Diyarbakır’da “Modernizm ve Gelenek” Konferansı

Diyarbakır’da “Modernizm ve Gelenek” Konferansı

Özgür-Der Diyarbakır Şubesinin aylık konferanslar dizisi, “Modernizm ve Gelenek Arasında İslam” konusuyla devam etti.

Özgür-Der Selahattin Eyyubi Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferanslar dizisinin ikincisinde yazar Ramazan Yazçiçek, "Modernizm ve Gelenek Arasında İslam" ya da kendi ifadesiyle "İki cehennemi yaşamak" konulu bir sunum yaptı.

Eta Pektaş'ın konuşmacının hayatı hakkında verdiği kısa bilgi ile başlayan konferans, Nurullah Canpolat'ın okuduğu Kur'an-ı Kerim'in Recep Doğru tarafından mealinin okunmasıyla sürdü.

Programda Ramazan Yazçiçek, modernizm ve gelenek kavramını irdeleyerek, bu kavramların tarihi arka planı hakkında bilgi verdi. Ve bu iki kavram arasında bocalayan insanın karşılaştığı sorunlar ve bu sorunları aşmanın yolları üzerinde durdu.

İki cehennem arasında insan

"Modernizm ve gelenek arasında İslam" olan konferans başlığını "Modernizm ve gelenek arasında insan" ya da "İki cehennemi yaşamak" olarak düzelterek konuşmasına başlayan Yazçiçek, modernizm ve gelenekçiliği iki cehennem olarak nitelendirerek, insanın bu iki cehennem arasında yaşadığını belirtti.

Modernizm ve gelenek kavramlarının anlam dünyaları üzerinde duran Yazçiçek, her iki kavramın da modern kavramlar olduğunu ve vahiy dışılığına dayanan seküler anlam dünyalarıyla anlam dünyamızı etkilemeye çalıştıklarını kaydetti.

"Modernizm, heva ve hevesin ilah edinmesidir"

Modernizmi heva ve hevesin ilah edinmesi olarak nitelendiren Yazçiçek, "Modernizm, Rasyonalisttir; yani, akılcı. Hümanisttir; yani, insan merkezci. Laiktir; yani, dindışı (profan). Bireyselleştiricidir; yani, aile ve toplum değerlerini önemsemez, çözmeye çalışır. Materyalisttir; yani, her şeye maddeci bir gözle matematiksel bakar. Modern talep, hayata, Allah merkezli bakışın yerini insan merkezli bir zemine kaydırmıştır. Dolayısıyla bu taleple, aklın, heva-hevesin ilah edinilmesi sözkonusudur… Modernizmin ayakları; bireyselleşme, bencillik, hazsızlık, dünyevileşme… "şeklinde konuştu.

"Gelenekçilik, tarihin çöplüğüne talip olmaktır"

Gelenek kavramı üzerinde de duran Yazçiçek, geleneği, Kur'an'ın ifadesiyle "atalar yolu" olarak tanımladı. Yazçiçek, İslam'ın, Allah'ın hükmünün dışında aranan çözümlere "cahiliye" dediğini anımsatarak şöyle konuştu:  "Gelenek yolu atalar yoludur. Gelenekçilik atalar yoluna tabi olmaktır. Bir anlamda tarihin çöplüğüne talip olmaktır. Kur'an, Allah'ın hükmünün dışında aranan çözümlere "cahiliye" diyor.  İslâmî olmayan her bir yaşam tarzı; moderniyle, geleneğiyle cahiliyedir. Istılah olarak cahiliye, Allah'ın indirdiği hükümleri ve bilgileri kabul etmeyip bunların yerine insanlar tarafından konulan hükümlere, düşüncelere ve sistemlere iman etmektir. Dolayısıyla cehalet, ilmin değil hilmin zıddıdır. "

Tanrının Türk'ü koruması

Dünya ve ahiret hayatını bir bütün olarak ele alan İslam'a karşılık modernizm ve gelenekçiliğin sekülerleşmeyi-dünyevileşmeyi esas aldıklarını dile getiren konuşmacı, dünyevileşmenin fakirliğe mukabil zenginleşmek olmadığını; asıl olarak insana, hayata dair her şeye maddi açıdan bakma, ben merkezli algı ve bunu yaşam tarzı haline getirme olduğunu söyledi.

Yazçiçek, dünyevileşme ve Yahudileşme serüveninin aynı olduğunu ifade ederek, Yahudilerin kendi bencil ve tutkularını tatmin etmek için safsatalar ürettiklerini; buna göre, Yahudilerin üstün ırk olduğuna inanıldığını, israiloğulları'nda tanrı İsrail oğullarını koruduğu gibi bizde de "tanrı Türk'ü korumaya dönüşmüştür" dedi.

İslami Popülizm

Bu bağlamda ihtiyaçken helak edilen bir nesneye dönüştürülen çılgınca alışverişe-harcamaya dikkat çeken Yazçiçek, "Gündelik hayatın meseleleri popüler duygulara hitap edilerek formüle edilmektedir. Son zamanlarda İslami popülizm tehlikesinde artış olmaktadır. İslami popülizm; muhafazakar-mukaddesatçı kesimler içerisinde hastalık halini aldı."

İki cehennemden kurtuluşun yolu

Müslümanların bütün cehennemlerden uzaklaşmaları gerektiği uyarısı yapan Yazçiçek, "Hak ile batılı doğru tespit etmez isek bizden sonraki işi daha da zor olur. Gri ve bulanık tonların müslümanın anlam dünyasında yerinin olmaması lazım. Allah'ın dininde netlik ve kararlılık esastır. Müslümanların iki cehennemden tek değil bütün cehennemlerden uzaklaşmaları lazım. İki cehennemden uzaklaşmanın yolu İslam'a tabi olmaktır. Kitabına uydurarak değil kitaba uyarak kurtulabiliriz." dedi.

<:o:p>

Önceki ve Sonraki Haberler