Libya ve Bahreyn İçin Fatih'te Ortak Eylem

Libya ve Bahreyn İçin Fatih'te Ortak Eylem

İslami kuruluşlar bugün Cuma namazı sonrasında Fatih Camii avlusunda Libya ve Bahreyn'de akan kanın durması çağrısında bulunup direnen Ortadoğu halklarını selamladılar.

İslami kuruluşlar Ortadoğu'daki gelişmelerle ilgili ortak etkinliklerine devam ediyor. Libya ve Bahreyn'de yaşanan katliamların son bulması yönünde çağrıda bulunmak ve zulme, diktatörlüğe karşı mücadele eden Ortadoğu halklarının yalnız olmadığını ifade etmek üzere Cuma namazı sonrasında Fatih Camii'nde bir protesto eylemi yapıldı.

Özgür-Der, İHH, Fatih Akıncılar Derneği, Mazlumder, AKDAV, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Araştırma Kültür Vakfı, Akabe Vakfı, Medeniyet Derneği, Dünya Yayınları ve Hikmet Vakfı gibi İslami kuruluşların çağrısıyla yapılan eylemin sunumunu yapan Murat Özer, Ortadoğu'da yaşanan direniş dalgasına dikkat çektikten sonra sözü Libya'ya getirdi. Kaddafi'nin 42 yıllık iktidarı boyunca ABD karşıtlığı ve dünyadaki İslami hareketlere yaptığı yardımlarla övündüğünü aktaran Özer, gerçekte Batılılara seslenip "Ülkemde İslamcı militanlara karşı savaşıyorum." diyerek Müslüman toplumlara dadanmış diğer diktatörler gibi nasıl bir İsrail dostu olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti.

Eyleme Libyalı, Suriyeli Arapların da destek verdiği gözlendi. Libya'dan yeni gelen bir Libyalı kardeşimiz de söz alarak Libya'daki mücahitlerden Türkiye'ye selam getirdiğini ve mücahitlerin "Ölmek var dönmek yok!" şuurunda olduklarını söyledi.

Eylemi organize eden kuruluşlar adına ortak basın bildirisini Cüneyt Sarıyaşar okudu. Bildiride Libya'ya uluslararası müdahalenin işgal anlamına geleceği ifade edilerek dış güçlerin bölgeyi derhal terk etmesi ve ABD'nin de bölgedeki savaş aygıtlarının geri çekilmesi istendi. Ortadoğu'ya özgürlüğün Allah'a dayanmış ve zulme karşı başkaldıran halklar eliyle geleceğinin vurgulandığı açıklamada Türkiyeli Müslümanların Ortadoğu halklarını yalnız bırakmayacağının altı çizildi. Açıklamanın tam metni aşağıdadır.

"Libya ve Bahreyn'de Katliama Hayır!" yazılı bir pankartın açıldığı eylemde "Libya ve Bahreyn Hakları Yalnız Değildir!", "Yaşasın Bahreyn Halkının Kıyamı Kahrolsun Diktatörlük!", "İntifada Sürüyor!", "Suriye Halkı Yalnız Değildir!" vb. yazılı dözvizler taşındı.

Eylem boyunca "Libya Halkı Yalnız Değildir!", "İslam Dinimiz Özgürlük Yolumuz!", "Bahreyn'de Libya'da Müslümanlar Kıyamda!", "Katil Kaddafi Sonun Gelecek!", "İntifada Ateşi Tağutları Yakacak!", "Emperyalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!", "Direnen Halklar Kazanacak!", "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi", "Yaşasın Küresel İntifada!" gibi sloganlar atıldı ve sık sık tekbir getirildi.

