İslami Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla Siyonist zulme karşı amansız bir direniş gösteren Gazze halkı için akşam namazında Saraçhane’de kunut duası okundu.

Program Hasan Zengin tarafından okunan Kuran’ı Kerim tilavetiyle başladı.

Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından sözü alan Necmettin Irmak, ikinci yılına yaklaşan Aksa Tufanı direnişini ve kardeşlerimizin mücadelesini unutmamak-unutturmamak adına, her daim o kutlu direnişin yanında yer aldığımızı göstermek için meydanlarda yer almanın önemini vurguladı.

Irmak konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Kardeşler biz biliyoruz ki bu dünya bir imtihan dünyası. Bugün Gazze’deki kardeşlerimizin imtihanının Rabbimizin ayet-i kerimede belirttiği üzere açlıkla, canlardan ve mallardan eksiltmeyle devam ettiğini görmekteyiz.Ve biz şahidiz Gazze'deki kardeşlerimiz bu imtihanı hakkıyla vermekteler. Şikayet yok, bıkkınlık yok, korku yok,  tembellik yok, geri adım atma yok! Bütün varlıklarıyla direnişlerine devam ediyorlar. Ve biz şunun da farkındayız, Gazze'de başlayan direniş sadece Gazze'de bitmeyecek! Bu direniş coğrafyamızın her tarafına yayılacak. Ve biz umudumuzun direnişte olduğunun da farkındayız. Bugün Gazze, dün Afganistan, yarın Suriye. Mücadelemiz emperyalist işgalciler ve Siyonist katiller yeryüzünü terk edinceye kadar devam edecek. Bu noktada bize düşen görev meydanları asla terketmemek, sözümüzü en güçlü şekilde haykırmak. Her halükarda kardeşlerimizin yanında yer almak.

Aman haa tembellik etmeyelim, gevşeklik göstermeyelim, yaptığımız işleri hafife almayalım.

Kardeşlerimizin yanında olduğumuzu her fırsatta gösterelim ki bunun hesabını ahirette verebilelim.”

Program Mehmet Ali Aslan'ın seslendirdiği ezgiyle devam etti.

Aslan’ın ardından sözü Rıdvan Kaya aldı.

Kaya zulme karşı direnen Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmanın; dilsiz şeytanlardan olmamanın önemini vurgulayarak konuşmasına başladı.

Kaya sözlerine şu şekilde devam etti:

“30 yıl önce Srebrenitsa'da soykırım suçu işleyen zalimler bugün lanetlenmeye devam ediyor. Biz biliyoruz ki Bugün Gazze'de soykırım işleyen caniler de insanlık vicdanına mahkum olmuşlardır ve kıyamete kadar lanetle anılacaklardır. Burada önemli olan bu zulümler bu soykırım  devam ederken kimin nerede durduğudur ne yaptığıdır. Bugün Gazze'de Refah bölgesinde 33 kardeşimiz daha şehit edildi. Bu şekilde ekmek, un, su almak için yardım merkezlerine giden 800 den fazla kardeşimiz şehit edildi. Dünya bu haberlere alışsa da biz alışmamalıyız kardeşler. Siyonistler ne yaparlarsa yapsınlar asla kazanamayacaklar. Hamas zalimler karşısında asla geri adım atmayacak. Savaşın sonunda izzetle,  zaferle müminlere bu müjdeyi yaşatacak.”

“Siyonistlerin oyunlarının her yerde bozulduğunu Rabbimiz bize gösterecek. İşte Suriye'de yaşadığımız da aynıydı. Bir plan kurdular, birtakım işbirlikçilerini sahaya sürdüler, Mücahit yönetimi zayıflatma, Suriyeyi bölme parçalama planı yaptılar. Bu planlarının tuttuğunu sandılar ama Allah Teala onlara bir kere daha yenilgiyi tattırdı. Suriye'nin asil-izzetli halkı bu zalimlerin oyununu bozdu. Her yerden Suveyda'ya yürüyerek İsrail beslemesi çetelere günlerini gösterdi. İsrail'le işbirliği yapan bu bölgedeki tüm hain işbirlikçiler kaybetmeye mahkumdur.”

“Türkiye; halkıyla, devletiyle Suriyeli kardeşlerimizin yanında olmalıdır. Yetkilileri daha fazla zaman kaybetmeden acil harekete geçmeye çağırıyoruz. Bugün Suriye yönetimi askeri anlamda birtakım imkansızlıklarla karşı karşıya. Bir yandan PKK adlı işbirlikçiler, bir yanda mezhepçi fanatikler, bir yanda Dürziler Suriye’yi bölmeye çalışırken bunların yanında Siyonistler Suriye'yi her türlü saldırıyla  kuşatma altına almaya çalışırken Türkiye bu duruma asla seyirci kalmamalıdır. Askeri anlamda, güvenlik anlamında verilen vaatler ve sözler yerine getirilmeli, Suriye topraklarının savunulması konusunda mücahid Suriye yönetimiyle dayanışma içerisinde olunmalıdır. Bugün kardeşlerimiz zayıfken onlarında yanında durmayanlar yarın siyonistlerin-emperyalistlerin tasallutu altına girmeye mahkum olurlar. Gelin daha fazla vakit kaybetmeden Siyonistlere ve emperyalistlere karşı bütün coğrafyamızı savunmak için harekete geçelim. Bu noktada müslümanlar olarak yetkililerden Suriye halkı ve yönetimiyle askeri anlamda işbirliği yapılmasını her türlü askeri silah ve hava savunma sistemi de dahil olmak üzere her türlü malzemenin verilmesini talep ediyoruz. Bizler inanıyoruz ki bugün Suriye'yi savunmak bu toprakları savunmaktır, Anadolu'yu savunmaktır!..”

Kaya’nın sözlerinin ardından sözü alan Hamas yöneticisi Talal Nasar sözlerine Türkiyeli Müslümanlara selam vererek başladı. Ailesinden 114 kişiyi şehit veren Nasar, Gazzeli müslümanların kendi şehitlerine değil ama Gazze'ye yeterince destek vermeyen onları açlık ve sefalet içinde bırakan elinden bir şey geldiği halde bir şey yapmayan  müslümanların haline ağladıklarını belirtti. Müslümanları Gazze için bir an evvel ayağa kalkmaya çağırdı. Gazze halkının insani yardım koridoru olan tek alternatifi olan Refah kapısının acilen açılması gerektiğini vurguladı. Müslümanların gerekli sorumluluklarını yerine getirmediğinde işlenen suç ve günahlara ortak olacağını vurgulayan Nasar, Gazze'deki direnişin Batılı devletlerinde iki yüzlülüğünü net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti.

Kubilay Aşkın Durdağ tarafından kıldırılan akşam namazında okunan kunut duasında direnen kardeşlerimiz için Allah’tan muzafferiyet niyaz edilirken, müslüman coğrafyada kan akıtan Siyonist katliam şebekesi ve ABD gibi mücrim devletler lanetlendi.