Başörtüsü Yasakçısı Belediyeye Protesto
İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin indirimli ulaşım kartlarında başörtülü fotoğraf veren öğrencilerin başvurularının reddedilmesi İzmirli Müslümanlar tarafından protesto edildi.
Özgür-Der İzmir Şubesi'nin düzenlediği protesto eylemine başvuruları reddedilen öğrenci ve öğretmenlerin yanı sıra pek çok sivil toplum kuruluşundan da katılım gerçekleşti.
''Zorbalığa hayır, başörtüsü yasağına son'', ''Yasakçılar yenilecek, direnenler kazanacak'', ''Zulme karşı direneceğiz'', ''Örtüne, inancına, kimliğine sahip çık'', ''Eşitlik, adalet, özgürlük'', ''Eğitimde, yargıda, siyasette, sokakta ideolojik dayatmalar son bulsun'' dövizlerinin taşındığı eylemde söz alan Şube Başkanı Nurcan Büyük; CHP'li belediyenin yerel yönetim anlayışında halka hizmet odaklı değil ideolojik davrandığını belirterek CHP'nin, kendi gibi düşünmeyenlere karşı her zaman baskı, korku ve yıldırma politikaları izlediğini ifade etti.
Öznur Tamer'in grup adına okuduğu basın açıklamasında; 85 yıldır tüm toplumu resmi ideoloji doğrultusunda dönüştürmeye çalışarak toplum mühendisliği yapan CHP'nin kendi gibi düşünmeyenlere özellikle de İslami kimliğinin gerektirdiği gibi yaşamak isteyen Müslümanlara karşı her zaman baskı, korku ve yıldırma politikaları izlediği, bu uğurda darbe yapmaktan ya da çeteci güçlere destek olmaktan çekinmediğini, geçmişte ortaçağdan kalma ikna odaları yöntemini benimseyen CHP'nin bu ayrımcı, hukuksuz uygulamalarla İslam'a ve İslam'ın sembollerine karşı tahammülsüzlüğünü ortaya serdiğini ifade edildi.
Eylem, ESHOT Genel Müdürlüğü'nün haksız uygulamaya son vermesi ve mağdur ettiği öğrencilerden özür dilemesi taleplerini dile getirdiği sloganlarla son buldu.
Özlem Öz / Haksöz Haber
Basın açıklamasının tam metni
İnancımıza ve kimliğimize karşı bir baskı ve haksızlıkla daha karşı karşıyayız.
Gün geçmiyor ki CHP'nin, halkın değerlerini küçümseyen, İslam'ı ve sembollerini aşağılayan tavrına dair örnekler yaşanmasın. Mersin Kadın Kolları'nın çarşaf parçalama görüntüleri henüz hafızamızdan silinmeden İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başörtülü öğrencilere yönelik ayrımcı ve haksız uygulaması ile yasakçı, statükocu, tek tipçi CHP zihniyeti bir kez daha kendini gösterdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin öğrenci ve öğretmenlerin belediye otobüslerinden indirimli yararlanması için düzenlediği ulaşım kartlarında başörtülü fotoğraf kabul etmemesi CHP'li belediyenin yerel yönetim anlayışında halka hizmet odaklı değil ideolojik davrandığının kanıtıdır.
85 yıldır tüm toplumu resmi ideoloji doğrultusunda dönüştürmeye çalışarak toplum mühendisliği yapan CHP, kendi gibi düşünmeyenlere özellikle de İslami kimliğinin gerektirdiği gibi yaşamak isteyen Müslümanlara karşı her zaman baskı, korku ve yıldırma politikaları izlemiştir. Bu uğurda darbe yapmaktan ya da çeteci güçlere destek olmaktan çekinmediğini en son Ergenekon davası sürecinde de tekrar ortaya koymaktadır.
Türkiye'de yasakçı, despotik zihniyet Müslümanlar üzerinde özellikle başörtüsü üzerinden zorba ve aşağılayıcı uygulamalarına ısrarla devam etmektedir. Birçok öğrencinin başörtülü olmaları sebebiyle horlandıkları, dışlandıkları başörtülü kimlikleri ile varlıklarını sürdürmelerine engel olunmaya çalışıldığı ortadadır.
Daha önce başörtülü olanların okula girmemeleri ya da başörtüsünü çıkarma yönünde ki ikna çabalarını hukuki olmayan, orta çağdan kalma yasaklarla ve ikna odaları kurarak gerçekleştiren zihniyet bugünde tahammülsüz tavrını devam ettiriyor. İkna edemediği bizlere sosyal hayatta hukuki olmayan yasaklamalar getirerek, tamamen gücü elinde bulundurmanın vermiş olduğu büyüklenmeyle herkesin faydalanması gereken hakları kısıtlayarak kendilerince bir cezalandırmaya gidiyorlar. Hüküm sürdükleri her alanı yasaklarıyla süsleyerek, tuhaf ve karanlık bir zihniyetle, hakka karşı haksızlık için var olduklarını her defasında ortaya koyuyorlar. Kimliğimize karşı oluşan bu haksız tutum ve kendi düşüncülerinin bu denli yasaklarla dayatılması, hangi anlamlara dayandırıldığı bilinmeyen, karanlık, izah edilmesi güç olan sığlaşmış bir anlayış olarak karşımıza çıkmakta.
Unutulmamalı ki tahammül edilemeyen, bizden ziyade ALLAH'ın bizler için uygun gördükleridir. Bize inancımızdan dolayı yapılan bu baskı ve zulümler aslında yaratıcı olan ALLAH'a karşı bir başkaldırıdır. ALLAH'ın emirlerine ve bunun hayattaki tezahürlerine karşı gerçekleşen bu tahammülsüzlük, halkın değerlerinden habersiz, hakkın değerlerinden uzaklaşmış bir zihniyetin bize baskı ve yasaklarla yön vermek istediğinin vahim göstergesidir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğü'nün bu haksız ve ideolojik uygulamaya bir an önce son vermesi, halkın vergileri ile sunduğu hizmeti ayrımcılık yapmadan gerçekleştirmesi ve mağdur ettiği öğrencilerden özür dilemesi gerekmektedir.
Başörtüsü yasağının artık kesin ve net bir şekilde ortadan kaldırılmasını gerektiren özgürleşme, normalleşme, sivilleşme olarak tanımlanan bir süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerin ortaya koyduğu tavır nasıl bir ruh hali içerisinde olduklarını göstermektedir. Halkına ve değerlerine karşı düşmanlık besleyen akıldışı, insanlık dışı tavırlar sergileyenler tarih sayfalarına kara leke olarak geçeceklerdir.
Müslüman kimliğimize ve başörtümüze tahakküm etmeye çalışan bu zulüm düzenine boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Bizler inancımızın yaşamlaştırılmasına yapılan baskı ve yasaklara karşı inancımızın gereği olan direnme sorumluluğunu yerine getireceğiz. Bu saldırı ve dayatmalar devam ettiği müddetçe bizler meydanlarda haksızlığa karşı hakkın şahitleri olarak var olacağız.
Adalet ve özgürlük taleplerimiz, var olduğumuz müddetçe devam edecektir.
Özgür-Der İzmir Şubesi