Siyonist İsrail Amasya'da protesto edildi

Siyonist İsrail Amasya'da protesto edildi

Amasya İHH öncülüğünde teravih namazı çıkışı Amasya İHH dernek binası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında Siyonist İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları protesto edildi.

Siyonist İşgal güçlerinin Mescid-i Aksa'da sahur için bekleyen Müslümanlara yönelik vahşi zulmüne dünyanın her yerinden tepkiler yükselmeye devam ederken Amasya İHH’nın çağrısıyla başta Özgür-Der ve Memur-sen olmak üzere STK temsilcileri ve Amasya halkı İşgalci İsrail'i protesto etmek ve Filistinli Müslümanlarla dayanışmak amacıyla bir araya geldi.

 ZAFER ELBET İNANANLARIN VE DİRENENLERİN OLACAKTIR

Basın açıklamasının açılış konuşmasını yapan Amasya İHH Başkanı Serdal Benli, yapılan bu eylemlerin basite alınmaması gerektiğini, İsrail’in katil bir devlet olduğunu her platformda ortaya koyarak çocuklarımızın hafızasında bu zulümlerin hep yer etmesi gerektiğini vurguladı.

Biz göremesek de zalim İsrail’in yıkılacağını, nesillerimizin bir gün Mescid-i Aksa’da özgürce namaz kılacaklarını söyleyen Benli “Zafer elbet inananların ve direnenlerin olacaktır. Her daim Filistinli mazlumların yanında olacağız.” dedi.

BU ZULME DÜNYA SESSİZ KALMAMALI

Açılış konuşmasının ardından söz alan Amasya Genç İHH Başkanı Oğuzhan Cömert, Siyonist rejimin saldırılarına dair basın açıklamalarını okudu.

Bir Ramazan ayında daha Siyonistlerin Mescid-i Aksaya saldırarak Müslümanların kutsallarını hedef aldığını belirten Cömert,  dünyaya insan hakları ve özgürlükler konusunda ders veren İsrail'in kadın çocuk ayırt etmeksizin insanları hedef alarak iki yüzlülüğünü bir kere daha ortaya koyduğunun altını çizdi.

İşgallerin yahudileştirme gündemini empoze etmek için gerçekleştirildiğini söyleyen Cömert: "Sistematik bir şekilde Filistinlileri topraklarından uzaklaştırarak burada Yahudi yerleşimi oluşturmak isteniyor. İşgali normal göremeyiz." dedi.

Cömert, tarihindeki en büyük saldırıları gerçekleştiren İsrail'e karşı Türkiye'nin devreye girerek Filistinlilerin hukukunu savunması gerektiğini vurguladı.

Basın açıklamasında tekbirler ve Filistin direnişine destek verilen sloganlar atıldı. Okunan basın açıklamasının ardından Amasya İHH Başkan Yardımcısı Fatih Akgül’ün Filistinli ve tüm mazlum coğrafyalardaki Müslümanların kurtuluşu için yaptığı duayla program sona erdi.

foto-1-016.jpg

Basın Açıklaması Tam Metni:

BU MÜCADELE SADECE KUDÜS GENÇLERİNİN DEĞİL; BİZLERİN DE MÜCADELESİDİR

Mescid-i Aksa, bir Ramazan ayında daha İsrail tehlikesi altında. Kudüs’e saldırıyorlar, Müslümanları öldürüyorlar, kadın ve çocukları yaralıyorlar. Kudüs’ün sokaklarında ve Mescid-i Aksa’da kurşun sıkıp bomba atıyorlar.

İsrail’in Kudüs’ün Yahudileştirilmesi kapsamında Mescid-i Aksa’ya saldırması tamamen yasa dışıdır. İsrail sistematik şekilde Filistinlileri bölgeden uzaklaştırarak, burada bir Yahudi mabedi inşa etmek istemektedir. Sistematik saldırılar İsrail’in geçmiş politikalarının bir parçasıdır. Filistinliler hâlâ Nekbe’yi yaşamaya devam etmektedir. Bu felakete son verilmesi gerekmektedir.

