Antalya’da Mısır’daki İdam Kararları Protesto Edildi

Antalya’da Mısır’daki İdam Kararları Protesto Edildi

Özgür-Der Antalya Temsilciliği Mısır’da Sisi cunta mahkemesini Cumhurbaşkanı Mursi, Bedii ve Yusuf Karadavi’nin de aralarında bulunduğu 106 kişinin idam edilmelerini protesto etti.

İkindi namazını müteakip kapalı yol havuz yanında buluşan grup, pankartları ve dövizleri açtı. Grup adına basın açıklamasını Barış Hoyraz okudu. Basın açıklamasında Mısır'daki darbe hakkında kısa bir bilgi verildi ve yapılan tüm yargılamaların adaletsiz olduğu vurgulanarak darbecilere ve yandaşlarına lanet okundu. Basın açıklaması sırasında tekbirler getirilerek şu sloganlar atıldı: "Katil Sisi Seninleyiz Mursi", "İhvan'a Selam Direnişe Selam", "Uyan Diren Özgürleş", "Antalya'dan Mısır'a Direnişe Bin Selam", "Tevhid Adalet Özgürlük", "Darbeciler Yenilecek Direnenler Kazanacak", "Gün Gelecek Devran Dönecek Darbeciler Halka Hesap Verecek". Basın açıklamasının sonunda tüm dünyada yaşanan zulümlere lanet edilerek, mazlum hale getirilmiş herkese selam edildi.

antalya-20150517-01.jpg

antalya-20150517-02.jpg

antalya-20150517-03.jpg

antalya-20150517-04.jpg

antalya-20150517-05.jpg

antalya-20150517-06.jpg

antalya-20150517-07.jpg

antalya-20150517-08.jpg

17 MAYIS 2015 TARİHLİ MISIR CUNTASINI PROTESTO BASIN AÇIKLAMASI METNİDİR

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Sayın Antalyalılar ve basın mensupları,

Mısır'da Sisi'nin başını çektiği cunta, 3 Temmuz 2013 tarihinde bir askerî darbe gerçekleştirdi. Mısır halkının ilk defa özgür bir şekilde seçtiği Muhammed Mursi'nin ve Müslüman Kardeşler iktidarının darbeyle devrilmesiyle birlikte başta Rabiat'ül Adeviye Meydanı olmak üzere tüm şehirlerde kitlesel darbe karşıtı gösteriler yapıldı. Yine kutlu, mübarek ve arınma ayı olan Ramazan'ın ilk günlerinde başlayan darbe ve katliam karşıtı gösterilere karşı Mısır'ın tüm darbecileri, insafsız, merhametsiz bir psikoloji ve ruh haliyle adeta kana susayan vampirler gibi Müslüman kardeşlerimizin üzerine saldırdı ve insanlık tarihine aşağılık bir katliamı daha mazlumların kanlarıyla yazdılar.

Darbe sürecine karşı insanlık tarihinin en meşru, ahlaki ve İslami direnişlerinden birini gösteren Mısır halkının binlercesini katleden Sisi cuntası, masum insanların kanları kurumadan Türkiye'deki İstiklal Mahkemelerini andıran kurmaca mahkemelerde Müslüman direniş önderlerini idama mahkum edip, binlercesini uzun süreli hapisle cezalandırdı.  Cunta yönetiminin satılmış hakimleri tarafından dünyanın gözleri önünde 'Şiddet olaylarına karışmak, kişilere ve kamu malına saldırı' gibi uydurma gerekçelerle yüzlerce kişiye idam cezası verildi.

Yakın süreçte Muhammed Mursi hakkında 20 yıl hapis cezası veren mahkeme, bu cezanın üzerinden çok geçmeden Mursi hakkında idam kararı veriyor. Bu da yetmiyor Dünya Alimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi'de idam listesine ekleniyor.

Mursi ve 130 kişinin yargılandığı kamuoyunda  "hapishaneler baskını" olarak bilinen davada, Mursi ve Karadavi'nin yanı sıra İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Başkanı Saad el-Katatni ve İhvan'ın ileri gelenlerinden İsam el-Aryan'ın da bulunduğu 106 kişinin dosyasının, idam kararıyla ilgili görüş alınması için müftülüğe gönderilmesine karar verdi.

