“İran’da İslam Devriminin Serencamı” Semineri

“İran’da İslam Devriminin Serencamı” Semineri

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi'nin "Dünyada İslami Hareket Tecrübeleri"ni konu edindiği seminerler dizisinde bu hafta “İran’da İslam Devriminin Serencamı” konuşuldu.

Özgür-Der Selahattin Eyyubî Konferans Salonu'nda altıncısı gerçekleştirilen seminerde, İkram Filiz, "İran'da İslam Devriminin Serencamı" konulu bir tebliğ sundu.

Seminerde genel olarak, İran İslam devriminin dayandığı temel esaslar, sistemin sosyal ve siyasal yapısı, komşularıyla ilişkileri, emperyal kuşatma, İran'daki muhafazakârlar ve muhalifler üzerinde duruldu.

"Burası İran İslam Cumhuriyeti'nin Sesi, Allah'u Ekber!"

İran'ın dini, mezhebi, etnik ve coğrafi yapısı hakkında verdiği kısa bilgi ile konuşmasına başlayan İkram Filiz, İran İslam Devriminin kuruluşu hakkında şunları kaydetti: "ve o gün, milyonlar devlet dairelerine el koyarlar ve Şahlık rejimi bütünüyle çöker. İlk olarak radyo-televizyonu ele geçiren halk kitleleri, nasıl seslenileceğini bile bilmeden, alt kademe personelin yardımıyla,  stüdyolardan 'burası İran İslam Cumhuriyeti'nin sesi Allah'u Ekber!' diye seslenildiğinde Şahlık rejiminin tamamıyla çöktüğünün en belirgin işareti dünyaya en net şekilde verilmiş oluyordu…1979'da referandumla cumhuriyet kuruldu. Aralıkta %95 oyla İran Anayasası kabul edildi. Anayasa 177 maddeden oluşuyordu."

Bu bağlamda İmam Humeyni'nin ölümü ardından yaşanan gelişmelere de değinen Filiz, "İmam Humeyni öldü, Hamaney dini lider oldu, Rafsancani cumhurbaşkanı oldu ve başbakanlık kaldırıldı. Cumhurbaşkanının yetkileri arttı. Velayete Fakih güçlendi. Reform yanlıları tarafından desteklenen Hatemi 2 dönem cumhurbaşkanlığı yaptı fakat reformculara verdiği sözleri gerçekleştiremedi. Bundan sonraki son iki dönem yani 2005 seçimleri sonrası Ahmedinejat cumhurbaşkanı seçildi. Son seçimi de yine O kazandı."şeklinde konuştu.

Devrimin Dayandığı Temel Esaslar

İslam devriminin dayandığı temel esaslara değinen Filiz, bunları şu şekilde özetledi:

a) Allah birdir (lâ ilâhe illallah), hâkimiyet ve kanun koyma hakkı yalnızca O'na mahsustur, O'nun emrine boyun eğilir.

b) Kanunlar ilâhî vahye dayanacaktır.

c) Âhiret vardır ve insanın Allah'a doğru tekâmül yolculuğunu bu iman yönlendirir.

d) Yaratmada ve düzenlemede Allah adâlete riâyet etmiştir.

e) İslâm inkılâbının devamı imâmetle ve imamın rehberliği ile kaimdir.

f) İnsan yüce ve değerli bir varlıktır, Allah karşısında sorumluluğuna paralel olarak hürdür. Bu değer, hürriyet ve sorumluluk…

Siyasal Sistemin Yapısı

İran'daki siyasi sistemin halkoyu ve atama olmak üzere iki başlık altında toplandığını söyleyen Filiz, halkoyuyla seçilenleri; cumhurbaşkanı, kabine, meclis, danışma meclisi ve koruyucular konseyi olarak açıklarken, atamayla göreve gelenleri ise; dini lider, silahlı kuvvetler, yargı erki ve yüksek adalet konseyi olarak sıraladı.

Velayeti Fakih

İran'daki sistem içerisinde çok önemli bir işleyişe sahip olan "Velayete Fakih" kuramına da değinen Filiz, "velayeti fakih, 1960'larda Humeyni tarafından ortaya atıldı. Humeyni velayeti fakih kuramı vasıtasıyla Şia mezhebinin siyasal sistem örneğini gerçekleştirmiştir. İran Anayasasının 5. Maddesine göre '12. İmam gaybeti nedeniyle iktidar ve imamet adil, takva sahibi, zamanın icaplarını bilen, gözüpek, becerikli, tedbirli fakihin uhdesindedir.' İran siyasal sisteminde velayete fakih lider konumundadır ve bu lider halk tarafından seçilmelidir. 57. maddeye göre "İran İslam Cumhuriyeti'nde egemenlik güçleri: yasama gücü, yürütme gücü, yargı gücü velayete fakih denetimindedir. Cuma Namazı İmamı da velayete fakihe bağlıdır. Cuma Namazı İmamları kentin idari ve siyasi sorumluluklarından fazla güce sahiptir."diye konuştu.

İran Yönetimi De Muhalefet De Sorgulanmalıdır

Gelinen noktada İran'daki muhalif unsurlar, devrime etkileri, günümüzdeki sosyopolitik durumları ve son seçimler hakkında da konuşan Filiz, muhalifleri; gençlik, kadın ve entelektüel hareket alt başlıkları altında değerlendirdi.

Emperyalizmin de istismar konusu yaptığı çok yönlü iç sorunlar, psikolojik dış tehdit ve kuşatmaların anaforunda varlığını sürdürmeye çalışan devrimin dâhilî açıdan karşı karşıya bulunduğu en önemli imtihanının İran toplumunun beklentileri, iç muhalefetin talepleri ve çağdaş İslamî ıslah hareketlerinin eleştirileri olduğunu dile getiren Filiz, "İran, emperyalist kuşatma altındadır. İşsizlik, adaletsiz gelir dağılımı ve velayeti fakih kuramı gibi sorunlar dikkat çekmektedir.  Ancak reformistlere yönelik suçlamalar da yabana atılacak türden değildir. Özellikle, dış güçlerle işbirliği görüntüsü ve rejimi ıslah edici değil de kökten değiştirici izlenimi vermeleri kaygı vericidir."dedi.

Önceki ve Sonraki Haberler