İsrail, Mescid-i Aksa’ya baskın yapmasının ardından orada ibadet halinde bulunan Filistinli kadınlara yönelik büyük bir saldırı girişiminde bulundu. Bu hunharca saldırı, İsrail’in bölgeye uygulamış olduğu sistematik saldırıların bir neticesidir ve Filistinli her kesimin hedef alındığının göstergesidir. Kadın hakları konusunda sık sık dünya kamuoyuna mesaj veren İsrail; bu perdenin ardındaki iki yüzlü tavrı bir kez daha göstermiştir. İsrail; kadın, çocuk, yaşlı demeksizin herkesi hedef almaktadır.

İsrail, iç siyasetindeki sıkışmanın ve problemlerin neticelerinden biri olarak, Mescid-i Aksa’ya saldırı gerçekleştiriliyor. Saldırılardan dolayı Filistinlilerin ibadet ve yaşama hakları İsrail tarafından ellerinden alınmaktadır. İsrailli siyasetçiler, tapınak gruplarına destek vererek Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılara öncülük etmektedirler. İsrailin kendi içindeki anlaşmazlıklar ve çatışmaların son dönemde artması, Filistinlilere yönelik saldırıların da artmasına yol açmıştır. İsrail, bu saldırılar ile odak değiştirmek istemektedir. Tarihindeki en büyük protestoları yaşayan İsrail, Mescid-i Aksa’yı ve Müslümanları hedef alarak gündemi değiştirmek istemektedir.

6-12 Nisan tarihleri arasına denk gelen Pesah Bayramı dolayısıyla Tapınak grupları uzun zamandır hazırlıklarını gerçekleştirdiler. Kurban kesme faaliyetini de barındıran Pesah için Siyonist gruplar, kurban ile Kudüs sokaklarında dolaşan ya da Aksa’da kurban adayabilenlere para ödülü verecekler. Tapınak grupları, her sene Pesah döneminde kurban faaliyeti için Mescid-i Aksa’ya biraz daha yaklaşmaktadırlar. Bu durumun önüne geçilmezse, yakında Yahudi gruplar toplu olarak Mescid-i Aksa’da kurban girişiminde bulunacaktır.

İşgal, ribatın Mescid-i Aksa'daki köklerini kazımak ve böylece Yahudileştirme gündemini orada kararlı bir şekilde empoze etmek için tüm gücüyle ilerliyor. İtikâfta bulunan Filistinliler saldırıya uğruyor, tutuklanıyor ve ibadet etmesi engelleniyor.

İsrail’in gece Mescid-i Aksa’ya yaptığı saldırılar neticesinde, yüzlerce murabıt İsrail tarafından gözaltına alındı. Yirmili yaşlardan yetmiş yaşlarına kadar olan bu insanlar; her gün Mescid-i Aksa'ya geliyor, Kubbe-i Sahra'nın avlusunda buluşuyor, dua ediyor ve okumalar yapıyor. Murabıtlar, yer yer İsrail şiddetine maruz kalmakta, tutuklanmakta ve Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırılmaktadır.

İsrail, murabıtları yıldırmak amacıyla gözaltı, uzaklaştırma kararı, Batı Şeria veya Batı Kudüs'e giriş yasağı gibi uygulamalarda bulunmaktadır. Bu baskılar yalnızca murabıtlarla sınırlı kalmayıp, onların ailesini de etkilemektedir. Kudüs’ü savunanlar uzaklaştırılıyor. Kudüs’ü hem maddi hem de manevi olarak asla yalnızlığına terk edemeyiz ve etmeyeceğiz.

