Batman’da Aile ve Çocuk Tartışıldı

Batman’da Aile ve Çocuk Tartışıldı

13 Eylül 2008 cumartesi günü itibariyle Özgür-Der Batman Şubesi’nde, İstanbul, İzmir, Çorum, Akhisar, Tatvan ve Diyarbakır’dan gelen Özgür-Der Çocuk Kulübü üyeleri, çocuklarımızın eğitimine yönelik bir toplantıyla bir araya geldi. Toplantı güzel tanışmala

Dernek binasında gerçekleştirilen toplantı, bir gelenek halinde ve düzenli bir şekilde devam ettirilmesi kararlaştırıldı.

13 Eylül Cumartesi günü akşam 08:30'da dernek binasında bayanlara yönelik "müslüman ailede kadın" ve "İslam'da çocuk eğitimi" başlıkları altında bir panel gerçekleştirildi. Nurcan Büyük "müslüman ailede kadın" konusunu, Zehra Çomaklı Türkmen'de "İslam'da çocuk eğitimi" adlı sunumları gerçekleştirdiler.

Oturum başkanlığını yapan Esen Tunç: "Kur'an'ın hayatın her alanına müdahale eden bir hidayet rehberi olduğunu, müslüman kadının kişiliğinin ve kimliğinin özünü Kur'an'dan öğrenmek zorunda olduğuna değindi. Halifelikte, kullukta, kadın ve erkeklere Rabbimizin aynı görevi yüklediğini belirtti. Bu bağlamda müslüman kadının öncelikle fikri açlığını gidermesi, Kur'ani bilgi ve eğitimi alarak güncel sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti: "yaşadığımız coğrafyada toplumu dönüştürme konusunda gerçekleştirilmiş ciddi bir çaba ve örnek olmadığı için İslami hareketin mensuplarının kadınıyla erkeğiyle bu konuyu ciddi bir şekilde gündemlerine almaları gerekir" dedi. Son olarak da bizler inancımızı ve tevhidi yaşam biçimimizi kendimizde ve çevremizde doğru birliktelikler oluşturarak yaşayabileceğimizi belirterek sözü Zehra Çomaklı Türkmen'e verdi.

Zehra Türkmen İslam'da çocuk eğitiminin fıtrata en uygun bir şekilde nasıl verilmesi gerektiğine dair sorular sorularak yola çıkılması gerektiğine dikkat çekerek sunumuna başladı. Kur'an'da Allah'ın çocukların nasıl bir fonksiyon taşıdıklarını anlatmaya çalıştı. Bunu dört başlık altında özetledi.

1- Çocukların dünya hayatının süsü olduğuna dikkat çekti. -Kehf/42

2- Nur suresi 58.ve 59.ayetlerinin eğitime yönelik olduğuna değindi.

3- Çocukların bizler için bir imtihan olduğunu Münafikun /9. ayetle açıkladı.

4- Hayırlı bir nesil için duanın önemine dikkat çekti. Bakara /228.229

Sunumuna çocukların batılı kaynaklarla eğitilmemesi gerektiğine değinerek devam etti. Batı tarzı eğitim kitaplarında çocuk merkeze alındığından dolayı müslüman aile için bunun örnek bir metot olmadığını belirtti. Çocuk eğitiminde anne ve baba hakkının göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti.

Çocuk eğitiminde Resulün örnekliğinin önemine vurgu yaparak şu noktalara dikkat çekti:

1- Resullullah torunlarına çok düşkün olmasına rağmen onların arasında adaleti gerçekleştirmeye çalıştı.

2- Resullullah kız çocuklarının özel şartlarından dolayı onlara değer vermiştir. Pozitif ayrımcılık göstermiştir.

3- Çocuklarla muhabbet edip onlarla oyun oynamıştır.

4- Medine de bir anne ve çocuğunun iletişimine şahit olan Peygamberimiz anneyi sözünde durmaya davet ederek bir güven ortamının önemini vurgulamıştır.

5- Kur'an-ı Kerim'de geçen "Ey oğulcuğum", "Babacığım" ifadelerinin anne – baba - çocuk iletişiminde bu ifadelerin özellikle değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

6- Peygamberimizin hediyelerinin manevi değeri olan hediyeler olduğuna dikkat çekerek çocuklarımızın maddi anlamdaki doyumlarının bir sorun / sıkıntı olarak bize geri döneceğine değindi.

7- Peygamberimizin çocukları soru-cevap metoduyla eğittiğine ve eğitimde tedricilik esasına göre hareket ettiğine dikkat çekti.

8- Peygamberimizin disiplini önemsediğini örneklerle ifade etti.

Sunumuna şu cümlelerle son verdi: "bizim çocuklarımıza yönelik kendi fıkhımızı oluşturmamız, güzel örneklikleri çoğaltıp yaygınlaştırmamız ve çocuklarımızı hayattan kopuk yetiştirmememiz gerekiyor".

Müslümanların ifrat ve tefritden kaçınarak aileleriyle birlikte güzel ilkeler ve doyurucu alternatifler ortaya konulması zorunluluğunu ifade etti. Bağımlı çocuklardan ziyade bağlı bireyler yetiştirmekle sorumlu olduğumuzu hatırlattı. Tahrim Suresi 6.ayetle sunumunu sonlandırdı.

İkinci olarak söz alan Nurcan Büyük, seksenbeş yıldır bulanık kaynaklardan beslenmenin arı-duru kaynaklardan uzaklaşmanın müslümanların hayatında yaşattığı olumsuzluklara değindi. Müslüman kadınların mücadele etme zorunluluğunu ifade etti. Süreç içerisinde kadının gelenek boyutunun sarsıldığını bununla birlikte modernizme doğru bir kayışın olduğunu örneklerle ifade etti. Ümmet olma bilincinin sahih bir anlayış ve pratikle ortaya konulacağını belirtti.

Sanayi devrimiyle beraber kadının suistimal edilmesi sonucu kadında gerçekleşen tepkisellikleri eleştirdi. Müslüman aile olarak tepkisellik kaynaklı feminizm düşüncesinden, kadın hakları savunuculuğundan bilinçli bir şekilde uzak durmamız gerektiğini belirtti. Müslüman kadına örnek olarak Peygamberimize bir dost ve yoldaş olan hz. Hatice'yi, mücadelenin anıtını dikmiş olan hz. Sümeyye'yi, Kerbela'yı hazırlayan hz. Fatma'yı, Yezid'in karşısında mağrur ve gururlu olan hz. Zeynep'i son olarak Seyyid Kutub'un vefatından sonra "ihvan"'ı toparlayan kadın olan Zeynep Gazali'yi örnek verdi. Dua ile sunumunu sonlandırdı.

Panel ilginin yoğun olduğu samimi bir ortamda soru-cevap faslıyla sona erdi.

Esra Nur Sevim / Haksöz-Haber

Önceki ve Sonraki Haberler