Diyarbakır'da “Hizbu’t Tahrir Hareketi” Konuşuldu

Diyarbakır'da “Hizbu’t Tahrir Hareketi” Konuşuldu

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi'nin "Dünyada İslami Hareket Tecrübeleri"ni konu edindiği seminerler dizisinde bu hafta " Hizbu’t Tahrir Hareketi " konuşuldu.

Özgür-Der Selahattin Eyyubî Konferans Salonu'nda üçüncüsü gerçekleştirilen seminerde, Cemil Yeşildağ, " Hizbu't Tahrir Hareketi " konulu tebliğ sundu.

Seminerde, "Hizbu't Tahrir Hareketi" hakkında bilgi verilerek, hareketin temel hedefi, küresel bir "İslam devleti" ve "hilafeti yeniden kurma" olarak özetlendi.

Hizbu't Tahrir hareketinin tarihçesi hakkında bilgi vererek konuşmasına başlayan Cemil Yeşildağ, hareketin tarihçesi hakkında; "Hizb-ut Tahrir Türkçesi ile İslami Kurtuluş/Özgürlük Partisi; 1953`de İhvan-ı Müsliminden, (Müslüman Kardeşler) ayrılan, Takiyüddin En-Nebhani tarafından Ürdün`de kurulmuştur. Nebhani`nin 1977`da ölmesi üzerine parti liderliğini 2003`e kadar Abdülkadim Zellum yürütmüştür" şeklinde bilgi verdi.

Hareketin, İslam devleti ve hilafet olmak üzere iki temel hedefinin olduğunu söyleyen Yeşildağ, "Hizbin hedefi küresel hakimiyet amaçları olan bir İslam devleti kurmak ve Hilafet`i yeniden ikame etmektir. Hizb-ut Tahrir; kendini İdeolojisi İslam olan siyasal bir parti olarak tanımlar ve amel bazında da yaptığı şeyin siyaset olduğunu deklare eder" şeklinde konuştu

Hareketin politik doktrinin, En Nebhani'nin "İslam Nizamı" adlı esere dayandığını ifade eden Yeşildağ, buna göre uygulamaya hazır bir "İslam Anayasası" metninin bulunduğunu ve bu metnin 30 Ağustos 1979'da İran`da uygulanmak üzere Ayetullah Humeyni'ye sunulduğunu sözlerine ekledi.

 "Ürdün, Hizbu`t-Tahrir`in merkezi-bir tür 'başkent'i konumundadır. Eğer bütün İslam dünyasını içine alacak yekpare bir siyasi organizasyondan, yani bir devletten söz etmek gerekirse, bu devletin başkenti Ürdün, diğer bütün ülkeler `vilayet` hükmündedir" diye konuşan Yeşildağ, izlenen metodu; kültürlenme, halk ile bütünleşme ve İslam devletini kurma olmak üzere üç merhalede topladı.

Şiddeti ret eden hareketin, legal yerine illegal faaliyetler içerisinde bulunduğuna dikkat çeken Yeşildağ, hareketin, ağırlıklı olarak dünya genelinde gündemdeki konulara ilişkin hazırladığı bildiriler, yayımlayıp bastığı kitap, dergi, gazete, kaset, CD ve tertip ettiği konferanslarla gündeme geldiğini ifade etti.

Hizbu't Tahrir'in Türkiye yapılanması hakkında da bilgi veren Yeşildağ şunları kaydetti; "Hizbu't Tahrir'in Türkiye macerası 1960`ta Rahmetli Ercüment ÖZKAN'la başlar. Cemaatin en parlak dönemini Ercüment Özkan'ın liderlik yaptığı 1964-67 arasında yaşanmıştır. Hizbu't Tahrir üyeliğinden hapis yatan Özkan, 'çalışma yöntemi, sünnet yaklaşımı ve halifelik merkezi gibi bir çok konuda görüş ayrılığı yaşamış ve' hizbten ayrılmıştır. Özkan`ın bağını koparmasıyla Hizb Türkiye'de dağılma sürecine girmiştir. Bugünkü Hizbu't Tahrir`in Ercüment Özkan'la ilgisi bulunmadığı kabul edilir."

Hareketin köklü geçmişi ile Ürdün, Suriye, Lübnan, Sudan, Kuveyt, Malezya, Mısır, Filistin, Libya, Türkiye, Özbekistan gibi ülkelerin yanı sıra İngiltere başta olmak üzere, Almanya, Danimarka gibi Avrupa ülkelerinde de örgütlenme ve yayılma gibi olumlu tarafları olmakla beraber, bazı handikaplarının da bulunduğuna işaret eden Yeşildağ, bunları üç ana başlık altında özetledi:

1-    Tevhid ve adalet vurgusu yerine, hilafet ve devletleşme anlayışı...

2-    Sünneti şekilsel olarak anlamak, algılamak ve anlatmak...

3-    Kendini merkeze almak…

Önceki ve Sonraki Haberler