Bursa’da “Türkiye'de Ulusçuluk ve İslamcılık” Söyleşi

Bursa’da “Türkiye'de Ulusçuluk ve İslamcılık” Söyleşi

"Kent Meydanı Kitap Günleri" adlı fuara, katılan Ekin Yayınları'ndan çıkmış olan "Ulusçuluk Çıkmazı / Kürtler ve Çözüm Arayışı" konulu kitap sebebiyle, kitap günlerinin düzenlemiş olduğu söyleşilerinden ilki Kent Meydanı AVM sanat galerisinde, Hamza Türkmen'in katılımıyla yapıldı.

Aziz Avar'ın kısa bir girişinden sonra, Hamza Türkmen, AVM lerin modern kapitalizmin mabedleri olmasının Müslüman kimlik açısından değerlendirmesini yaparak , "Türkiye'de Ulusçuluk ve İslamcılık" düşüncesi adlı söyleşisine başladı.

Konuşmasına Rum suresi 22. ayette " Lisanlarımızın ve renklerinizin değişik olması Allah'ın ayetlerindendir." buyruğuyla farklı yaradılışların hayata renk kattığından, bunların üstünlük veya aşağılık görülemeyeceğinden bahsetti. Müslümanlar ile vahiy arasındaki ilişkinin zayıflamasıyla kurani kavramların da anlam ve içerik sapmasına uğradığı, kavim-kabile-kabail-şab-şub-halk-halklar-renkler-dar gibi kavramların; batının seküler kavramları olan ırk-etnik-köken-ulus ve vatan gibi kavramlarla karşılanamayacağı, kuddüs olanın Allah'u teala olduğu; dolayısıyla insanların ürettiği hiç bir yargıya kutsallık verilemeyeceği gibi konularda bilgi verdi. Türk ve Kürt milleti ve milliyetçiliğininde saf türk veya saf kürt gibi ırkçı kavramlarla üstünlük ve meşruiyet arayışı içinde olduğunu, türk ve kürt olabilmenin gerçek koşulunun, 5-6 kuşağa kadar Türk ve Kürt ana babadan doğma şartına bağladıklarını, TC'nin ilk yıllarında Orta Asya'da aranan saf Türklüğü oluşturan ırk bağının peşine düşüldüğünü, turani bir hayalle ilk türk paralarında bozkurt motifinin uygulandığını, otuzlu yıllardan sonra Orta Asya'da ırk kökü aramaktan vazgeçildiğini, Ön Asya ve Mezopotamya coğrafyasına dayanan yedi bin yıllık bir Türk tarihi icat edilidiğini, bu dönemde bozkurt sembolünün terkedilip Hitit güneşi sembolünün totemleştirildiğini, TC'nin hiç bir zaman üst kimlik olarak İslam'ı kabul etmediğini, herkesi Türk üst kimliği ile şekillendirdiğini, tepki gösterenlerinde; Dersim , Şeyh Said kıyamları gibi şiddetle sindirildiğini, istiklal mahkemelerinin zalimliklerini örneklendirdi. Ayrıca:

1- Halkın yazı dilinin değiştirilmesinin, korkunç bir zulüm olduğu

2- Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünü önlemek için islamı nasıl kullanabiliriz anlamında İslamcılık yapıldığı, Afgani gibi ıslahatçıların çabalarının karıştırılmaması gerektiği, kimliğimizi gizlemeden değerlerimize sahip çıkarak, Kur'an neslini oluşturmamızın önemi gibi konulara değinerek, yaklaşık iki saat süren konuşmasına son verdi.

Haber: Gökhan Ergöçün

Önceki ve Sonraki Haberler