Eynesil’de “Kelam Konularında Ölçü” Konuşuldu

Eynesil’de “Kelam Konularında Ölçü” Konuşuldu

Özgür-Der Eynesil Temsilciliğinde Hamza Türkmen, Kelam konularında ölçülü tutumun ne olması gerektiğini İslam’ın sabiteleri ve değişkenleri bağlamında işledi.

İslam kültüründe Kelam konusunun İslam'ın temel imani esaslarını, mebde ve mead konularını teyit etmeye ve bunlara aykırı olan her şeyin yanlışlığını göstermeye çalışan bir disiplin olduğunu belirten Hamza Türkmen, bu hususun Hz. İbrahim'in iman ettiği halde kalbi yatışıp mutmain olsun diye Rabbin'den ölüleri nasıl diriltileceğini sorma tecessüsü ile veya rüşd yaşına adım atanların gaybi konulara duyduğu fıtri merakla irtibatlı olduğunu belirtti.

Kur'an'da Allah, yaratılış, Nübüvvet, gaybi varlıklar, ölüm, ahiret gibi gaybi alanla ilgili kapalı, müteşabih veya mecazi kalan bildirimlerle de alakası olan bu konuların hem mü'min de derini bir yakınlık oluşturması, hem de bu konularda aykırı düşüncelere ve cahili ithamlara Kur'an bütünlüğünde cevap verilmesi gerekliliği üzerinde duruldu. Konuşmada bunun için de gaybi konularda düşüncenin sınırlarını belirleyen muhkem ayetlerin ve özellikle Âl-i İmran suresindeki muhkem ve müteşabih ayetlerden nasıl yararlanacağımızın bilinmesiyle ilgili hususlara dikkat çekildi.

Müslümanların tarihinde gaybi konularda yakini ve muhkem bildirimlere rağmen zanni ve vehmi görüşlere büyük ölçüde siyasi ihtilaflarda tıkanılınca yönelindiği işlendi. Konuşmada, bunun ilk genel örneğinin Cemel Savaşı ile başladığını ve bazı sahabenin Rabbimizin ihtilafların çözüm yolunu Hucurat suresinin 9. ayetinde göstermesine rağmen tarafsızlığı seçen ve bu tarafsızlığına da hadis arayıp Murcie dediğimiz tarafsızlık felsefesini geliştiren akımla okluştuğu vurgulandı.

Gaybi konularda Kur'an'ın ve İslam'ın sabitelerine dikkat edilmediği için süreç içinde Nasranilerin, İsraili yaklaşımların kültürümüze sızmasıyla "insanın yaratılışında Rabbimizin ruh üflemesi" olayı Rabbimiz "Ben yaratılmışlara benzemem" dediği muhken hükmüne ve imanımızın bu temel sabitesine rağmen üflenen bu ruhun Allah'tan bir parça olduğu hükmüne varanların olduğunu ve buradan da Allah'ın ruh olarak taşarak veya sudur ederek büyük ruh olarak önce Muhammed'in ruhunun yaratıldığı ve ondanda sırasıyla diğer ruhların yaratıldığı gibi tamamen İslam'ın iman esaslarına aykırı telakkilere gidildiği işlendi. Geçmişte Kelam ilmi veya keşf veya işraki felsefe adına İslam'ın sabiteleriyle çelişen mevzuların gündeme girdiğini, tevhid ve adalet ehli ıslah ve dirayet çizgisinin de bunlara cevap verdiğini işleyen Türkmen, Ahmed ibn Hanbel gibi selefiliği şekilci kılan bazı hadisçilerin ise kelami konular alanındaki yanlışlara cevap verme ihtiyacı duymadıklarını da hatırlattı. Bu konunun tarafların vahyin Allah'ın kelimesi olduğu, Hz. İsa'nın da Allah'ın kelimesi olduğu  irtibatı içindeki demagojik tahrifatı gidermek için kendi döneminde başlatılan Halku'l-Kur'an tartışmaları karşısındaki tutum farklılıklarından örnekler verdi.

Günümüzde genellikle ilahiyat fakültelerinde ve medreselerde okutulan kelam ilmi başlığı altında Hicri 2., 3. yüzyılların gaybi tartıma konularına yer verildiğini belirten Türkmen; oysa kelam ilmi özellikle dünyaya hakim olan Batılı paradigmanın  ve Aydınlanma felsefesinin iman esaslarımızı tahfif etmeye ve insanlarımızı dünyevileştirmeye çalışan felsefelerine karşılık vermek üzere işlemelidir dedi. Günümüz gaybi konuları ders müfredatlarımıza kadar giren insan iradesi, insanın yaratılış süreci, tarih felsefesi veya sünnetullah, gaybi konulara da yönelen yorum tartışmaları ve tarihselcilik gibi başlıklar taşıdığını belirten Türkmen, bu tür konuların önemini ve gençlerimiz üzerindeki etkilerini örnekleriyle açtı ve gaybi konularda ölçü ve usul bildiren Kur'an'ın muhken ayetlerini tekrar hatırlatarak konuşmasını bitirdi.

Program konuyla ilgili soru cevap faslından sonra, bölge ilçe ve şehirlerinden gelen misafirlerle geç vakitlere kadar yapılan sohbetle sona erdi.

 

hamza-turkmen-kelam.jpg

 

hamza-turkmen-kelam-3.jpg

hamza-turkmen-kelam-2.jpg

Önceki ve Sonraki Haberler