Sivas'ta Gazze'ye Destek Eylemleri Sürüyor

Sivas'ta Gazze'ye Destek Eylemleri Sürüyor

Özgür-Der Sivas Temsilciliği'nin Gazze nöbeti devam ediyor.

Sivas kent meydanında toplanan grup adına Süleyman Ceran basın açıklaması yaptıktan sora Mustafa Kurt hoca dua etti. Gecenin en renkli olayı kefenlenmiş bebekleri taşıyan çocuklardı. Oldukça duygusal anların yaşandığı gece Pazartesi gecesi buluşmak için sözleşilmesinden sonra nihayete erdi.

sivas-gazze-20140721-01.jpg

sivas-gazze-20140721-02.jpg

sivas-gazze-20140721-03.jpg

sivas-gazze-20140721-04.jpg

sivas-gazze-20140721-05.jpg

sivas-gazze-20140721-06.jpg

Basın açıklamasının tam metni:

Şu ana kadar Gazze’de 440 kardeşimiz şehit düştü. Bunlardan 112’si çocuk…

Dün Gece Gazze’nin Şucaiye Mahallesinde pusuya düşülen İsrail askerlerinden en az 15’i öldürüldü. Onlarca yaralı ile geri püskürtülen işgalciler bugün aynı mahalleye Hedef gözetmeden yaptığı top saldırılarında çoğu kadın ve çocuk 60’dan fazla kardeşimiz şehit düştü. Hayatını kaybedenlerin sayısı tıbbi malzeme yetersizliğinden dolayı her saat artmaya devam ediyor ne yazık ki. İşgalci İsrail göğüs göğse muharebe yapacak cesarete sahip olmadığı için kahpece yöntemlerle kardeşlerimizi öldürüyor.

Bu savaşta yalnızca siviller can vermiyor. Filistinli gazeteci Halid Hamed ile sağlık görevlisi Fuad Cabir de hayatını kaybetti. Hastaneler, ambulanslar hedef alınıyor. İşgalci İsrail alçaklık sınırlarını zorluyor.

Bütün bunlara karşın hiçbir şekilde zafiyet göstermeyen Hamas onlarca İsrail askerini öldürdü, 150 civarında işgalci de yaralandı.

“Bugün Flistin’de, Gazze’de bütün dünya insanlığını utandırması, başını yere eğdirmesi gereken, tam bir insanlık dramı, vahşi bir soykırım yaşanıyor. 2 milyonluk bir halk topyekun yok edilmeye çalışılırken bütün dünya devletleri ve uluslar arası kuruluşlar utanmazca, ahlaksızca seyrediyorlar. Bugüne kadar hiçbir BM kararına uymamış bulunan terörist İsrail, insani yardım kuruluşlarının çabalarını da engelleyerek BM’e ve bütün dünyaya meydan okurcasına zulmünü ısrarla sürdürüyor. ABD’nin emriyle istedikleri ülkeye yaptırım kararını kolayca veren BM ve diğer kuruluşlar terörist İsrail’in bütün yaptıklarına ve soykırımına seyirci kalmayı sürdürüyor. Halkı Müslüman ülkeler, Arap devletleri, İslam Konferansı Örgütü ve Arap Birliği ahlaksızca seyrediyorlar. Önemli bir kısmı ise, seyirci bile kalmayıp İsrail terör devletiyle işbirliği yapma alçaklığını da gösteriyorlar. Mısır’ın çağdaş Firavunu darbeci Sisi ise daha ileri gidip, terör devletinin inşa ettiği duvarlarla ve kuşatmayla ceza evine çevirdiği Gazze’nin kapılarını kapatıp, hayat kaynağı olan tünelleri yıkıp, terör devletince verilen gardiyanlık görevini en sadist duygularla yerine getiriyor. İşte bütün bu zulümleri, zalimleri ve işbirlikçi alçakları protesto etmek ve hepimizin onurunun, insanlık onurunun ve ümmetin onurunun savunucusu, onurlu Gazze halkının ve Hamas’ın, Müslüman kardeşlerimizin yanında yer aldığımızı haykırmak için bugün burada toplandık.”

İsrail işgal rejiminin 7 Temmuz 2014 tarihinde başlattığı hava saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı her geçen gün artarken, Gazze’de zaten kötü olan insani durum dayanılamaz boyutlara ulaştı. Havadan, denizden ve karadan gelen saldırılarda hayatını kaybedenlerin yüzde 80’lik bölümünü siviller oluşturuyor. Şu ana kadar 50'nin üstünde çocuk şehit edildi. Bu da İsrail’in sivil ölümler konusunda kasti ateş ettiğini ortaya koyuyor. İsrail’in Yeni Stratejisi sadece direnişçileri hedef almak olmadığı, asıl hedefin direnişçilerin ailelerini ve sevdiklerini yok ederek intikam almak olduğu,  hedef alınan evlerin büyük bölümü, İsrail’in öldürmek istediği direnişçilerin aile yada akrabalarına ait evler olmasından anlaşılıyor.. İsrailli fanatik milletvekili Ayelet Şaked’in “Filistinli anneler de oğulları gibi ölmeliler” sözleriyle açığa vurduğu bu strateji, işgal rejiminden yalanlama görmediği gibi, Batılı ülkelerden de her hangi bir tepki almadı.