HAKSÖZ-HABER

Fotoğraflar: Büşra Bulut - Murat Ayar - Adem Yerlikaya

BASIN BİLDİRİSİNİN TAM METNİ:

Libya ve Bahreyn'deki Katliamlara Son Verilmelidir

Yeryüzünde ve özellikle İslam coğrafyasında Orta Doğu bölgesinde emperyal güçlerin ve onların kontrolündeki işbirlikçi rejimlerin faşist, siyonist ve militarist yöntemlerle mazlum ve müslüman halklara yönelik baskı ve oyunları artarak devam etmektedir. Küresel emperyalizmin Ortadoğu işbirlikçisi siyonizmin koruma ve kontrolünde yıllarca beslenen, desteklenen babadan oğula devam eden cumhuri diktatörlerin ve kralların, Tunus'la başlayan süreçte, özgürlük ve onur isteyen halkların direniş ve hesaplaşma iradesiyle karşı karşıya kaldıkları görülmektedir.

Tunus, Mısır, Libya, Yemen ve Bahreyn'de yaşanmakta olan hadiseler, Cezayir, Suud ve Suriye'deki kıpırdanan halkın kitlesel eylemleri zalim ve zorba yönetimlere baş kaldırmanın yanında küresel zalimler olan emperyal güçlerin bölgenin kaynaklarını sömürmek ve silah pazarlarını doyurmak için özellikle İslam coğrafyasında oynadıkları oyunları ve ikiyüzlülüklerini açığa çıkartma bakımından da önem arz etmektedir.

Kuzey afrikayı onyıllardır sömüren ve çekilmesiyle yerine yerli işbirlikçilerini monte eden Fransa, Siyonizm çıbanını ortadoğuya yerleştiren İngiltere ve hamiliğini üstlenen ABD olmak üzere sanki bu yerli diktatörleri kendileri üretmemiş ve desteklememiş gibi, yalnızca özgürlük ve onurları için sokağa dökülen ve meydanlara çıkan halkların hamisi gibi davranarak kazanılan zaferleri, kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalışmaktadırlar.

Bir yandan diktatörlerin yönetimden çekildiği Tunus ve Mısır da hala halkların talepleri karşılanmamışken ve batı egemenleri çıkarlarını gözetmekten başka becerileri olmayan zulmün icracısı yöneticiler yerlerinde dururken özgürlük umutlarımız tıkanmaktadır.

Bu nedenle "Küresel zulme" itirazımızın sesi "Küresel İntifada" talebimiz yerinde durmaktadır!

Müslüman Halklar "Ekmek" , "Onur" , Özgürlük" istemektedir!

"Yetimin-savunmasızların-hakkını gasp eden, yoksulu gözetmeyen ama namazını burç halifede kılanlar!

Erişebildiniz mi? nemrudun-firavnın makamına!

Ama erişti zulmünüz onlara!

Ey büyüklük taslayan yeryüzü tanrıları sizleri reddediyoruz!

***

Allahuekber!

Sizler ey zalimler büyük değilsiniz!

Tüm insanlar Ademin çocukları olarak Haklarımızda eşitiz!

Büyük olan ancak Allah'tır!

Ey gasıplar sizlerden Haklarımızı alacağız!

Bedenlerimiz koyduk zulmünüzün önüne onurumuz için!

Artık yeter Zulmünüz!

Allhuekber… "Ekmek" , "Onur" , Özgürlük" için Allah yeter!

Hasbünalla hüveni'melvekil… ve Ni'mel Mevla …ve ni'mennasır

(Allah ne güzel vekildir. Ve ne güzel bir dost ve ne güzel bir yardımcıdır!)

Tunus ve Mısır'da halkın yanında gibi görünen ABD ve Avrupa ülkeleri diktatör Kaddafi'nin katliamları karşısında, oyalama demeçleri ile zaman kazanırken bu ülkeyi işgal etme planları yapmış ve dün akşam BM de alınan kara ile düğmeye basmıştır.

Irak ortada!

Afganistan ortada!

Aynı senaryoyu Libya'da devreye sokanlara itirazımız var!

Libya halkı sesleniyor "zulme itirazımız için verdiğimiz bedenlerimizi işgale de siper edeceğiz" diyor!

