"Hükümetin Dershane Politikası Yanlıştır!"

"Hükümetin Dershane Politikası Yanlıştır!"

Özgür-Der, Nabi Avcı'nın dershanelerin kapatılması ile ilgili yaptığı açıklamaları değerlendiren bir açıklama yayınladı.

Özgür-Der Gemel Başkanı Rıdvan Kaya imzasıyla bugün yayınlanan basın açıklamasında Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın dershanelerle ilgili sözleri değerlendirildi. Uzun süredir konuşulan konunun Nabi Avcı'nın açıklamalarıyla daha da karmaşık bir hal aldığını belirten Kaya kararın hem usul hem de içerik açısından sorunlu bulduğunu vurguladı. Milyonlarca kişiyi ilgilendiren bu konuda hükümetin daha dikkatli olması gerektiği hatırlatılan açıklamada kaos ortamı oluşturmaktan kaçınılması gerektiğini belirtildi.

***

HÜKÜMETİN DERSHANE POLİTİKASI YANLIŞTIR!

6 Temmuz 2013

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın lise hazırlık dershaneleriyle ilgili yaptığı açıklama, uzunca bir süredir gündemde büyük belirsizliklerle anılan dershaneler konusunu daha da kaotik bir duruma dönüştürmüş oldu. Eğitim Bakanı önümüzdeki öğretim yılından itibaren SBS’nin kaldırılıp, liselere girişte farklı bir sisteme geçileceğini, lise hazırlık dershanelerinin faaliyetlerine son verileceğini ve istenirse mevcut kurumların okullara dönüştürülebileceğini açıkladı.

Bu kararı hem usul, hem de içerik açısından yanlış olarak görüyor ve ortaya çıkarabileceği sorunları hatırlatarak yetkilileri uyarıyoruz.

Öncelikle, “Ben yaptım oldu!” mantığını yansıtan bu karar usule uygun bir yaklaşım olmamıştır. Bir kent meydanında yapılacak çevre düzenlemesi konusunda dahi ardı ardına çelişkili pozisyonlar takınan ve sonunda dayatmalar karşısında geri adım atmak zorunda kalan bir idarenin, çok geniş bir kitleyi ilgilendiren bir konuda bu kadar basit, tek yanlı ve gelecek öngörüsünde bulunmadan hareket etmesi doğru olmamıştır.

Türkiye’de dershane olgusu on yıllara dayanan bir zemine oturmaktadır. Öğrenci ve velileri düzeyinde milyonlarca, çalışanlar düzeyinde ise on binlerce insanı ilgilendirmektedir. Bu kadar geniş bir kitleyi ilzam eden bir kararın hiç istişare edilmeden, alt yapısı hazırlanmadan, yol açabileceği mağduriyetleri gidermek üzere üzerinde çalışılmadan alınması devletin alışageldiğimiz kötü geleneğini yansıtan olumsuz bir karar olmuştur.

Bu karar özel teşebbüsün ve ticari hayatın serbestliği ilkesinin de ihlalidir. Sokaklarda halkın topluca bulunduğu alanlarda utanmazlığın, edepsizliğin zirvesini yansıtacak şekilde mayo reklamlarının arzı endam ettirildiği ve bu ahlaksızlığın “Ne yapalım parasını veren, reklam panolarını istediği gibi kullanır!” pespayeliğiyle meşru görüldüğü bir ortamda devletin hangi hakla özel dershanelerin kapısına kilit vurmaya kalktığının sorulması gerekmez mi?

Usul açısından hatalı olduğu aşikar olan bu karar, mahiyet açısından ise çok daha vahim bir yanlış içermektedir. Şöyle ki, devletin okullarına paralel eğitim kurumları olma yolunda olduğu eleştirisiyle dershanelerin kapatılması gerektiğini söyleyenler, devletin okul sisteminin her açıdan çok yetersiz ve sağlıksız olduğunu görmek durumundadırlar. Bu noktada mevcut yetersizlik ve sağlıksızlığı gidermenin yollarını araştırmak yerine “rakip” gibi görülen kurumları ortadan kaldırmaya kalkışmak ne akla, ne de adalete sığar.

Bizim açımızdan en önemlisi de şudur ki, dershanelerin sadece eğitim kalitesini yükselten anlamında değil, çocuklarla manevi yönden ilgilenme, dini ve ahlaki zeminde eksiklerini kapatma noktasında da dershanelerin genel itibariyle olumlu bir işlev gördüğü ortadadır. Ne yazık ki, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullar genel manada bu yönde hiçbir kaygı ve perspektife sahip değildirler. Bu acı gerçeğe rağmen dershanelerin kapatılmaya kalkışılmasının gelecek nesiller adına zaten bir hayli derin olan ifsad tehlikesinin biraz daha büyümesi sonucunu doğuracağından endişe etmekteyiz. Şüphesiz bu tutum hedeflerinin dindar nesiller yetiştirmek olduğunu açıkça ilan etme cesareti göstermiş bir iktidarın yapmaması gereken bir hatadır.

Milli Eğitim Bakanlığını ve Hükümeti bu konuda daha dikkatli ve sorumlu davranmaya çağırıyor; tepeden inme kararlarla kaos ortamı oluşturmaya yönelik tutumlardan kaçınmaya ve genç kuşakların ifsad ortamından korunması adına daha yoğun tedbirler almaya davet ediyoruz.

 

Rıdvan Kaya

Özgür-Der Genel Başkanı

 

Önceki ve Sonraki Haberler