Sivas Özgür-Der’de Referandum Konuşuldu

Sivas Özgür-Der’de Referandum Konuşuldu

Süleyman Ceran'ın sunumuyla " Anayasa Değişiklik Paketi ve Referanduma Bakışımız" konusu dernek binasında gerçekleşti.

Süleyman Ceran, özetle şunları dile getirdi:

Müslümanlar genel olarak bütün gündemlere bigane kalmamalıdır. Sadece bununla da kalmayıp kendi gündemlerini kendileri oluşturmalılar/oluşturmalıyız.

Malum gündemde en fazla tartışılan, konuşulan Referandum ve Suriye meselesi. Referandumdan hareketle Almanya, Hollanda vb. faşist Batı ülkelerinin yaptıkları ortada.

Arkadaşlar bugün Cezayir'de camiler restore ediliyor, Arakan'a yardım gidiyor, Afrika'ya sahip çıkılıyor, Suriye'ye kucak açılıyor. Bütün bunlar devlet eliyle yapılıyor. Bunlar Ak Parti döneminde yapılan olumlu şeyler. İşte bu ve buna benzer ümmeti kucaklayan faaliyetler birilerini rahatsız ediyor. Buradan hareketle Ak Parti üzerinden aslında müslümanlara savaş açıyorlar. Elbette Anayasa Değişiklik maddeleri İslami değil ve bu süreçte İslami camialara danışılmadan yapıldı. Burada şunu söyleyelim asıl olan reel politikten ziyade vesayetten nasıl kurtulacağıdır. Bu süreçte Ak Parti'nin vesayetten ne kadar kurtulduğuna baktığımızda özellikle Tayyip Erdoğan'ın bayağı zor şeyler yaşadığını söyleyebiliriz. 13-14 yıllık süreçte kimlerin bu partide bakan, mebus olduğunu gördük. Eklemlemeci, çıkarcı bir kimlikle gelip gittiler. Bunlara rağmen ve dış düşmanlarla mücadele ederek Tayyip Erdoğan bugüne gelebildi.

Davos, 17-25 Aralık, e-muhtıra, Hendek siyaseti ve 15 Temmuz gibi badireler atlatan Erdoğan ve ekibinin Nurettin Topçu ve N.Fazıllardan gelen bir bilinçle hareket ettiklerini söyleyebiliriz.

Birçok konuda eleştirilecek şeyleri olsa da bunları bir merhale olarak görebiliriz/görmeliyiz. Müslümanlar kendilerine açılan alanları değerlendirmekle sorumludurlar.

Kardeşler, bizler reel politikten ziyade "Islah ve İnşa" çalışmalarımızı kesinlikle terk etmemeliyiz/edemeyiz. Bunu yaparken de gündemden uzak durmamalıyız/kalmamalıyız.

Ak Parti'nin yaslanacağı yerler İslami hassasiyeti olan halk, halkın da beslendiği Kur'an ve sahih sünnet olmalıdır.

Referandumla birlikte denklemlerin iki sac ayağı üzerinde toplandığını görebiliriz. CHP, HDP, FETÖ, SP ve LGBT vb. hayırcı tayfayı; Ak Parti, MHP ve BBP vb.leri ise evet tayfasını oluşturmuş durumda. İlki Kemalist vesayetin olması ve devamını isteyenler, ikinci cephe ise az da olsa bundan kurtulmak isteyenlerdir.

Suriyeli muhacirlerden, imam hatiplerden, Kur'an çalışmalarından ve İslam coğrafyasında olumlu şeylerden rahatsız olanlar, hayır çıktığında sevinç çığlıkları atarken müslüman camiaların buna karşı sessiz kalması/durması düşünülemez. Elbette "evet"çi cenahın yanlışları dile getirilmelidir ama maslahatlar da göz önünde tutulmalıdır.

Sonuç olarak oligarşik bir kemalist sistemden kurtulma, ümmetin maslahatı ve Kürt bölgesinde yaşayan kardeşlerimizin geleceği için anayasa değişikliği maddeleri her ne kadar istediğimiz gibi olmasa da bir müslüman olarak referanduma sessiz, uzak kalamayız/duramayız.

İslami hareketler/camialar eklemlemeye dönük pasifize politikalar yerine etkilemeye yönelik politikalar geliştirmelidir. Bu hepimizin sorumluluğundadır. İşi başka yerlere veya kişilere havale etmeyi bırakıp artık vahyin gölgesinde kendi gündemlerimizi kendimiz belirlemek zorundayız.

Rabbim ferasetli, hikmetli ve basiretli bakabilmeyi nasip etsin inşallah! 

Bana sabrettiğiniz için teşekkür ederim, diyen Ceran konuşmasını bitirdi.

Önceki ve Sonraki Haberler