Öğrenciler yanında diğer İslami Kuruluşların ve halkın da ilgi gösterdiği program Hasan Yakut’un Kur’an’ı Kerim okunmasıyla başladı. Gündem konuşmasını Arif Gayretli yaptı. Gayretli; Böyle zalimce bir karara sessiz kalınamayacağını ve bu karar geri çekilene kadar susmayacaklarını söyledi. Daha sonra basın açıklamasını Tahir Zaman okudu. Nesim Tuna’nın okuduğu duaların ardından öğrenciler Atatürk parkından yürüyüşe geçti. Dörtyol kavşağına kadar devam eden yürüyüşte aralıksız tekbir getirilerek sloganlar atıldı. Dörtyol kavşağında yürüyüş sonlandı.

Eylemde “Darbeciler Yenilecek İslami Hareket Kazanacak”, “Ne Kadar Zindana da atsalar Bizde bitmez Yusuf’lar”, “Darbeci Firavunlar Döktükleri Kanda Boğulacak”, “Allah’tan Başka Yok Başka Kimsemiz, Ölümlere Gülümseyen Milyonlarız Biz” pankartları taşındı.

Okunan Basın Açıklamasının tam metni:

ZALİMLER VE DİKTATÖRLER YENİLECEK İSLAMİ DİRENİŞ KAZANACAK!

Mısır’da İhvan-ı müslümin yani Müslüman Kardeşler  ve halk tarafından seçilen meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi hedef alan, Asıl hedefi Siyonist İsraili korumak olan, Batı tarafından ve bir ne yazık ki bir çok arap ülkesi tarafından  da desteklenen Sisi Cuntasının düzmece mahkemesi, Mısır zindanlarında tutulan Müslümanlar ile ilgili kararını adeta dünyaya meydan okuyarak  açıklamıştır. Bu karara göre Mısırın darbe  mahkemelerinin hâkimleri tarafından Müslüman kardeşler Üyesi 529 kişi hakkında, 20 dakika gibi kısa bir süre içinde idam cezası vermiştir.

Bu utanç verici kararı kınıyor, lanetliyor ve kabul edilemez olduğunu bildiriyoruz.

Zalim Hüsnü Mübarek diktatörlüğüne ve askeri vesayet rejimlerine başkaldırarak İNTİFADA başlatan Mısır halkı, Zalim Firavun Mübarek’i devirmiş ve ilk seçimde İhvan’ı Müsliminin adayı MURSİ’yi iktidara taşımıştı.

Mısır devrimini ve İslamcı kadrolarını  Seçimle iktidardan uzaklaştıramayacaklarını anlayan İslam karşıtı Kıpti, liberal, sosyalist, milliyetçi koalisyon, işbirlikçi Ezher Şeyhi, Mısırdaki Selefiler ve Askeri cunta,  İsrail ve Amerika destekli kanlı bir askeri darbe ile yönetime el koydu.

ABD ve İsrail’in başını çektiği batılı emperyalistlerin ve onların Ortadoğu’daki kuklalarının desteğini alan Askeri cunta, 14 Ağustos 2013 Çarşamba günü Adeviyye Meydanı’nda üç bin’i aşkın insanı şehit etmekten kaçınmamıştır. Darbeciler  İhvan’ı yasaklayıp, bütün liderlerini ve binlerce üyesini cezaevlerine doldurarak direnişi kırmayı, Müslüman Kardeşleri yok etmeyi hayal ediyorlar.

Oysa Mısırlı kardeşlerimiz ilk günden itibaren Darbeye karşı çıkarak, mermiye karşı gül atarak, İnsanlık Tarihinin en soylu RABİA direnişini ortaya koydular ve devam ettiriyorlar. Darbecilerin heveslerini kursaklarında bırakmaktadırlar.

