“Silahlanma Çılgınlığına Son Verilsin!”

“Silahlanma Çılgınlığına Son Verilsin!”

Özgür-Der, ekonomik krizle işsizliğin ciddi bir sorun haline geldiği bir vasatta THK’nın satın aldığı F-16’larla ilgili bir açıklama yaparak Hükümet’in silaha aktardığı bu bütçe ile ekonomik tedbir ve bölgede barış söylemlerinin tutarsızlığını ortaya koyd

Hükümetin bir yandan halkın cebinden 30 adet savaş uçağına yaklaşık 2 milyar $ kaynak aktarıp, öte yandan ekonomik tedbirlerden ya da bölgede barış ortamının tesisinden bahsetmesini bu düzenin tutarsızlığı ne kadar içselleştirdiğinin bir belgesi olarak gördüğünü bildiren Özgür-Der; çılgınlık boyutlarına varan bu silahlanma yarışına son verilmesini talep etti.

Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamanın tam metni:

SİLAHLANMA ÇILGINLIĞINA SON VERİLSİN!

12 Mart 2009

Tüm dünyayı sarmalayan ekonomik krizin etkileri Türkiye'de de giderek daha fazla hissedilmekte. Krizin ağırlaşan faturası şimdiden binlerce işletmenin kapanmasına ve yüz binlerce insanın işsiz kalmasına yol açmış durumda. Geniş halk kitleleri arasında gelecek kaygısı yoğunlaşmakta. "Nereden nasıl tasarruf yaparız?" çabası içinde insanlar en temel ihtiyaçlarını dahi ertelemekte. Hükümet de tedbir gerekçesiyle halkı fedakârlığa, çalışanları taleplerinden feragat etmeye çağırmakta. Ve işte böylesi bir ortamda bir yandan da adeta har vurulup harman savrulmakta!

Bugün medyaya yansıyan haberlerden Türkiye'nin ABD'den her biri 60 milyon $ değerinde tam 30 adet yeni savaş uçağı aldığını öğreniyoruz. Bünyesinde zaten 250 adet F-16 bulunan Türk Hava Kuvvetleri'nin yeni satın alınan 30 adet "F-16C Block 50" savaş uçağıyla birlikte dünyanın en büyük F-16 filosuna sahip ülkeleri arasına girdiği de övünçle ifade edilmekte!  

Bir yandan komşularıyla iyi ilişkiler geliştirdiği sürekli vurgulanan, bölgesinde diplomatik başarılara imza attığı ve geleneksel sorunların çözümü noktasında ilerlemeler kaydettiği söylenen bir ülke Türkiye. Gerçekten de Yunanistan'dan Suriye'ye, Ermenistan'dan Irak'a kadar bir dizi sorunlu alanda son dönemlerde gelişmeler yaşandığı ve bölgesel gerilimlerin, düşmanlıkların büyük ölçüde azaltıldığı gözlenmekte. Türkiye'nin yakın ve orta vadede kendisine yönelik ciddi bir tehdit algısı da söz konusu değil. Bu durumda silahlara verilen bunca paranın mantığı ne?

Türkiye her yıl bütçesinin daha büyük bir kısmını "savunma" harcamalarına ayıran bir ülke. Bu miktarın içinde önemli bir payı da ABD ve İsrail'den alınan silahlara ödenen milyar dolarlar teşkil etmekte. Tanklar, helikopterler, insansız uçaklar, AWACS'lar… liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Türkiye ne yazık ki, uluslararası silah şirketlerinin gözde ülkeleri arasında sayılıyor. Bir yandan devlete egemen militarist mantık, diğer yandan içeride bir türlü bitmeyen, aslında pek de bitirilmesi istenmeyen çatışma ortamı tüm bu silahlanma çılgınlığına zemin teşkil etmekte.

Eğitimden sağlığa, tarımın desteklenmesinden büyük şehirlerdeki trafik sorununa kadar pek çok alanda kaynak yetersizliğinden ötürü yaşanan sıkıntıları gidermek, halkın hayatını kolaylaştıracak yatırımlara kaynak aktarmak yerine kamu kaynaklarının bu şekilde emperyalist silah tüccarlarına peşkeş çekilmesi militarizmin nasıl büyük bir açmaz olduğunun göstergesidir. Militarist mantık daha fazla silahlanmayı, silahlanma ise militarizmin yoğunlaşmasını getirmektedir. Militarizme boyun eğmeyi sürdürdüğü müddetçe hükümete düşen rol ise bu fasit dairede debelenip durmaktır!

Hükümetin bir yandan halkın cebinden 30 adet savaş uçağına yaklaşık 2 milyar $ kaynak aktarıp, öte yandan ekonomik tedbirlerden ya da bölgede barış ortamının tesisinden bahsetmesini bu düzenin tutarsızlığı ne kadar içselleştirdiğinin bir belgesi olarak görüyor; çılgınlık boyutlarına varan bu silahlanma yarışına son verilmesini talep ediyoruz!

ÖZGÜR-DER

Önceki ve Sonraki Haberler