Şu ana kadar sivil Filistinlilere ait 1000’den fazla ev yerle bir edildi. Ölü sayısı sürekli artarken, Yaralıların sayısı iki bine yaklaştı. Bulundukları bölgeden zaten mülteci durumunda olan binlerce Filistinli başka bölgelere göç ederek ikinci ya da üçüncü kez mülteci konumuna düştü. İsrail saldırılarında sadece insanlar değil, geride kalanların hayatta kalmasını sağlayacak tesisler de hedef alınıyor. Örneğin bazı şehirlere temiz içme suyu veren tesislerin vurulması sonucunda yaz sıcağında ciddi bir su sıkıntısı yaşanıyor. Gazze nüfusunun en az üçte biri temiz içme suyundan mahrum, en az 350 bin kişi su sıkıntısı ile karşı karşıya. Elektrik hatlarının vurulması sonucunda hastanelerin hayati cihazları çalışmıyor. Şu ana kadar saldırılarda 8 tane sağlık tesisi ile 4 ambulans vuruldu.

Daha 9-10 yaşlarındaydılar sahilde vurulan çocuklar; Atıf, Zekeriya, Muhammed ve Ramiz. Kumsalda top oynarken füzelerle öldürüldü. Bunu bir 'devlet' yaptı. En aşırı uç örgütlerin bile yapmaktan kaçınacağı bir ahlaksızlığı o 'devlet' yapıyor. Devlet kavramı, ahlak kavramı, insan onur ve haysiyeti ayaklar altına alındı. Kan döküyor. Çocuk katlediyor. Zeytin ağaçlarını kesiyor. Hayvanlara saldırıyor. Bir milleti topraklarından sürüyor. Aç bırakıyor. Yüzlerce insanı çöldeki esir kamplarında tutuyor. Aileleri evleriyle birlikte toprağa gömüyor Bütün dinlerin, indirilen bütün kitapların, gönderilen bütün elçilerin mesajlarına savaş açıyor. Onlara, o kutsal sözlere meydan okuyor. Musa'nın, İsa'nın, Muhammed'in ve onların atalarının bize öğrettiği güzel olan ne varsa işte o 'devlet' bunları hiçe sayıyor. Günlerdir Gazze bombalanıyor. Evler, camiler, okullar ve hastaneler vuruluyor. Yaşlılar, çocuklar ve anneler öldürülüyor.

Ne yapabiliriz? Bugünlerde sıkça duyduğumuz bir soru..

1-Camilerde, dernekler, vakıflarda, evlerde, okullarda bolca dua edelim. Dua mü’minin silahıdır, unutmayalım.

2-Boykotları küçümsemeyelim ve boykotu yaygınlaştırmaya çalışalım. Yerel market zincirleri üzerinde baskı oluşturalım..

3-İHH-Özgür-Der-Yardımeli-Cansuyu gibi yardım kuruluşları aracılığıyla Gazze’deki kardeşlerimize ekonomik destekte bulunalım..

4-Meydanlarda fiili şahitliklerin içerisinde olmaya gayret edelim, bu tip eylemlilikleri küçümsemeyelim (avrupada engelli yaşlılar dahi katılıyor). Burada yapılan eylemlerden hem Gazzeli kardeşlerimizin hemde Mevla’mızın haberi olacağını da unutmayalım…

5-Suriye’yi, Mısır’ı, Doğu Türkistanı sair zulüm altında inleyen Müslümanları az evvel saydığım çabalar içinde hatırlamayı da unutmayalım…

Evet Kudüs bizim davamız Gazze’de öyle, Mekke’de Şam’da bizim davamız Bağdatta , Arakan’da  bizim davamız Orta Afrika’da. Ve tekrarlıyoruz  her nerde mazlum varsa odur bizim davamız ayırmayız hiç birini birinden. Nerede bir zulüm varsa kimden gelirse gelsin ona karşı durmakla emrolunduk. Dini, mezhebi, meşrebi, kavmi kimliği ne olursa olsun .Hiçbir  bölgesel ve küresel strateji  Rabbimizin emrinden önemli değildir.Biz Filistin’deki mazlumların yanında olduğumuz gibi Suriye’li Irak’lı  Bahreyn’li  mazlumun da yanındayız Arakanın da Doğu Türkistan’ında Orta Afrika’nında.

Rabbimizin buyurduğu gibi; De ki ey kâfirler öldürülecek ve cehenneme sürükleneceksiniz. Küresel güçlerinizle beraber, finans  kapitallerinizle beraber BM ler AB ve katil devletin yanında saf tutan insan hakları örgütlerinizle beraber, medyanızla teknolojinizle beraber işbirlikçi Arap liderlerinizle Filistin’de Suriye’de Irak’ta bölgesel  stratejilerinizle, ırkçılarınız, mezhepçilerinizle meşrepçilerinizle beraber topunuz cehenneme sürüleceksiniz…

Vekil olarak Allah yeter. O ne güzel vekildir.

Süleyman Ceran

Özgür-Ders Sivas Temsilciliği Sözcüsü.

Önceki ve Sonraki Haberler