MEB Yönetmeliği Antalya’da Protesto Edildi

MEB Yönetmeliği Antalya’da Protesto Edildi

Antalya'da MEB’in Yayınladığı Kılık Kıyafet Yönetmeliği Protesto Edildi

MEB’nın hazırladığı yeni "Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik" ile sürdürülen başörtüsü yasağı Antalya'da protesto edildi.

Özgür-Der Antalya Temsilciliğinin düzenlediği ve Isparta İLKDER’in destek verdiği basın açıklamasında MEB'nın yeni yönetmeliği protesto edildi. Basın açıklaması 2 Aralık 12:30'da Kapalı Yolda gerçekleştirdi.

Protesto edilen yeni yönetmelikle ilgili basın açıklamasını Özgür-Der Antalya adına Vedat Çetinkaya okudu.

antalya_meb_protesotusu-20121202-1.jpg

antalya_meb_protesotusu-20121202-2.jpg

antalya_meb_protesotusu-20121202-3.jpg

antalya_meb_protesotusu-20121202-4.jpg

Basın açıklaması Tam Metni:

DARBECİLERİN RÜYASINI HÜKÜMET GERÇEKLEŞTİRDİ!

Milli Eğitim Bakanlığı 27 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazetede "Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik" yayınlamıştır. Yayınlanan yeni kılık kıyafet yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı, özgürlük alanını genişletmeyi amaçlamış gibi gözükse de, temel sorun olan başörtüsü yasağı ve yaşanan mağduriyetlerin devam edeceğini beyan etmiştir. Sürekli askeri ve bürokratik vesayet anlayışıyla mücadele ettiğini ifade eden Ak Parti hükümeti, yayınladığı bu yönetmelikle söylem ve icraat anlamında çelişkili bir duruma düşmüştür.

"Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik" içinde yer alan “okul içinde baş açık” ifadesi bu ülkede İslami kimliğimize yönelik baskıcı mantığın korunduğunun bir göstergesi olmuştur. Mümin hanımların ve kızların, Rablerinin emrine icabet niyetiyle başlarını örtmelerinin şu veya bu mekân da, şu veya bu mesleği icra ederken yasaklanabileceğine, sınırlanabileceğine dair bir yaklaşım tümüyle gayrı meşru bir yaklaşımdır; insanlar üzerinde ilahlık iddiasının bir yansıması ve açık bir tuğyan eylemidir. İnanç özgürlüğünün açıkça ihlalini içeren ve insanların serbest iradesine ipotek koyma anlamına gelen bu yasak ve sınırlamanın insan hakları ilkelerine de, hukuk devleti mantığına da aykırı olduğu tartışmasızdır.

Halen pek çok okulda başörtülü eğitim görmek talebinde bulunan pek çok kızımız ve başörtülü öğretmenimiz de baskılara maruz kalmakta ve mağdur olmaktadırlar. Bu yönetmelik ile kimi okullarda başörtüsü düşmanı yöneticilerin eli güçlenmiş ve kişiliksiz, korkak yöneticiler tarafından açılan soruşturmalarla baskı ve dayatmalar artmıştır. Ak Parti olarak sizin geçmiş zalimlerden ve zulüm dönemlerinden farkınız sadece İmam Hatip okullarında ve seçmeli Kuran derslerinde başörtüsü takabilme serbestîsi mi olacak? Buna razı olacak mısınız? Bilin ki, biz asla razı olmayacağız! Bizler inancımız gereği her alanda Müslüman bayanların özgür bir şekilde başörtüsünü takmalarını istiyoruz.

Dolaylı olarak da olsa başörtüsü yasağı içeren yeni yönetmelik zaaflı bir düzenleme olmuştur ve derhal düzeltilmesi, geri dönülmesi gereken bir yanlıştır! Her ne kadar başörtüsü yasakçıları bu düzenleme ile çarşafın okullara gireceğine dair yaygaralar koparsa da aslında yasakçıların elini güçlendirdiği de görülmeli. Balyoz, Ergenekon, 12 Eylül ve 28 Şubat darbe uygulamaları ile hesaplaşılmaya çalışıldığı bir vasatta bu yönetmelik, yasakçıları zil takıp oynatacak cinstendir!

Milli Eğitim Bakanlığını ve AK Parti Hükümetini, özgürlük alanlarını beli düzeylerde geliştirme adına şu veya bu zeminde inancımıza ve kimliğimize yönelik yasakçı, dayatmacı uygulamaları içselleştirecek bu tür adımlar atmamaları için uyarıyoruz. İnancımız, kimliğimiz pazarlığa tabi değildir. İnanç yasağı temel bir sorun, bu ülkenin kanayan yarasıdır. Kısmi düzeltmelerle, yüzdelik oranlarda azaltmalarla bu sorunu çözemezsiniz! Bu sorun ancak açık, dürüst, cesur bir tutum alışla ve eşitlik ve adalet temelinde bir hukuk mantığıyla çözülebilir.

Allah’ın emri ve Müslüman kadının kimliği olan Başörtüsünü şöyle veya böyle yasak kavramı ile anılmasını kesinle kabul etmiyoruz. Ve başörtüsünün hayatın her alanında serbest olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Sadece eğitim alanında değil, kamu alanı da dâhil olmak üzere başörtüsü ile yasak kelimeleri yan yana gelmemelidir! Başörtüsü yasağını sürdüren uygulamaların asla kabul edilmemesi, içselleştirilmemesi gerektiğinin altını çiziyor, yayınlanan bu yönerge ile yapılan yanlışlıktan bir an önce dönülmesini talep ediyoruz! İnancımız ve kimliğimiz asla pazarlığa tabi değildir!

ÖZGÜR-DER Antalya Temsilciliği / ISPARTA İLKDER  

Önceki ve Sonraki Haberler