İzmir Valiliği tarafından 20 Mart 2013 tarihinde kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen ‘Çalışan Personelin Kılık Kıyafet Yönetmeliği', Özgür-Der İzmir Şubesi tarafından protesto edildi. Medyada yer alan "Başörtü yasağı genelgesi yayımlayan valilik, komutanlığa da bilgi verdi" başlıklı haber üzerine Konak Meydanı, Kemeraltı Çarşısı girişinde toplanan grup adına konuşan Özgür-Der İzmir Şube Başkanı Nurcan Büyük, valiliğe gelen bir şikayet üzerine mevcut yönetmeliğin tekrar dağıtıma çıkarılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Büyük, ‘Memur-Sen Konfederasyonu öncülüğünde toplanan on milyonlarca imza ortada dururken, halkın taleplerinin dikkate alınmayıp halen yasakçı tutumlar izlenmesini kesinlikle kabul edilemez buluyoruz. Yaşanan olayın basit bir işgüzarlık olamayacağının farkındayız. Vali yardımcısı Ardahan Totuk’a derhal görevinden el çektirilmesini talep ediyoruz.” şeklinde konuştu. Büyük ayrıca Allah’ın ayetlerinden olan başörtüsünün de tüm alanlarda serbest olmasının gerektiğini; tam anlamıyla bir özgürleşme sağlanıncaya kadar mücadelenin devam edeceğinin altını çizdi.

“Fişlemeci Vali İstemiyoruz”, “Darbe Kalıntıları Temizlensin”, “Örtüne, İnancına, Kimliğine Sahip Çık!”, “Başörtüsünü Sorun Gören Zihniyet Sorunludur” dövizleri taşıyan Müslümanlar, “Herkes İçin Adalet, Başörtüye Özgürlük!”, “Uyan, Diren, Özgürleş!”, “Müslüman Uyuma, İnancına Sahip Çık”, “Fişlemeci Vali İstemiyoruz” sloganları attı. Fazlı İnderin tarafından okunan basın açıklamasıyla eylem sona erdi. Açıklamanın tam metni aşağıdadır.

Haksöz-Haber

 Basın açıklamasının tam metni:

 İZMİR VALİLİĞİ BAŞÖRTÜSÜ YASAĞININ TAKİPÇİLİĞİNE Mİ SOYUNDU?

30 Mart Cumartesi

Türkiye, karanlık tarihiyle yeni  yeni  yüzleşiyor. 12  Eylül’den 28 Şubat’a, Ergenekon’dan Balyoz’a süregelen yargılamalarla darbe karanlığı aşılmaya çalışılıyor. Bir yanda normalleşme çabaları devam ederken diğer yanda içine militarizm kaçmış darbeci zihniyet boş durmayıp son çırpınışlarla varlığını korumaya çalışıyor. Gün geçmiyor ki bu güruh kendilerinde vehmettikleri  yetki ve makamların ardına sığınıp içlerindeki zalimliği dışa vurmasın.

Son olarak İzmir vali yardımcısı Ardahan Totuk’un, Memur-Sen’in kamudaki kıyafet serbestliği amacıyla gerçekleştirdiği sivil itaatsizlik eylemine denk gelen bu günlerde, kamu kurumlarına  gönderdiği genelgeyle kamu çalışanlarının kıyafetlerine dikkat çekmesi; aynı zamanda Ege Ordusu ve Garnizon Komutanlığını  konuyla ilgili bilgilendirmesi  12 Eylül’ün yasakçı, 28 Şubat’ın da fişlemeci  ruhunu göstermesi açısından ibret vericidir.

Hak ve özgürlükler yönetmeliklerle kısıtlanamayacağı gibi asla yasaklanamaz da. İnsanların kamu görevlisi olmaları gerekçe gösterilerek, inançları, değer yargıları yok sayılamaz, baskı altına alınamaz. Valiliğin bu genelgesini inancımıza yöneltilmiş bir hakaret ve şiddet olarak görüyoruz.

Tek tipçi zihniyetin tezahürü olan yönetmelik terörüne biran önce son verilmelidir. Bu darbe kalıntısı yönetmelikler var olduğu müddetçe birileri de çıkıp ‘mevcut yönetmelikler’ hatırlatmasıyla durumdan vazife çıkaracaktır. Hükümetin bu konuda 12 Eylül yönetmeliklerine dayanılmasına fırsat vermeyecek yasal bir düzenlemeyi daha fazla beklemeden hayata geçirmesini istiyoruz. Yapılması gereken yeni düzenlemeler, standartlar getirmek değil; devletin bu alana hiç müdahil olmayacağı bir zemini inşadır.

Başörtüsü sorununun bugüne kadar çözülmemiş olması başta hükümet olmak üzere tüm toplumun insani değerler noktasındaki zaaflı tutumunun da bir göstergesidir.

Eğitim, kamu alanı, hizmet alan - hizmet veren gibi tuhaf ayrımlara gidilmeden başörtüsüne özgürlüğün her alanda var olması için mücadele bizim için her şeyden önce imanımızın bir gereğidir. Allah’ın yasalarına teslim olmuş Müslümanlar olarak hiçbir yasa, yönetmelik ve teamülün inancımızın önüne geçemeyeceğini, militarist ve dayatmacı zihniyetin inananların üzerinden ellerini çekene değin kimliğimize ve inancımıza sahip çıkacağımızı vali yardımcısı özelinde kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.

 ÖZGÜR-DER İZMİR ŞUBESİ