Bursa'da "Osmanlı'da Modernleşme" Konuşuldu

Bursa'da "Osmanlı'da Modernleşme" Konuşuldu

Özgür-Der Bursa Şubesi aylık seminerlerine devam ediyor. "Osmanlı son dönem düşünce hareketleri" ana başlığı altındaki seminerlerin ilki olan "Osmanlı'da Modernleşme" konusu Zafer ÇINAR tarafından dernek binasında sunuldu.

Osmanlı son dönemini kapsayan çağdaşlaşma ve batıcılık hareketlerini değerlendiren ÇINAR, Cumhuriyet Türkiyesi'nin fikri oluşum aşamalarının başlangıcının, özellikle Osmanlı Devleti'nin son dönemini kapsayan; topyekün bir bunalımla yüzyüze kaldıktan sonra kendini kurtarmak için, Devlet Erkleri'nin bütün alanlarda yüzünü batıya dönmesi olduğunu vurguladı. ÇINAR konuşmasında;

-Osmanlı son döneminin iyi anlaşılabilmesi için Batılı kaynaklara başvurulması gerektiği üzerinde dururken; bu kaynaklarda Osmanlı çağdaşlaşmasının sekülerizmle aynı şeyi ifade ettiğini,

-modernizmin bütün "izm"leri içine alan bir yapı olduğunu,

-modernleşmenin bu dönemde tepeden binme bir şekilde bizzat devlet tarafından dayatıldığı, ilk olarak siyasi ve askeri alanları kapsayacak şekilde başlamışken; zamanla tebaa'ya bir ahlak biçimi olarak yansıdığı,

-Batı'ya ilk açılışın Avrupa'ya gönderilen sefirlerin gözlemleri ve öykünmeleri sonucu yaşam tarzlarının, kültürlerinin, mimari ve sanatsal eserlerinin kopya edilmesi,

-bir sefahat olarak lale devrinin elit ahlakı beslemesi ve Patrona Halil isyanı olarak bilinen halk kıyamının gerçekleşmesi,

-III. Selim ve II. Mahmut dönemlerinde Avrupa'ya gönderilen öğrencilerin yeni yetişen aydın tipinde "Batı Devşirmesi" imajı ile şekillenmesi,

-Batı tekeline terkedilmesi ile yeni açılan mühendishanelerde Fransa'dan getirtilen kitapların okutulması ve eğitim sisteminin sonucu olarak materyalist zihniyetin yetişmesi,

-II. Mahmut ile başlayan kökten batıcılığın Tanzimat sonrası tabana yayılmasının sonuçları ve III. Selim tarafından getirilen Nizam-ı cedid'in batılılaşmayı ifade eden bir kavram olduğu,

-ŞİNASİ ve H.R.GÜRPINAR gibi edebiyatçıların zamanla batılılaşmayı destekler nitelikte eserler vermesi,

gibi değişim ve dönüşümleri ifade ederken; son tahlilde, 300 yıllık mazisiyle bu değişim ve dönüşümlerin bir tür "kıble değişimi" olduğunu belirtti.

Önceki ve Sonraki Haberler