“Muhsin kelimesi, hasen kökünden gelir. Muhsin, yaptığı işi iyi yapan kişi demektir. Allah’ı görür gibi ibadet eder muhsin.” diyerek söze başlayan Kayacan, “Muhsin kişiler Allah’ın vahyettiği ile hükmederler. Dolayısıyla din ile ilgili yüklenilen sorumluluk yerine getirilmeli. Müslümanlar olarak ise bu durumu şu an imkanlar ölçüsünde yapabiliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Murat Kayacan, sunumunda özetle şunlardan bahsetti:

- Kur’an’ı anlamaya, ona tabi olmaya çalışıyoruz. Müslümanlarla istişare edip kendimizi düzeltmeliyiz. Dinin sahibi Allah’tır. İnsanlar bize değil, İslam’a dahil olmalı. “Din sadece Kur’an’dır” desek bile Kur’an, emirleriyle bizi sünnete de yönlendiriyor.

- Muhsinler karşılık beklemeden iyilik yaparlar. Yaptıkları iyilikleri başa kakmazlar. İslam’da olmayan şeylerin İslam’da olduğunu iddia etmezler.

- Muhsinler dünya nimetlerini putlaştırmazlar. İmanın ve salih amelin gerekliliğini ve önemini bilirler. “Nimet cebindeyse sorun yok, kalbindeyse sorun var.” anlayışına ve bilincine sahiptirler.

- Muhsinler namazda huşu içindedirler. Mescidleri her anlamda imar ederler. Yetimlere sahip çıkarlar. Günahın açığından da gizlisinden de kaçınırlar.

- Muhsinler projecidirler. Yapacakları işleri belirledikleri plan ve program dahilinde yürütürler. Boşa kürek çekmezler. Tedbirin ve tevekkülün birbirini tamamladığı inancıyla yaşam sürerler.

- Muhsinler zan ile hareket etmezler. Kesin emin olmadıkları konularda yorum yaparken “bildiğim kadarıyla” gibi ucu açık ifadeler kullanırlar.

- Muhsinler şeytanın nereden yaklaştığını bilirler.

- Muhsinler ölçüde ve tartıda hile yapmazlar.

- Muhsinler sabırlıdırlar. Dini yaşamada zorluklara göğüs gererler. Mütebessimdirler. Komşularına iyilik yaparlar.

Program katkı ve soru - cevap bölümünün ardından sona erdi.