İzmir'de "Rasul'e İtaat" Konusu İşlendi

İzmir'de "Rasul'e İtaat" Konusu İşlendi

İzmir Özgür-Der, Yılmaz Çakır’ın “Kur'an'da Rasul'ün Hüküm Vermesi ve Rasul'e İtaat Emri” başlıklı konferansı ile çalışmalarına devam etti.

Özgür-Der İzmir Şubesi'nin düzenlediği alternatif eğitim çalışmalarının bu haftaki konuğu Haksöz Dergisi yazarlarından Yılmaz Çakır, konusu ise "Kur'an'da Rasulün Hüküm Vermesi ve Rasule İtaat Emri" idi.

Yılmaz Çakır, sunumunda özetle şunları anlattı:

Resule İtaat Tüm Müminlere Farzdır

Allah Kur'an'ın birçok ayetinde Resulullah'a itaatin tüm müminler üzerinde bir zorunluluk olduğunu bildirir. Bu yüzden Peygamberimizin dini konulardaki uygulamaları Allah tarafından onaylanmış ya da yanlış olduğunda Kur'an'la düzeltilmiştir.

"... Aranızda bir anlaşmazlığa düşerseniz bunu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız bu hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir." (Nisa Suresi, 59)

Rasul Bizim İçin Örnektir

Rasulullah, söylediklerinin şahitliğini yapıyor ve insanlara mesajını yaşayarak örneklik ediyordu.

Bu kural bütün rasuller için geçerlidir. Hatta denilebilir ki; söylediklerini bizzat yaşamaları peygamberliğin gereklerindendir.

"İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek var..." (60/Müntehine, 4)

Bir başka ayette ise Rasulullah kastedilerek şöyle denilmektedir:

"Andolsun Allah'ın elçisinde sizin için, Allah'a ve ahiret gününe inanan ve Allah'ı çok anan kimseler için güzel bir örnek vardır." (33/Ahzab, 21)

Rasul müminler için örnektir. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken husus Rasulullah'ın taklit edilmesiyle, örnek alınmasının farklı şeyler olduğudur. Ona tabi olmakla taklit etmek farklı şeylerdir. Taklitte irade yoktur. Tabi oluşta iradi bir tavır vardır.

Helal-Haram vb. Hüküm Koyucu Allah'tır

Hüküm hususunda Rasulullah, kendisinden önceki rasullerde olduğu gibi, vahye tabidir. O yalnızca bir peygamber değildi. Aynı zamanda bir aile reisi, bir devlet başkanıydı da. Elbette ki günlük hayatta birçok meseleyle karşılaşıyor ve hatta kendisine gelinip gelişmeler, olaylar hakkında hüküm vermesi isteniyordu. O da Allah'ın kitabıyla hükmediyordu.

Yegâne hüküm koyucu, helal ve haramı belirleyici olan yalnızca Allah'tır. O hükmüne kimseyi ortak etmez, istediği hükmü verir ve hüküm vermek yalnız Allah'a aittir.

Kur'an'da geçen hüküm verme ile ilgili ayetlerdeki Allah ve Rasulü ifadeleri, yukarıda izah etmeye çalıştığımız, Rasulullah'ın Allah'ın hükmüyle hükmetmesi olgusuna işaret etmektedir:

"Allah ve Rasulü bir işte hüküm verdiği zaman artık inanmış kadın ve erkeğin o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Rasulü'ne karşı gelirse, apaçık bir dalalete düşmüş olur." (33/Ahzab, 36)

Helal ve haram konusunda da durum aynıdır. Rasulullah vahiyle belirtilen helal ve haramlara tabidir.

"Deki: Gelin Rabbinizin size neyi haram kıldığını okuyacağım." (6/En'am, 151)

Kendisine nelerin helal olduğu sorulduğunda Rasulullah hemen vahye başvuruyordu.

Sünnet, Rasule itaat, uydurma hadisler gibi konularda da örneklerle açıklamalar yapan Yılmaz Çakır, sunumunun ardından gelen soruları cevaplandırdı. Program, yapılan katkılarla sona erdi.

Fazlı İnderin / Haksöz-Haber

Önceki ve Sonraki Haberler