Sakarya’da Cemaleddin Efgani Semineri

Sakarya’da Cemaleddin Efgani Semineri

“Islah Öncülerimiz” üst başlığı ile başlatılan seminerlerin ilki “Cemaleddin Efgani “ başlığı ile Emrah KİRİŞÇİ’nin sunumuyla dernek merkezinde yapıldı.

Sakarya Özgür-Der Şubesi tarafından “Islah Öncülerimiz” üst başlığı ile başlatılan seminerlerin ilki “Cemaleddin Efgani “ başlığı ile Emrah KİRİŞÇİ’nin sunumuyla dernek merkezinde yapıldı.

Günümüz İslam ülkelerinde yaşanan çalkantıların sebeplerinin Efgani’nin yaşadığı 18 inci yüzyıla kadar uzandığını belirten konuşmacı Kirişçi; imparatorlukların, yönetime katılmaları sağlanamayan halklar yüzünden ulus devletlerine bölündüğünü dile getirdi.

Seminerde nüfusu artan imparatorluklardaki halkın ulus devletlerdeki meclisler aracılığıyla yönetime dâhil olduklarının altı çizilirken günümüz ulus devletleri sınırlarını muhafaza etmek istiyorlarsa bölgelere göre yoğunlukları değişen etnik kimlikleri ve mezhepleri farklı olan halkların isteklerine kulak verilmesinin bir lütuf olmadığı ifade edildi.

Cemaleddin Afgani’nin hayatı görüşleri ve İslami mücadeleye katkılarının ele alındığı seminerde  şu noktalara değindi:

19.yüzyıla gelindiğinde İslam dünyasının içine düştüğü durumun felaket boyutlarında olduğunu gören Efgani’nin kısa süren hayatı bu temel soruna çözüm aramakla geçmiştir.

Batı Emperyalizmine karşı direnişin iki boyutunun olduğunu ileri süren Efgani bunu Kuramsal Eleştiri ve Eylemsel Metod olarak tanımlar.

Kuramsal Eleştiriyi de Batı Tandanslı Düşünsel unsurlarla mücadele ve Dini görünümlü akımlarla mücadele olarak görür. Batı Emperyalizmine karşı direnişle ilgili olarak “Kralların hükmü ancak bedenler üzerindedir. Bedenler ise fanidir. Ruhlar üzerindeki gerçek hükümranlık ise Allah’ındır” diyerek İslam toplumlarını harekete geçirmeye çalışır.

Afgani Müslüman bireyden daha çok Müslüman ümmet vurgusunu daha çok kullanır. İslam toplumlarını saran bidatler ve taassub ile de mücadele edilmesini öğütlerken bugünkü şartlarda herkesin sadece Kur’an’ı hükümran olarak kabul etmesi gerektiğini vurgular.

Kısaca iki döneme ayırabileceğimiz Afgani’nin hayatının ilk dönemi daha çok Dehrilerle(Natüralizm veya pozitivist akım) mücadele etmekle yoğunlaşmıştır.

Müslümanlar arasında pozitivist akımın ilk izlerinin Hicri 4.asırda ortaya çıkan Batınilik ile başladığı vurgulanırken bunun ise Şii 11.İmam Hasan El Askeri etbaından Muhammed b.Nusayr’a nispetle Nusayriyye olarak bilindiği ve bu kişinin sonradan El Askari’den ayrılarak Allah’lık iddiasında bulunduğu ve bugün bunun Aleviyye olarak anıldığı vugulandı. Bunun da aslında gizlice teslise inandığını bugün Lazkiye’nin dağlık bölgesinde yarım milyonu yakın bağlısının bulunduğu teslisin ilk unsuru Ruhullah yani Ali; İkinci unsur dış tezahürü olan Muhammed ve üçüncü unsur ise şeriatı gösteren Selmani Farisi olduğu belirtildi.

Efgani’ye göre İslam’ın em önemli şu dört özelliğine dikkat edilmelidir.

1-Akıl tevhid ile donanmış ve kuşkudan arınmış olmalı

2-Ayrıcalık ve imtiyazları kaldırmış akli ve ruhi olgunluğa dayanmalı

3-Taklidi değil ikna yolu ile inanmayı öncelemeli.

4-İyiliği emreden kötülükten sakındıran bir ilkeyi benimsemeli

Efgani’nin hayatının ikinci döneminde İttihadı İslam fikri için mücadele ettiği ve bunun için İslam dünyasını baştan sona dolaştığı Hindistan Mısır İstanbul arasında mekik dokuduğu ve Paris’te çıkardığı Urvetül Vüska dergisi ile somut siyasi bir fikir haline geldiği belirtilirken bunun Batı Emperyalizmini oldukça rahatsız ettiği ve derginin çıkartılmasını yasakladıkları vurgulandı.

Günümüz Arap intifadalarının en temel esin kaynağının kısaca “öze dönüş” olarak ifade edebileceğimiz Efgani ve onun yol arkadaşı Muhammed Abduh olduğu ifade edildi.

Islah Öncülerimiz seminerlerinin ikincisinin Muhammed Abduh başlığı ile 23 Şubat Cumartesi günü dernek merkezinde yapılması planlanıyor.

 

Önceki ve Sonraki Haberler