Kudüs sehrinin 14 asırdan bu yana Müslümanların gönlünde büyük bir yeri vardır. İlk kıble ve üçüncü Harem-i Şerif olmasının yanı sıra, Peygamber Efendimiz'in bir gece Mescid-i Haram'dan kendisine yürütüldüğü, peygamberlere imamet ettiği ve miraca yükseldiği yerdir.

Bu hadiseler, tarihin seyrinde büyük bir tesiri olan mübarek toprakların bir parçası olması hasebiyle Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini ve Kudūs'ün ehemmiyetini vurgulamaya yeterlidir.

Kudüs, “dönemsel ve konjonktürel heyecanlar"a kurban edilemeyecek kadar önemli ve özel bir yerdir. Sadece saldırı ve ihlaller söz konusu olduğunda onu hatırlamak, diğer zamanlardaysa yeniden kendi haline terk etmek, Müslümanlara yakışacak bir hâl değildir. Kudüs'e olan ilgimizi hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz.

İşgali asla ve asla normalleştirmemeliyiz. İşgalin bütün ağırlığına rağmen yapılabilecek çok fazla şeyimiz var. İslam dünyasının birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, yapılacakların en başında geliyor. Türkiye, Kudüs ve Filistin'le ilgili inisiyatif alma noktasında en önemli ülkelerden biri. Resmi ya da sivil yollardan gayretlerin verildiği bu topraklarda, Filistin artık toplum ve siyaset üstü bir konu haline gelmiştir. Ancak problemin büyüklüğü nedeniyle, yapılan çalışmalarda ve izlenilen güzergahta gayreti arttırmalıyız. İsrail’in Türkiye üzerindeki planlarını geçmişten dersler çıkararak düşünmeli ve İsrail ile normalleşmenin, bu Ramazan yeniden görüldüğü üzere faydadan çok zarar getirdiğini idrak etmeliyiz.

Kudüs her zaman "temel meselemiz" olarak kalacak. Tarihin de coğrafyanın da kilidi Kudüs. Konunun ihmale gelir tarafı yok. Yaşananlardan dersler çıkarmalı ve Kudüs’ün yarınında da Müslüman kimliğinin kalması adına tüm dünyayı harekete geçirmeliyiz.

Bugün Kudüs gençliği İsrail'e karşı büyük bir varoluş mücadelesi veriyor. Her türlü engellemeler ve baskılamalara rağmen, gençler akın akın Mescid-i Aksa’ya doğru gitmekte. Bu mücadele sadece Kudüs gençlerinin mücadelesi değil; bizlerin de mücadelesidir. Filistinli gençlerin direnişini ve mücadelesini bizler de burada sürdürmeliyiz.

Mescid-i Aksa’nın muhafazası ve Kudüs’ün geleceği için İsrail’e karşı olmalıyız. Mescid-i Aksa saldırı altında. Çok geç kalmadan bütün Müslümanlar birleşmeli ve harekete geçmeliyiz.

İşgalci İsrail, Kudüs'e, Mescid-i Aksa’ya ve kutsallarımıza bu Ramazan da vahşice saldırmaya devam ediyor. Mescid-i Aksa'nın, Kudüs'ün ve Filistin'in özgürlüğü, Siyonist zulmün ve işgalin sona ermesi için yapılan tüm eylemleri desteklemek hepimizin görevidir.

Buradan kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları, islam liderleri, vicdan sahiplerine çağrıda bulunuyoruz. Bir araya gelin ve İsrail’in planlarını hep beraber bozalım! Bütün tabelaları bırakalım. Onlar sadece kimlik. Tabelamız Mescid-i Aksa’dır, tabelamız Kabe’dir, tabelamız insandır, tabelamız adalettir, tabelamız mazlumdur. Haydi seferber olalım. Teyakkuzda olalım. Meydanlara inelim. Hep beraber İsrail’e ders verelim.

AMASYA İHH

 

foto-3-013.jpg

foto-4-010.jpg

foto-6-004.jpg

 

Önceki ve Sonraki Haberler