İzmir'de Ayrımcı Uygulamaya Yine Protesto

İzmir'de Ayrımcı Uygulamaya Yine Protesto

CHP il binası önünde toplanan Özgür-Der mensupları İzmir Büyükşehir Belediyesinin elektronik ulaşım kartlarında başörtülü öğrencilere yönelik ayrımcı ve yasakçı tavrını protesto ettiler.

Özgür-Der İzmir Şubesi, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesinin otobüslerde başörtülülere indirim kartı verilmemesi uygulamasını protesto etmeye devam ediyor. Özgür-Der yöneticileri ve başörtülü öğrenciler bugün CHP İzmir İl Binası önünde ayrımcı uygulamayı protesto etmeyi sürdürdüler.

"Zorbalığa Hayır, Başörtüsü Yasağına Son", "Yasakçılar Yenilecek, Direnenler Kazanacak", "Zulme Karşı Direneceğiz", "Örtüne, İnancına, Kimliğine Sahip Çık", "Eşitlik, Adalet, Özgürlük", "Eğitimde, Yargıda, Siyasette, Sokakta İdeolojik Dayatmalar Son Bulsun!" yazılı dövizlerinin taşındığı eylemde "Zalim Eshot Hesap Verecek", "Başörtüye Uzanan Eller Kırılsın.", "Uyan, Diren, Özgürleş", "Herkes İçin Adalet, Başörtüye Özgürlük!" vb. sloganlar atıldı.

Grup adına basın açıklamasını okuyan Özlem Öz, İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanı Aziz Kocaoğlu'nun '3-5 kişi açsın başını, sorun çözülsün.' açıklamasının CHP zihniyetinin kendi gibi düşünmeyenleri marjinalleştirmeye ve halkı zorla batılılaştırmaya çalışan despotik uygulamalarına bir yenisini eklediğini ifade etti.

Grup, yapılan basın açıklamasının ardından dağıldı.

(Haksöz-Haber)

Basın açıklamasının tam metni:

Kürt açılımı, demokratik açılım, alevi açılımı, roman açılımı vs. vs.

Açılım rüzgârlarının gündemden düşmediği Türkiye'de İnancı ve kimliğinden dolayı pek çok başörtülü öğrenci yok sayılmaya devam ediliyor.

CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin öğrenci ve öğretmenlerin belediye otobüslerinden indirimli yararlanması için düzenlediği ulaşım kartlarında başörtülü fotoğraf kabul etmemekteki ısrarını tüm tepkilere rağmen sürdürmektedir. Çarşaf açılımından bahseden bir partinin ne denli ikiyüzlü olduğunun açık bir nişanesidir bu uygulama.

Bilgi edinme yasası çerçevesinde bir grup öğrencinin uygulanan ayrımcı tavrın gerekçesini öğrenmek üzere Eshot Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı Ulaşım Kartları Şube Müdürlüğüne verdikleri dilekçeye gelen cevabi yazıda : "İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Kartları Yönetmeliği çerçevesinde; özürlü,60 yaş,65 yaş, Şehit ailesi toplu ulaşım kartlarında kullanılacak fotoğrafların 23 /11/ 2006 tarih ve 26355 sayılı resmi gazetede yayımlanan nüfus hizmetleri kanununun uygulamasına ilişkin yönetmeliğin 131.maddesi uyarınca renkli ve ön cepheden inkılâp ilkelerine uygun sivil giysilerle çekilmiş olması gerekmektedir ancak; kişinin son halini göstermesi açısından son 6 ay içerisinde çekilmiş kadınlarda alın, çene ve yüz açık olmak şartıyla başörtülü fotoğraflar da kabul edilmektedir.

Öğrenci ve öğretmen kartlarında kullanılacak fotoğraflarda ise; 07.12.1981 tarih ve 17537 sayılı resmi gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı ile diğer bakanlıklara bağlı okullardaki görevlilerle öğrencilerin kılık kıyafetlerine ilişkin yönetmeliğin 10.11.12.13 üncü maddelerine uygun hareket edilmektedir.

Öğrenci ve Öğretmen kartlarında kullanılacak fotoğrafların mevzuatın emrettiği şekilde olması gerekmektedir."denilmektedir.

Ne zamandan beri belediyeler Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliklerinin uygulayıcısı konumuna gelmiştir?

Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır ki vatandaşların ortak alanlarından olan otobüsler eğitim alanları haline getirilmiştir?

Belediye yetkililerine sormak istiyoruz: imamlardan cüppeli, hemşirelerden kepli, asker ve polislerden üniformalı fotoğraf mı istiyorsunuz?

Büyükşehir Belediyesinin bir sonraki uygulaması otobüslerde başörtülüler için ayrı koltuklar mı olacak?

İnanıyoruz ki bunun için de kendisine hukuki bir dayanak bulmakta zorlanmayacaktır.

Kurulduğu günden bu yana toplum mühendisliği yaparak resmi ideoloji doğrultusunda halkı yukarıdan aşağıya dönüştürmeye çalışan CHP zihniyeti kendi gibi düşünmeyenleri baskı, korku ve yıldırma politikalarıyla hizaya getirmeye çalışmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun basına yaptığı açıklamada '' Üniversite ve lise öğrencileri zaten fotoğraflarını açık çektiriyor, kimliklerini alıyor. Sadece Açık Lise'de okuyan üç-dört öğrenci... Lisede başlığını çıkarıp fotoğraf çektiren kadın, dışarıdan lise bitirmede de bunu uygularsa bir problem kalmayacaktır. 'demesi CHP'nin sergilediği ideolojik yönetim anlayışı ve halka bakış açısını açıkça gözler önüne sererken, İnancı ve değerlerini savunan, hak ve adaleti isteyen ve bunun için mücadele eden insanları da marjinalleştirmeye çalışmaktadır.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ülkemize batılılaşma elbisesini giydirmeye çalışan Kemalist elitler her zaman halka yabancı kalmışlar ve despotik uygulamalarla halkı dönüştürmeye çalışmışlardır. Halkı zorla batılılaştırarak kendi değerlerinden koparmak şeklinde özetlenebilecek bu uygulamaların siyaset ayağını da CHP temsil etmektedir. Faşist bir parti olan CHP'nin kendisini sosyal demokrat olarak tanımlaması da son derece trajikomik bir durumdur.

Müslüman kadının dininin bir emri olan başörtüsü konusunda yaşanan hukuksuzluğun ortadan kaldırılmasına yönelik herhangi bir girişimde bulunmayan hükümetin de vurdumduymaz tavrı yasakçıları cesaretlendirmekte ve ayrımcı haksız örneklerin sayısını artırmaktadır.

Bu tarz hukuksuzluklara sebebiyet veren uygulamalar, akıl dışı, adaletsiz, ayrımcı politikalar bir an önce kaldırılmalıdır. Bu sebeple ülkedeki Müslüman kimliğe uygulan faşizan tavra acilen son verilmelidir.

Müslüman kimliğimiz vazgeçilemez, ertelenemez, engellenemez bir kimliktir. Kimliğimize ve başörtümüze tahakküm etmeye çalışan tüm uygulama ve adaletsizliklere karşı direnme sorumluluğumuzla hep var olacağız

ÖZGÜR-DER İZMİR ŞUBESİ

Önceki ve Sonraki Haberler