Amasya halkı teravih namazı sonrası Gazze için toplandı

Amasya halkı teravih namazı sonrası Gazze için toplandı

​​​​​​​Amasya Diyanet Vakfı Temsilciliği ile Gönüllü Kuruluşlar Birliği (GÖK-BİR) Platformu öncülüğünde Ramazanın ilk teravih namazı çıkışı Sultan II. Bayezit Camii önünde Gazzeli müslümanlar için basın açıklaması ve dua programı gerçekleştirildi.

Siyonistlerin Gazze’ye yaptığı soykırım 5 ayı aşkın bir süredir devam ediyor. Gazzeli müslümanlara yapılan zulmü unutturmamak ve zalimleri lanetlemek için Amasya Diyanet Vakfı Temsilciliği ile Gönüllü Kuruluşlar Birliği (GÖK-BİR) Platformuna bağlı STK temsilcileri ve Amasya halkı Gazzeli müslümanlar için bir araya geldi.

amasya-20240311-02.jpg

Amasya Halkı Gazzeli Müslümanlar İçin Bir Araya Geldi

Gazzeli şehit çocuklar için ramazan ayı kandillerle karşılandı. Teravih namazı çıkışı Amasya Genç İHH organizesinde çocuklar tarafından Fener Alayı programı icra edildi. Amasyalı çocuklar Gazze’de şehit edilen çocukların anısına Filistin geleneği olarak Ramazanı kandillerle karşıladı ve maniler okudular. Renkli görüntülerin yaşandığı etkinlikte katılımcılar çocukları ilgiyle izledi.

Tekbirler ve sloganlarla başlayan programının açılış konuşmasını yapan Ali Alperen Karaca, tüm dünyanın gözü önünde Zalim Siyonist İsrail’in Gazzeli kardeşlerimizi katlederken bizlerin elinden bir şey gelmemesinin büyük bir utanç vesilesi olduğunu, ancak kardeşlerimize yapılan zulmü unutmamak, unutturmamak, dua etmeyi ihmal etmemek gerektiğini vurgulayarak bu amaç için bir araya geldiklerini belirtti.

amasya-20240311-01.jpg

Gazze’yi Gündemden Düşürmeye Hakkımız Yok

Açılış konuşmasının ardından söz alan Amasya İHH Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Akgül, Gazze’deki izzetli direnişin tüm müslümanlara sorumluluk yüklediğine, Gazze’de yaşanılan soykırımı gündemden düşürmemek için gayret edilmesi gerektiğine dair basın açıklamasını okudu.

Unutmamalı ki imtihan olunanın sadece Gazzeliler değil, sadece Filistin halkı değil, tüm insanlık, Ümmet olduğunu belirten Akgül,  “Muhatap olduğumuz bu zalimlik, bu barbarlık, bu azgın küfür saldırısı karşısında elimizden geleni ortaya koymakla, avazımız çıktığı kadar haykırmakla ve mutlaka kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissetmekle mükellefiz.” dedi.

amasya-20240311-03.jpg

Zulmü Durdurmaya Gücümüz Yetmese de Haykırmaya Gücümüz Yetiyor

“İyi ama gündemde tuttuğumuz zaman ne değişiyor, katliam durmuyor, hatta hızını da kesmiyorken bizim bu zulümleri dillendirip dillendirmememiz neyi değiştirecek?” diye düşünmenin doğru olmadığını vurgulayan Akgül, “Biz şahitlikle vazifeliyiz. Yaşanan zalimliği dillendirerek ve zalimleri lanetleyerek safımızı mazlumlardan yana belirlemiş oluyoruz.” dedi.

amasya-20240311-04.jpg

Ramazan’da Kardeşlik Soframızı Genişletmeliyiz

Ramazan ayının Müslümanlar için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Akgül, “Rabbimize daha fazla yakınlaşma, kendimizi onarma, geliştirme, Ümmet bilincimizi pekiştirme fırsatı olarak Ramazan’ın gelişi bizi heyecanlandırmalı, harekete geçirmeli. Sadece oruçla değil, namazlarımızı çoğaltarak, infaklarımızı artırarak, kardeşlik sofralarımızı büyüterek Ramazan’ı idrak etmeliyiz.” dedi.

