Hz. Meryem örnekliğinde Adanmışlık Bilinci

Hz. Meryem örnekliğinde Adanmışlık Bilinci

Özgür-Der Beykoz Şubesi bayanlara yönelik islami eğitim çalışmalarının dördüncüsünü gerçekleştirdi.

Özgür–Der Beykoz Şubesi bayanlara yönelik islami eğitim çalışmalarının dördüncüsünü gerçekleştirdi. Hz. Meryem örnekliğinde Adanmışlık Bilinci ve Müslüman kadının Şahsiyeti konulu seminer Nimet Kaşıtoğlu'nun sunumuyla Betül Üzer tarafından aktarıldı.

Kaşıtoğlu, Kur'an'ın bir mücizesi, Allah'ın şerefli kıldığı Hz. Meryem'in müslüman şahsiyetlere örnek olacak hayatı ve Adanmışlığı bağlamında yaptığı vurgularla ve konu çercevesini çizen özetin ardından sözü  Betül Üzer'e bıraktı.

Betül Üzer konuşmasında; Her insanın kendisini birşeylere adama eğiliminde olduğu ,ancak bu adanmanın  hevasına , nefsine .makamına değilde Rabbinin yoluna adadığında doğruya ulaşmış olacağını aksinin kur'an'da iflas olarak tanımlandığını belirterek ,Hz . Meryem annesi tarafından  Allah'a adanmış , bilinclenme süreciyle birlikte de kendisini Allah'a adanmış bir kuldur.''diyerek sözlerine başladı.

Üzer konuşmasında: Hz. Meryem'in hayatı ,Hz. Meryem örnekliğinde  adanmşlık,Eski Çağlarda ve Cahiliye toplumunda kadın,ilk islam toplumunda kadın ,Müslüman kadının şahsiyeti ,şeklinde beş başlık üzerinden anlattı.

Üzer,daha Hz.Meryem'in doğumu aşamasından yaşananlara dikkat çekerek; Hanne'nin, nefsine ,dinsel ve sosyokültürel baskılara karşı gelerek, kız olmasına  rağmençocuğu Rabbinin hizmetine verdi. Dinsel geleneğe göreadağın erkek olması  gerektiğini olayın yaşandığı  mekan olan Filistin'de o tarihlerde Roma'nın ataerkil bir aile modelinin hakim ve kadının  aşağılanan bir varlık olduğunu söyleyerek, Hanne'nin bu zinciri  de kırıp adağını Rabbine sunduğunun altını çizdi.Rabbi onu güzel bir kabul ile kabul etmiş ve onu yaşamı boyu nimetlendirmiştir.

Hz.Meryem'in hayatının İran yapımı bir filminde tasvir edilmeye çalışıldığını ifade eden Betül Üzer, film güzel mesajlar vermesine karşılık, israiliyat bilgilerden çokça yararlanılması  ve Hz .Meryem'in kulluğunu , sadece namaz  kılıp dua ederek yapan pasif bir kadın modeliyle tasvir etmiştir.Oysa kavminin karşısına kuçağında bebeği ile çıkma cesaretini gösteren Hz. Meryem ,namaz kılıp dua etmenin yanında tebliğ vazifesinide yerine getirmiş ve zülme karşı direnmiştir, diyerek eleştirdi.

Eski çağlarda kadına  bakışı özetleyen Üzer , yerleşen islami öğreti ile kadının toplumsal kişiliği geliştirilip, Hucurat süresi 13. ayetinde işaret ettiği gibi Kur'an'da hiçbir cins ayrımı gözetmeksizin ,toplumsallaşma sürecini insanın fıtratına yerleştirildiğini belirtti.Hz. Peygamberin uygulamalarıyla islamda kadına verilen değer ve rolü anlatan Üzer, israiliyat kaynaklı birçok uydurma hadisle müslüman kadının toplumsal faaliyetlerden  uzaklaştırıldığını ifade etti.Sözde  kadına fitneden korumak adına  toplumun dışına iten baskıcı uygulamalarına değindi.Kurtuluşun bir kesim tarafından da modernizmin sunduğu  bireysellik , erkekle eşit olma çabası ve kariyer gibi tuzakları içselleştirilmesinde  olmadığını vurguladı.''Müslüman kadınlar Allah'ın emri olduğu için örtüsünü  kuşandığının bilinciyle dik durabilmelidir.Bir anne ve eş olarak;sevgi , saygı ,merhamet ve anlayışa dayanması gereken aile ilişkilerini bir muhasebeci tavrıyla hesap kitaba çevirmemelidirler.Bugün müslüman kadına düşen geleneği ve modernızmı sorgulayarak sahih bir din anlayışını içselleştirmektir'' dedi.

Betül Üzer ,Müslüman kadın,toplum içersinde  toplumu kuran bir tebliğ eri ve  toplumu kuran bir fert olma bilinciyle hakkın batıla  galip gemesi için mücadele eden , tüm insanlığı kendilerini kuşatan  zincirlerden özgürleştirmeye çalışan bir şahsiyet kuşanmalıdır.Müslüman kadın Hz.Hatice , Hz.Fatıma , Hz.Ayşe ve Hz.Sümeyye ,Hz.Meryem'leri kendine örnek almalı ve kendini rabbine adama bilinciyle yaşamalıdır , diyerek sözlerini tamamladı. Program  Nimet K aşıtoğlu 'nun katkıları  ve katılımcıların  soruları ardından sona erdi.

Önceki ve Sonraki Haberler