"Hariciliğin Oluşumu ve Muhalefet"

"Hariciliğin Oluşumu ve Muhalefet"

Akhisar Özgür-Der temsilciliğinde düzenlenen seminer programlarının bu haftaki konuğu olan Bülent Şahin Erdeğer, "Hariciliğin Oluşumu ve Muhalefet" başlıklı konuyu anlattı.

Bülent Şahin Erdeğer, hariciliği sadece Şii ve Sünni tarihi kaynaklardan öğrenmenin adil bir yaklaşım olamayacağını, Umman'da hala yaşayan İbadiliğin ve Zeydiliğin tarihi kaynaklarından da yararlanmamız gerektiğini söyledi. Hz. Osman dönemi olayları ve ona olan muhalefeti özetledikten sonra, Hz.Ali'nin bir kriz döneminde halife seçildiğini belirtti. Hz.Osman'a isyan edenlerin Hz.Ali'yi desteklediklerini, fakat Hz.Ali'nin istişari yönetime açık olmaması nedeniyle isyancıların zamanla Hz.Ali'ye de muhalefet ettiklerini belirtti. Hariciliği oluşturan düşünsel ve siyasal duruşun temellerinin bu isyancılar tarafından oluşturulduğunu ifade eden Erdeğer bu girişten sonra konu hakkında özetle şunları anlattı:

"Hz.Ali - Muaviye savaşı neticesinde birçok müslümanın ölmesi üzerine, Hz.Ali ferasetli bir tavırla diyalog kurulmasını ve hakem tayin edilmesini kabul etmiştir. Hakem olayına daha idealist yaklaşan hariciler, Hz.Ali'nin bu tavrını benimsemeyerek Hz.Ali ordusundan ayrıldılar. Hakem olayından sonra gruplar ayrılınca, Hz.Ali taraftarları anlamında 'Şia', ayrılanlar anlamında ise 'Haricilik' kullanılmıştır.

Hakem olayının uzun sürmesi üzerine Hariciler, Hz. Ali ve Muaviye taraftarlarının Allah'ın hükmüne uymayarak dinden çıktıklarını iddia ederek üçüncü bir ekol olarak muhalif konuma geçtiler. Zahiri bir bakış üreten haricilik, hikmeti ve amacı gözeten bir okuma tarzı geliştirememiştir. Bu olayda 'Müslümanlar yanlış yaptı' demek yerine, 'Kafir oldu' diyerek tabir yerindeyse vur deyince öldürdüler.

Bu literal/yüzeysel okuma tarzı nedeniyle, birçok müslümanı öldürerek ciddi zararlar verdiler.

İki tarafa da yaptıkları eleştirilerde birçok haklı nokta olmasına rağmen, muhalefetteki yanlış yöntemleri onları haksız duruma düşürdü.

Haricilerin olumlulukları ise şunlardır:

-Temel kaynak noktasında Kur'an ve sünnet vurguları önemlidir.

-İman-Amel bütünlüğünü savunmuşlardır.

-'Zalim devlet başkanına itaat edilmez' görüşleri de önemlidir.

Harici fırkaların itidalli olanları, ilerleyen zamanlarda Mutezile düşüncesinin oluşmasında etkili oldular, bir kısmı da Umman'a göç ederek orada yaşadılar. Bugün 'İbadilik' ismiyle bilinmektedirler. Cabir Bin Zeyd ve İbn Abbas'ın görüşlerini temel kabul eden bu fırka, günümüzde Umman'da bulunmaktadır. Yalan söylemedikleri için, sünni hadis alimlerince ravilikleri kabul görmüştür.

Günümüzde ise gulat haricilik bir mezhep olarak yaşamasa da, zihniyet olarak isimleri farklı da olsa birçok selefi, şii ve tasavvufi ekolde görülmektedir. Şiileri bombayla camide öldüren zihniyeti veya Şiilerin (istisnalar haricinde) sünni dini anlayışa kafir gözüyle bakmasını buna örnek verebiliriz."

Seminer programı soru-cevap bölümünden sonra sona erdi.

<:o:p>

Önceki ve Sonraki Haberler