Batman'da “Vahyin Kimlik İnşası” Semineri
Batman Özgür-Der Hürriyet Temsilciliğinde bu hafta Furkan Suresi bağlamında “Vahyin Kimlik İnşası” seminerini Ramazan Çelikal sundu.
Batman Özgür-Der Hürriyet Temsilciliğinde bu hafta Furkan Suresi bağlamında “Vahyin Kimlik İnşası” seminerini Ramazan Çelikal sundu. Seminerde şu hususlara dikkat çekti.
Vahyi ilk indirişinden itibaren Rabbimiz kainatın korosuna katılacak ve O’nu tesbih edecek, Zifiri karanlıklardan aydınlık yola yönelecek bir insan modeli inşasına başlamıştır. Eşkıyadan sahabe meydana getiren bu eğitim vahyin indiği 23 yıl kesintisiz devam etmiştir.
Bu bağlamda Furkan suresinin son ayetlerinde bu inşa süreci sanki maddeler halinde özetlenerek sunulmuştur. Hayata müdahale eden Allah’ın sıfatı olan Rahmanın kulları olarak isimlendirdiği bu has insanlar özetle şu özellikleri taşımalılar.
- Onlar yeryüzünde tevazu ve vakar içinde yürürler ve ne zaman kötü niyetli, dar kafalı kimseler (cahiller) kendilerine laf atacak olsa, (sadece) selâm! derler.
Aslında bu yürüyüşün sadece yolda yürüyüşü kapsamadığı, Hayatın tüm alanlarında bu karakteri sergilediği anlatılmaktadır. Ne Zilletle-Acziyet, Ne de Küstahlık ve kibir, bu ikisinin arasında tam bir tevazu.
- Onlar ki, gecenin derinliklerinde secdeye vararak ve kıyama durarak, Rablerini anarlar.
İnsanlar O'nun dışında ki nice sahte Rablere el-pençe divan durup secde ederlerken, Rahman'ın has kullarından olma adına mücadele verenler, O'nun huzurunda ayakta dikilerek gecelerler. Sadece O'na yönelir, yalnız O'nun için kıyamda dururlar. Sırf O'na secde ederler. Peygamberle (as) beraber olanlar Medine’yi Mekke’nin gecelerinde kıyama durarak, secdeye kapanarak yüreklerinde kurmuşlardı. Gecedeki duruşlarıyla gündüzlerini ayağa kaldırmışlardır.
3. Ve onlar ki, “Ey Rabbimiz!” derler, “Cehennem azabını bizden uzaklaştır; çünkü onun çektireceği azap, gerçekten, pek korkunç, pek yaralayıcı olacaktır;
Hesap verme ve akibet korkusu Rahman’ın has kullarında Ahiretlerini inşa ediyordu
- Ve onlar ki, başkaları için harcadıkları zaman, ne saçıp savururlar, ne de cimrilik yaparlar; bu ikisi arasında her zaman bir orta yol bulunduğunu [bilirler].
Harcamanın ahlakını da Rabbimiz öğretiyor. Hayatın her alanında olduğu gibi harcamalarımızda (infak’ta) da dengeli bir tutum ortaya koymalıyız. Yoksa kınanır hasret (pişmanlık) içinde kalakalırsın. Müslüman kendi malını dilediği gibi harcama özgürlüğüne sahip değildir. Kendi malını kullanmada dahi Rabbine karşı sorumludur. İnşa edilen kimlik, savurganlıkla eli sıkılık arasında bir orta yol tutturmakla yükümlüdür. Cimrilik kişiyi çevresine karşı duyarsızlaştırır, anarşinin baş göstermesine sebebiyet verir. Cimriliğin toplumun bozulmasındaki etkinliği kadar, savurganlık da aynı derecede etkilidir.
- Ve onlar ki, Allah'la beraber, asla birtakım düzmece tanrılara yalvarıp yakarmazlar; ve hukukî bir gerekçe olmadıkça Allah'ın dokunulmaz kıldığı cana kıymazlar ve zina etmezler.
Tevhid, Can ve Namus bilinci bir arada sunuluyor. İnsanın Maddi ve Manevi dokunulmazlığı, Korkunun, Ümidin ve sevginin sadece Allah’a olması gerekliliğiyle beraber işleniyor. Rabbimizin emirleri arasında kıyas yapılamayacağı bir kez daha öğretiliyor. Şehid Seyyid Kutup zina ile ilgili şu veciz ifadeyi kullanıyor. Zina yapmaktan kaçınmak, insanın çirkin hayvansal duyguların üstüne çıktığının bilincinde olduğu, karşı cinsle birleşmesinin kan ve etin açlığını gidermekten daha üstün bir hedefinin olduğunu düşündürdüğü temiz bir hayat ile erkek ve dişilerin sözü edilen açlığı tatmin etmekten başka bir şey düşünmediği aşağılık ve çirkin bir hayat arasındaki yolların ayrılış noktasıdır.”
- Onlar ki, yalan ve asılsız olandan yana şehadet etmezler; boş ve anlamsız şeylerle [uğraşan kimselere] rastladıkları zaman yanlarından vakarla geçip giderler.
Sadece yalana şahitlik etmemekle kalmaz, yalanın, sahtenin, maskelerin savunucuları olmazlar. Her zaman Hakkın, doğrunun, sahicilerin yanında olurlar. Yararsız ve anlamsız işlerle vakit harcamazlar.
- Ve onlar ki, kendilerine Rablerinin mesajları hatırlatıldığı zaman, körler(in) ve sağırlar(ın yaptığı) [gibi] (düşünüp anlamadan) onların üzerine üşüşmezler.
Rablerinin ayetleri hatırlatıldığında duyarsız davranmazlar. Aşırı yüceltme yanlışlığına düşüp anlamadan düşünmeden tefekkür etmeden evlerinin en yüksek noktasına asmazlar. Okuyup anlayıp gereğini yaparlar. Kimden geldiğinin farkındadırlar.
Ve bu Rahmanın has kulları Rablerinin onlara değer verme ölçüsünü iyice kavrayıp şöyle dua ederler.. “Ey Rabbimiz!” “Cehennem azabını bizden uzaklaştır; çünkü onun çektireceği azap, gerçekten, pek korkunç, pek yaralayıcı olacaktır;
“Ey Rabbimiz!” “Bize göz nûru olacak eşler ve çocuklar bahşet; bizi Sana karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseler için örnek ve öncü yap.