Körfez Bölgesi'nde ise daha alçakça bir oyun sergileyen ABD, özellikle 5. Filosunu konuşlandırdığı Bahreyn'de çıkarlarını korumak için, kontrolünde olan Suudi yönetimi ve işbirlikçi bazı Arap rejimleri vasıtasıyla hak ve özgürlükleri için sokaklara dökülen Bahreyn halkını kanlı bir şekilde susturma ve etkisiz hale getirme yöntemini tercih etmiştir.

Buradan Cezayir, Suud ve Suriye halklarına da sesleniyoruz "Zulme karşı yanınızdayız", sesiniz sesimiz olacaktır "Siz oradan kıracaksınız -zulmün zincirini – Biz buradan. Bir gün elbet kavuşacak ellerimiz…"

Bizler aşağıda imzası bulunan sivil toplum kuruluşları olarak, Küresel zalimlerin emperyalistlerin ve Siyonist hamisi güçlerin İslam ümmeti coğrafyasında oynadıkları- oynamaları muhtemel olan oyunların açığa çıkartılması mezhep, meşrep, ırk ve coğrafya farkı gözetmeksizin ademin çocukları olarak, ümmet bilinci ve kardeşlik çerçevesinde, hep birlikte ortak bir dil kullanılarak karşı çıkılması noktasında aşağıdaki önerilerimizi ve taleplerimizi tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz;

  • Azerbaycan'daki Aliyev diktatörlüğünden Suriye'ye kadar tüm İslam coğrafyasındaki Müslümanlara yönelik baskı ve sindirme politikalarına derhal son verilmeli, hak ve özgürlüklerin kazanılabilmesi için tüm dünyadaki insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının ve İslam dünyasındaki örgütlerin birlikte hareket edebilme yöntemleri zorlanmalıdır.
  • Tunus ve Mısır'da özgürlük ve onurları için sokağa dökülen halklar, kendi geleceklerini kendileri tayin edebilmeli, hiçbir dış müdahaleye fırsat verilmemelidir.
  • Libya halkı diktatör ve despot Kaddafi yönetiminin eline terk edilmemeli, bu hususta İKÖ (İslam Konferansı Örgütü) başta olmak üzere, uluslar arası İslami kuruluşlar ve Müslüman Ülkelerin ortaklaşacağı bir "Adalet" mekanizması harekete geçirilerek derhal ateşkes sağlanması ve katliamın önüne geçilmesi yönünde irade ortaya konulmalıdır.
  • Saddam örneğinde olduğu gibi Kaddafi bahane edilerek, hiçbir dış askeri gücün Libya'yı işgal etmesine göz yumulmamalıdır.
  • Bahreyn'deki Suudi Arabistan ve Körfez Savunma Konseyi ülkelerinin askeri gücü derhal geri çekilmeli, mezhebi taassuplar körüklenerek Müslümanlar arasında çatışma zemini oluşturmaya çalışan emperyalist güçlerin oyunlarını boşa çıkartmak için, İslam âlimleri ve kanaat önderleri harekete geçmeli mezhep, meşrep, ırk ve coğrafya farkı gözetmeksizin tüm Müslümanların kardeş olduğu vurgulanmalıdır.
  • ABD 5. Filosunu bölgeden derhal geri çekmelidir. Bahreyn halkına kendi geleceğini tayin etme fırsatı verilmelidir.

Aşağıda imzası bulunan sivil toplum kuruluşları olarak yukarıdaki taleplerimizin takipçisi olacağımızı ve bu doğrultuda üzerimize düşeni yapacağımızı tüm kamuoyuna ilan ediyoruz.

İMZACI KURULUŞLAR:

Akabe Vakfı

AKDAV

AKV (Araştırma Ve Kültür Vakfı

Dünya Yayınları

Fatih Akıncıları Derneği

Hikmet Vakfı

İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı)

İMH (İnsan ve Medeniyet Hareketi)

MAZLUMDER (İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği)

Medeniyet Derneği

Özgür–Der

Önceki ve Sonraki Haberler