dayatması Bugün Başörtüsü Yasağı” “Ali Şükrü Bey’den Şeyh Said’e, Atıf Hoca’dan Esad Efendi’ye Zulüm Tarihiyle Hesaplaşılsın!” “Dersimiz: İnkılâp Tarihi; Kazanımlar: İstiklal Mahkemeleri, Tehcir, Tenkil, Tedip Harekâtları, Takrir-i Sükûn, Yasaklar baskılar…” yazılı dövizler taşındı.

20120204-sarachane-iskilipli-atif-02.jpg

Eylemin sunumunu yapan Haksöz Dergisi yazarlarından Bahadır Kurbanoğlu, İskilipli Atıf Hoca şahsında İstiklal Mahkemelerinin sergilediği zulme dikkat çekerek bu döneme “cumhuriyet” dönemi demekten dahi imtina ettiğini ve tam bir diktatörlük düzeninin hâkim olduğunu belirtti. Şapka Kanunu dolayısıyla yüzlerce-binlerce insanın katledildiğini ifade eden Kurbanoğlu, bu âlimlerin önemli bir kısmının mezarlarının dahi olmadığını söyleyerek İskilipli’nin yanı sıra Şeyh Said ve Said Nursi’nin naşına yapılan merhametsizliklere işaret etti. İstiklal Mahkemeleri cellâtlarının isimlerinin halen birçok yerde asılı durduğunu da hatırlatan Kurbanoğlu, konuşmasında dün gece Humus’ta yaşanan katliama da dikkat çekerek Suriye’de yaşananlara ilişkin duyarlılık çağrısında bulundu.

20120204-sarachane-iskilipli-atif-08-adem-ozkose.jpg

16 Temmuz Gençlik Hareketi adına konuşan gazeteci-yazar Adem Özköse ise zalimlerin İskilipli Atıf Hocaları asarak yok edeceklerini sandıkları, oysa Müslümanların her birinin İskilipli Atıf Hoca olduğunu belirtti. Binlerce insanın nasıl kıyımdan geçirildiğinin altını çizen Özköse, arşivlerin kapatılarak bu cinayetlerin asla örtülemeyeceğini söyledi. Dersim için dilenen özür gibi katledilen Müslümanlar için de hesap verilmesi gerektiğini belirten Özköse, Müslümanlar olarak bu zulümleri unutturmayacaklarını söyledi. Suriye’de yaşanan katliamla ilgili olarak da Humus’tan birinci elden aldığı bilgileri aktaran Özköse, Humus’ta dün gece öldürülen 500’e yakın kişi arasında 45 çocuk ve 60 kadının da bulunduğunu ifade etti. “Hepimiz İstanbullu olduğumuz kadar Hamalı, Humuslu, Der’alıyız.” diye konuşan Özköse, Suriye halkının maruz kaldığı vahşet ve zulme karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmek gerektiğini hatırlattı.

20120204-sarachane-iskilipli-atif-09-ridvan-kaya.jpg

Son olarak konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, 86 yıl sonra neden İskilipli Atıf Hoca şahsında yaşanan zulmün hesabını sormaya kalktıklarını izah etti. Atıf Hoca için asla “iade-i itibar” peşinde olmadıklarını vurgulayan Kaya, Müslümanların böyle bir şeye ihtiyacı olmadığını, zaten İslami kimlik sahibi olmanın bir “itibar” olduğunu, başkaları tarafından da böyle bir paye verilmesini beklemediklerini söyledi. İskilipli Atıf Hoca’nın Müslümanlar nazarında “şehit” olarak anıldığını ve amelleri ile zaten itibarlı olduğunu belirten Kaya, ancak yaşanan zulmün hesapsız kalmaması ve İstiklal Mahkemelerinde sergilenen cinayetlerin açığa çıkarılması gerektiğini talep ettiklerini söyledi.

Bu arada Sabiha Gökçen Havaalanı’nın adının değiştirilmesiyle ilgili tartışmalara da değinen Rıdvan Kaya, herkesin Sabiha Gökçen’e Dersim’i bombalama emrini verenin kim olduğunu bildiğini ancak ifade etmekten çekindiğini söyledi. Atatürk’ü Koruma Kanununun ve halen dokunulmazlık atfedilen devrim yasalarının lağvedilmesi gerektiğini belirten Kaya, tıpkı Dersim’de olduğu gibi İstiklal Mahkemeleri cellâtları Kılıç ve Kel Alilerin de Atatürk’ün emirleri doğrultusunda idam kararları verdiklerini söyledi. Bu yönüyle Kemalist cinayetler tarihinin tümüyle hesaplaşılması ve yüzleşilmesi yönünde çağrıda bulunan Kaya, Suriye-Humus’ta yaşanan katliam gibi “cumhuriyet”in ilk dönemlerinde benzeri katliamların yaşandığını hatırlattı. Diyarbakır İçkale’deki kazılara dikkat çeken Kaya, başörtüsü yasağının da devrim yasaları ve şapka kanununun farklı bir yansıması olduğunu ve halen ilköğretim ve kamuda başörtüsü yasağının devam ettiğine dikkat çekti.

Eylem boyunca “Şehit Atıf Hoca Yolun Yolumuz!”, “Hoca’nın Katili Kemalist Devlet!”, “Kemalist Devlet Hesap Verecek!”, “İstiklal Mahkemesi Zorbalığın Adresi”, “Hepimiz İskilipli Atıf Hocayız!”, “Kemalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!”, “İnancımız, İlkelerimiz, Kimliğimizle Varız, Var Olacağız!”, “Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz!”, “Katil Esad Suriye’den Defol!” şeklinde sloganlar atıldı.

20120204-sarachane-iskilipli-atif-hoca-01.jpg20120204-sarachane-iskilipli-atif-04.jpg

20120204-sarachane-iskilipli-atif-05.jpg

20120204-sarachane-iskilipli-atif-07.jpg

20120204-sarachane-iskilipli-atif-10.jpg

20120204-sarachane-iskilipli-atif-12.jpg

20120204-sarachane-iskilipli-atif-13.jpg

20120204-sarachane-iskilipli-atif-14.jpg

20120204-sarachane-iskilipli-atif-hoca-03.jpg

20120204-sarachane-iskilipli-atif-hoca-06.jpg
FOTOĞRAFLAR: Sabiha Çimen / Haksöz-Haber

***

İstiklal Mahkemelerinde "yargılanıp" darağacına gönderilen İskilipli Atıf Hoca, İstiklal Mahkemelerinde göstermelik bir şekilde yargılanan ve hemen sonrasında idam edilen İskilipli Atıf Hoca, cumhuriyet döneminde katledilen binlerce âlimin sembol isimlerinden biri. Şapka inkılâbından 18 ay önce yazdığı ve Batılılaşmayı eleştirdiği “Frenk Mukallitliği ve Şapka” adlı risalesinden dolayı Şapka Kanununa muhalefetten 4 Şubat 1926’da idam edilmişti. Mezarı Dr. Mehmet Sılay’ın çalışmaları sonrasında yakın bir zamanda ortaya çıkarılmıştı.

Eylemin videosu

Önceki ve Sonraki Haberler