Bir asra dayanan köklü İhvan geleneğinden habersiz olan darbeciler, tüm vahşi uygulamalarına rağmen, şahadetin ve direnişin temel bir düstur olarak öğretildiği bu mektebin mensuplarının teslim alınamadığını, direnişin kırılmadığını gördükçe adeta deliye dönerek baskılarını arttırmaktalar. Binlerce şehide rağmen bitirilemeyen Rabia direnişi, idam kararlarına da aldırmadan çığ gibi büyümeye devam edecek, darbecilerden bu zulmün hesabı muhakkak soracaktır.

Bizler inanıyoruz ki, ‘özgürlük bedel ister’. Ortadoğu’da gerçekleşen halkların özgürlük ve adalet arayışları ‘kendinde olanı değiştirme talepleri’ çok kıymetli çabalardır. Bu çabaları bazı kesimlerin taassupları, riskli alandan kaçış endişeleri ve rahata olan düşkünlükleri sayesinde bir şekilde sessiz kalındığına şahitlik etmekteyiz. Bizim için Mısır neyse Suriye odur. Emperyalistler Müslüman coğrafyaları küresel ve yerli işbirlikçi diktatörler eliyle talan etmektedirler.  Müslümanlar olarak yaşananlar karşısında sessiz kalmıyoruz, tavır alıyoruz ve ayeti kerimede geçtiği üzere :

Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz zannetme; sadece gözlerin dehşetten dışarı fırlayacağı bir güne kadar onları ertelemektedir. (14/42)

Değerli basın mensupları Sevgili Arkadaşlar;

Bizler inanıyoruz ki, Müslümanlar için yaptıklarımızdan sorumlu olduğumuz gibi imkanımız olmasına rağmen yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Tüm dünyada Müslümanlar üzerindeki baskı, işkence ve katliamlara sessiz kalamayız. Bizler kardeşiz ve yarın ahiret günü hesaba çekileceğiz. Hz.İbrahim’i ateşe atalanlara karşı su taşıyan karınca misali de olsa tarafımızı belli edenlerden olmalıyız. Bizler zalimlere karşı onurlu mücadele verenlerin safındayız. Zulme asla sessiz kalmayacağız. Suriye’de Esed zalimine karşı mücadele veren kardeşlerimizin yanında olduğumuz gibi Mısır’da da Sisi diktatörünün karşısında olmaya devam edeceğiz.

Bizler Batmanlı Müslüman Liseli  Öğrenciler olarak İslam dünyasında gerçekleşen halkların özgürlük ve adalet arayışlarının emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri eliyle baltalanmasını asla  kabul etmediğimizi bildiriyoruz. Bizler “Zalimler, pek yakında nasıl bir inkılâp ile devrileceklerini bileceklerdir” (26/227) ayetinin hakikati gibi zalimlerin ve işbirlikçilerinin yenileceğine olan inancımız tamdır.

Verilen idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Cinayet şebekesi cuntacıların işlediği katliamlarda şehid düşen kardeşlerimizin şahadetlerinin Âlemlerin Rabbi olan Allah katında kabul edilmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz.

Duruşma salonlarında bembeyaz kefenleriyle darbe karanlığına başkaldıran, şahadeti - boyun eğmeye tercih eden ve her zaman zillete direneceklerini haykıran kardeşlerimizi  ve bu onurlu direnişlerini selamlıyoruz.

Mısırlı Müslüman kardeşlerimizin mücadelesi ile dayanışma içinde olduğumuzu, zalimlere karşı bugüne kadar ortaya koydukları direnişle iftihar ettiğimizi duyuruyor, Rabbimizden kardeşlerimize sabır ve güç vermesini, ayaklarını sabit tutmasını diliyoruz.

Batmanlı Genç  Müslümanlar olarak Mısır’da askerî cuntanın karşısında kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz!

SELAM OLSUN, MISIR’DA, ORTADOĞU’DA VE BÜTÜN DÜNYADA ZULME KARŞI, ADALETSİZLİKLERE VE ZALİMLERE KARŞI ONURLUCA MÜCADELE EDEN İNSANLIĞIN YÜZAKI KAHRAMANLARA

İhvana selam, direnişe devam.

Zalimler için yaşasın cehennem.

BATMANLI MÜSLÜMAN LİSELİ ÖĞRENCİLER