Okunan basın açıklamasının ardından Amasya İl Müftüsü Durmuş Ayvaz’ın Filistinli ve tüm mazlum coğrafyalardaki Müslümanların kurtuluşu için yaptığı duayla program sona erdi.

amasya-20240311-05.jpg

Basın Açıklamasının Tam Metni:

GAZZE İLE İMTİHAN OLUNUYORUZ!

Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim, 14/42)

Zalimlerin azgınlıklarının yanlarına kar kalmayacağı, bilakis hesabını en dehşet verici bir şekilde verecekleri müjdesiyle yüreğimizi ferahlatan Rabbimize hamd olsun!

5 ayı aşkın bir süredir Gazze’de kardeşlerimiz vahşi bir saldırıya maruz kalmakta ve buna karşı da büyük bir direnç sergilemekteler. Gazze elbette bu zaman diliminde tüm dünya ile birlikte bizlerin de yoğun biçimde gündemimizi belirledi. Ama sürecin uzaması nedeniyle belki tümüyle göz ardı edilmese, unutulmasa dahi konunun yavaş yavaş gündemin alt sıralarına düşmeye başladığı da gözlerden kaçmıyor.

Tam bu noktada gözden uzak olanın, gönülden de uzaklaşacağı kuralına istinaden bizlerin Gazze’ye, Gazze’de yaşananlara dair ilgimizi, çabamızı daha fazla öne çıkartma sorumluluğumuzun altını çizelim. Bu vahşeti, bu zulmü değil unutmaya, görmezden gelmeye, gündemden düşürmeye bir an olsun göz ardı etmeye, ilgi alanımızın ötesine çıkarmaya, ertelemeye dahi hakkımızın olmadığını bilmek durumundayız.

Unutmayalım ki imtihan olunan sadece Gazzeliler değil, sadece Filistin halkı değil, tüm insanlıktır, Ümmettir, bizleriz ve muhatap olduğumuz bu zalimlik, bu barbarlık, bu azgın küfür saldırısı karşısında elimizden geleni ortaya koymakla, avazımız çıktığı kadar haykırmakla ve mutlaka kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissetmekle mükellefiz. Ancak bu çaba bizi Müminler topluluğunun bir parçası yapar, bizi sıradan yaratıklar olmaktan çıkarıp insan kılar.

amasya-20240311-06.jpg

Gazze bize kafirlerin, zalimlerin, müşriklerin nasıl insanlıktan çıkmış canavarlar olduklarını; öte yandan dünyevi manada hiçbir şeyleri kalmasa da izzet ve tevekkülün Müminleri nasıl güçlü ve şahsiyetli kıldığını; Müslüman halklar olarak karşı karşıya olduğumuz kuşatmanın ne kadar derin olduğunu gösteriyor.

Gazze hüznüyle, acısıyla ve direnciyle bize sadece Rabbu’l-Alemin’e yönelmek, yardım ve zaferi ancak O’ndan beklemek gerektiğini hatırlatıyor. Bu perspektifle Gazze her zaman gündemimizde yer almalı; günah ve düşmanlık amacıyla yardımlaşanlara karşı birr ve takva yolunda yardımlaşma, dayanışma çabalarını çoğaltmaya bizi sevk etmeli!

Çok sarsıcı, etkileyici, ibretlik bir manzarayla karşı karşıyayız. Bu yüzden sorumluluğumuzun bilincinde olmalı; kardeşlik vazifemizin yansıması olan çabalarımızı artırmalı; Ümmetimizin maruz kaldığı bu vahşeti, bu barbarlığı, zulmü unutmadığımız gibi unutturmamalı, bunun için gayret etmeliyiz!

