"Milliyetçilik dinin yerine ikame edilen bir ideolojidir"

"Milliyetçilik dinin yerine ikame edilen bir ideolojidir"

Özgür-Der gençliği Carlton J.H. Hayes’in “Milliyetçilik Bir Din” kitabını yorumladı.

Carlton J.H. Hayes’in “Milliyetçilik Bir Din” kitabının yorumlandığı sunumda, iki konuşmacı farklı perspektiflerden eserin temel argümanlarını ele aldı. Etkinlikte ilk sözü alan Fırat Demir, Hayes’in milliyetçiliği sadece siyasi bir ideoloji olarak değil, aynı zamanda neredeyse dine benzer bir yapıya sahip, ritüel, inanç ve toplumsal değerler sistemi olarak değerlendirdiğini vurguladı.

Fırat, kitabın tarihsel örneklerle desteklenen analizinde, ulusların oluşum süreçlerinin dini ritüeller ve kutsal metinlere benzer unsurlarla şekillendiğini belirtti. “Hayes, milliyetçiliğin toplumsal hafızayı ve kimliği inşa etmede oynadığı rolü, dini inanışların toplumu bir arada tutan gücüyle kıyaslıyor,” diyerek, eserin bu yönüne dikkat çekti. Konuşmacı, ulus-devletin kurulmasında ve pekiştirilmesinde simgesel eylemler, kahramanlık hikayeleri ile ortak ritüellerin etkisine vurgu yaptı. Bu bağlamda, Fırat, milliyetçiliğin bireyde yarattığı aidiyet duygusunun, tıpkı dine bağlılık gibi, toplumsal normları ve değer yargılarını şekillendirdiğini ifade etti.

Sunumun ikinci bölümünde ise Tümer Erkin Çiftçi devreye girerek, Hayes’in ortaya koyduğu bu yaklaşımın günümüz toplumsal ve siyasal dinamiklerine yansımalarına değindi. Tümer, “Milliyetçilik bir din” anlayışının, modern toplumlarda hem birleştirici hem de bölücü unsurlar barındırdığını belirtti. Konuşmacı, milliyetçi söylemlerin ve sembollerin zaman zaman aşırıya kaçtığını, tartışma yarattığını ve sosyal huzuru zedeleyebileceğini sözlerine ekledi.

Çiftçi, Hayes’in kitabının temelinde yatan eleştirel bakış açısını öne çıkararak, ulusal kimliğin kutsallaştırılması sürecinde bireylerin eleştirel düşünceden uzaklaşabildiğine dikkat çekti. “Bu yaklaşım, milliyetçiliğin duygusal ve irrasyonel boyutuna işaret etmekle kalmıyor; aynı zamanda günümüz siyasi söylemlerinde nasıl geri dönüşümsüz etkiler yaratabileceğini de ortaya koyuyor,” diyen Tümer, çağdaş ulus-devlet tartışmalarına ışık tutan önemli noktalara değindi.

Etkinlik, Hayes’in eseri üzerinden milliyetçilik kavramının derinlemesine sorgulandığı, tarihsel ve güncel örneklerle desteklenen tartışmaların yer aldığı interaktif bir oturum şeklinde gerçekleşti. Katılımcıların soru-cevap seansında, her iki konuşmacının sunduğu analizler, milliyetçiliğin çağımızda yeniden yorumlanması gerekliliğini vurguladı.

 

img-20250427-wa0011.jpg

img-20250427-wa0016.jpg

img-20250427-wa0014.jpg

img-20250427-wa0015.jpg