"Eğitimde Üniformalı Zihniyete de Son Verilmelidir!"

"Eğitimde Üniformalı Zihniyete de Son Verilmelidir!"

Özgür-Der: “Üniformanın kaldırılmasına yönelik çabalar, beraberinde çocuklarımızın zihinlerine giydirilen üniformaların da tartışılmasına zemin teşkil etmeli.”

Okullarda öğrencilere giydirilen tek-tip kıyafet uygulamasının kaldırılmasının gündeme gelmesi hakkında bir açıklama yapan Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Şekerci, resmi tarih şablonlarıyla zihinlere giydirilen üniformalardan da vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.

Hülya Şekerci, açıklamada tek-tip kıyafet uygulamasının kaldırılmasının tüketime özendireceği ve zengin-fakir çocuklar arasındaki ayrımın olumsuz yansımalarının olacağı konusunda da hatırlatmalarda bulunarak toplumu tüketim kültürüne bağımlı hale getiren eğitim anlayışının da ıslah edilmesi gerektiğini savundu.

Milli Güvenlik Derslerinin kaldırılması gerektiği yönünde tekrardan bir vurgunun yer aldığı açıklamada son olarak kıyafet serbestîsi uygulamasında dinî sembollerin kullanılmaması kaydı getirilmesi de eleştirilerek bundan kastın "başörtüsü yasağı" olduğu ifade edildi.

Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklama:

EĞİTİMDE ÖNCELİKLE ÜNİFORMALI ZİHNİYETE SON VERİLMELİDİR!

17 Mayıs 2010

Yıllardır okullarda önlük, forma giyilmesi ile ilgili tartışmalara nokta konmak üzere. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu Bakanlar Kuruluna sunulacak yönetmelik değişikliği onaylanırsa okullarda serbest kıyafet uygulamasına geçileceğini söylüyor. Bilindiği gibi bir süre önce Milli Eğitim Bakanlığı sitesinde serbest kıyafetle ilgili düzenlenen ankette öğrencilerin serbest kıyafet, velilerin ise genellikle forma giysilerinin devamı noktasında oy kullandıkları ortaya çıkmıştı.

Eğitimin tek-tipleştirilmesinin en bariz göstergelerinden olan önlük ya da formanın kaldırılmasına yönelik çabaların, beraberinde çocuklarımızın zihinlere giydirilen üniformaların da tartışılmasına zemin teşkil etmesi umudunu taşımaktayız. Her sabah çocuklarımıza okutturulan andımız, kitaplardaki ideolojik tarih anlayışı, kişilerin kutsanması gibi "formalar"ın da zihinlere giydirilmekten vazgeçilmesi bu bağlamda tartışmaya açılmalıdır.

Aksi takdirde yalnızca kıyafet üzerinden bir özgürleştirme, çocuklarımızı daha fazla tüketime teşvik edecektir. Kıyafet serbestîsinin sadelikten uzaklaşarak gösteriş ve üstünlük için vesile kılındığı bir ortamda henüz kimlik ve kişiliğini oluşturamamış çocuklar ve gençler üzerinde nasıl bir etki uyandıracağı iyi düşünülmelidir. Markasız kıyafet giyen çocuklar psikolojik olarak ezilmekte, bu konuda ailelerini de zor durumda bırakmaktadırlar. Serbest kıyafetin marka tüketimini artıracağı, sınıfsal ayrımları daha bariz hale getireceği aşikârdır.

Elbette marka ya da tüketim çılgınlığının önüne sadece tek tip kıyafet dayatmasıyla karşı koyulamaz. Ne var ki çocuklarımıza temel ahlaki ilkeleri vermekten aciz; sadeliği, tevazuu, diğerkâmlığı değil gösterişi, şovu öne çıkartan; genciyle yaşlısıyla tüm toplumu tüketim kültürüne bağımlı hale getiren bir kültür ve eğitim anlayışıyla gelinebilecek yer de bellidir.

Bu arada çocukların tek-tip kıyafeti tartışmaya açılırken, üniformalı askerlerce verilen Milli Güvenlik Dersleri konusunun da Bakanlıkça acilen gündeme alınması gerektiğini hatırlatıyoruz. Bu bağlamda öncelikle Milli Güvenlik Dersleri kaldırılmalı, eğitim kurumlarına hiç yakışmayan askerî forma okullardan uzaklaştırılmalıdır.

Ayrıca Bakanlığın kıyafetle ilgili çalışmasında giysinin şeffaf ve dar olmayıp öğrenciye yakışır olması gibi ifadelerin yanında dinî sembollerin kullanılmamasıyla ilgili de vurgular yer almaktadır. Bu ülkede dinî sembollerle ilgili yasaklamaya gidilmesinin anlamının 'başörtüsü yasağı' olduğu açıktır. Öğrencilerin kıyafetlerini serbest bırakmaya çalışırken başörtüsünü yasaklamak açık bir çelişkidir. Okullar dinî inançların yasaklandığı değil teşvik edildiği yerler olmalıdır. Neticede ahlaksızlığa, öğrenciler arasında giderek yaygınlaşan içkiye, uyuşturucuya, vurdumduymaz bir gençliğe karşı en iyi örneklik, İslami kimliğini serbestçe ortaya koyan öğrencilerin varlığında gerçekleşecektir.

ÖZGÜR-DER

Önceki ve Sonraki Haberler