Cuntacıların durumu, gerçekten acınacak bir haldedir. Öyle ki bırakın dirileri, ölen insanlara bile idam cezası vermekten utanmamaktadırlar. Zalim mahkeme, tutulduğu hapishanede sağlığı kötüye gidince hastaneye kaldırılan ve üç gün önce hayatını kaybeden İhvan yetkilisi Ferid İsmail'e de idam cezası verdi. 

Mısır mahkemesinin idam cezasına çarptırdığı isimlerin arasında vefat etmiş bir isim daha bulunuyor. Mahkeme, geçtiğimiz yıl İsrail'in Gazze'ye saldırıları sırasında hayatını kaybeden İzzeddin el Kassam Tugayları Komutanı Raid el Attar'a da idam cezası verdi. Biz şehit edilen Müslümanların mezarlarından çıkarılıp tekrar asıldığını kendi tarihimizden de çok iyi biliyoruz. Bırakın dirileri, darbeciler ölülerden bile korkuyorlar.

Sokaklarda canlı yayınlarda yüzlerce insanı katleden, slogan atanların üstüne kurşun yağdıran, cezaevi aracında onlarca insanı boğanların, işkencecilerin hukuku budur! 

Sorunun Mursi ya da İhvan değil; insanlığımız, adalet duygumuz, vicdanımız olduğunu kavramamız gerekir!

Mahkeme salonlarında çekilen kardeşlerimizin fotoğraflarını görmüşsünüzdür; yüzlerinde en ufak bir hüzün, endişe, ezilmişlik var mı acaba? Hepsinin de yüzleri gülüyor, kardeşlerine, bizlere selam ve zafer işaretleri yapıyorlar. Ne mutlu ki, dün kurşunlara, katliamlara rağmen susmayan, sinmeyen kardeşlerimiz bugün de idamlar, hukuksuzluklar karşısında sinmiyor, geri adım atmıyor, bilakis mücadelelerini sürdürüyorlar.

Tevhidi ilkelerimizle adaleti tesis etmek ve özgürlüğün kapılarını açmak için mücadelemiz devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizler başarıyı ve taltifi sahte ilahlardan değil, yalnızca Allah'tan bekleyen Müslümanlarız. Zillete boyun eğene yazıklar olsun! İzzete talip olanlara bin selam olsun!

Sisi ve kuklaları bizleri öldürerek yok edebileceklerini zannediyorlar.

Tarih, İbrahimlerin Nemrutlara, Musaların Firavunlara had bildirme sahneleriyle doludur. İnanıyoruz ki; Musa'nın çocukları Firavunlara daima galip geleceklerdir.

Bu vesileyle; darbeci alçak Sisi'yi, onun oyuncağı haline gelmiş Mısır mahkemelerini ve Mısır'da olup bitenlere gözünü-kulağını tıkayan başta Müslüman ülkelerin yöneticileri olmak üzere, bütün uluslararası güçleri lanetliyor, bu kutlu yürüyüşte başta ihvan-ı Müslim'in olmak üzere direnen Mısır halkı ile birlikte olduğumuzu ilan ediyoruz.

"Müminlerden öyle kimseler vardır ki; Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar ve şehid oldular. Bir kısmı da şehid olmayı bekliyor. Onlar hiçbir şekilde sözlerini değiştirmediler." (33 AHZAB 23)

Selam olsun zalim rejimler karşısında susmayı akıllarına bile getirmeyen yiğitlere. 

Selam olsun Şeyh Ahmed Yasin'e, Seyyid Kutup'a, Abbas Musawi'ye, Ömer Muhtar'a, Îskilipli Atıf Hoca'ya.

Selam olsun Şeyh Said'e, Ali Şeriati'ye, Halid Îslambuli'ye, Şehid Esma'ya. Selam olsun Metin Yüksel'e, Yasin Börü'ye, Furkan Doğan'a, Mavi Marmara'ya.

Selam olsun Başbağlar'a, Susa'ya, Filistin'e, Arakan'a, Doğu Türkistan'a ve her gün ümmetin çorak topraklarını şehid kanlarıyla sulayan Suriye'ye.

Selam olsun Rabia meydanında darbeci diktatörlere direnerek şehid olan kardeşlerimize.

ÖZGÜR-DER ANTALYA TEMSİLCİLİĞİ

Önceki ve Sonraki Haberler