“İyi ama gündemde tuttuğumuz zaman ne değişiyor, katliam durmuyor, hatta hızını da kesmiyorken bizim bu zulümleri dillendirip dillendirmememiz neyi değiştirecek?” diye düşünmemeliyiz. Biz şahitlikle vazifeliyiz. Yaşanan zalimliği dillendirerek ve zalimleri lanetleyerek safımızı mazlumlardan yana belirlemiş oluyoruz.

Unutmayalım ki önderimiz, rehberimiz Resulullah (s) da zaman zaman maruz kaldığı zalimliklere karşı güç yetirememiş ve ashabına sabrı tavsiye etmekten başka bir şey yapamamıştır. Vahşice işkence edilen Yasir ailesine “sabredin” derken şüphesiz ne kadar hüzün doluydu. Aynı şekilde Biri Maune’de katledilen ashabı için o sırada yapabildiği tek şey sadece müşriklere kunut okuyup lanet etmek olmuştu. Bizler de bugün samimiyetle, ihlasla zalimleri lanetlersek, Rabbimiz yarınlarda dualarımızı kabul buyurup zalimlerin helakına bizi de memur eder inşallah.

Ramazan ayına girdik. Rabbimize daha fazla yakınlaşma, kendimizi onarma, geliştirme, Ümmet bilincimizi pekiştirme fırsatı olarak Ramazan’ın gelişi bizi heyecanlandırmalı, harekete geçirmeli. Sadece oruçla değil, namazlarımızı çoğaltarak, infaklarımızı artırarak, kardeşlik sofralarımızı büyüterek Ramazan’ı idrak etmeliyiz inşallah.

amasya-20240311-07.jpg

Ramazan heyecanımız Gazze’den yansıyan acı manzaralarla, sarsıcı Gazze tablosuyla hüzne dönüşüyor. Elbette çok üzgünüz, acılıyız ama asla umutsuz değiliz. Siyonist çete ve destekçilerinin zalimlikleriyle ilk kez karşılaşmıyoruz. Yüzyıldır bize teslimiyeti dayatıyor, bunun için her türlü canavarlığı icra ediyorlar. Ama hamd olsun ki yüz yıldır Müslümanlara boyun eğdiremediler. Sadece Filistin’de değil, coğrafyamızın pek çok yerinde sistematik zulüm tablolarıyla karşılaşıyoruz.

Her durumda Rabbimize hamd ediyoruz, şüphesiz iman belirleyicidir. İman varsa, onun rehberliğiyle her sorun çözülür, her sıkıntı aşılır, nihai manada zafere de erişilir. Biz sırtına saplanan mızrak göğsünden çıkmış bir halde Rabbine canını teslim etmek üzereyken “Kabe’nin Rabbine andolsun ki ben kazandım” diyen ashabın örnekliğine tabi olanlarız inşallah. Rabbimiz ayaklarımızı dini üzere sabit kılsın, bakışımıza derinlik, sözümüze samimiyet, amellerimize kararlılık bahşetsin!

Rabbimize hamdolsun bir davamız var. Bu dava hayatımıza anlam katıyor; yapıp ettiklerimizi değerli kılıyor; bizi dünyayı putlaştırıp hayatı tüketenlerden ayrıştırıyor; sıradanlaşmaktan, böcekleşmekten muhafaza ediyor. Asla ümitsiz değiliz, asla yılgınlığa düşmüyoruz, dinine yardım edenleri Rabbimizin yardımsız bırakmayacağına iman ediyoruz. Zerre miktarı şüphemiz yok, Allah’ın izniyle biz kazanacağız!

Ramazan ayının başta Gazze olmak üzere yeryüzündeki tüm mazlum coğrafyaların zalimlerden kurtuluşuna vesile olacak bir cihad ruhunu bizlere vesile eylemesini rabbimizden niyaz ediyoruz. Gazze’nin yiğit kahramanlarına selam ediyoruz. Yaşasın Filistin Kahrolsun Emperyalizm.

Önceki ve Sonraki Haberler