“Liberalizm Sınırsız Bireyselleşmeyi Savunur”

“Liberalizm Sınırsız Bireyselleşmeyi Savunur”

Özgür-Der Üniversite Öğrencileri tarafından oluşturulan Sakarya Özgür Düşünce Topluluğunun organize ettiği Modern Kavramlar Seminerleri devam ediyor.

Aylık olarak organize edilen programlar Özgür-Der Sakarya Şubesi dernek salonunda Araştırmacı Yazar Murat Aydoğdu tarafından veriliyor.

Liberalizm alt başlığının işlendiği Aralık ayının programına Murat Aydoğdu “Liberty” kavramının anlam ve bağlamına değinerek başladı.

Sunumun genel özeti:

İngilizce de “Liberty” nin Özgürlük olarak çevrilmektedir. Fakat asıl olarak “freedom” kelimesinin özgürlük demektir ve “Liberty” ise bireyi ön plana çıkartan bir kavram, bir anlamda bireyin sınırsızca bir özgürlüğe kavuşması anlamına gelir.

Liberalizm’in Batı’daki sürecinde bireysel özgürlük anlayışının ötesinde, teşebbüs ve mülkiyet serbestîsi söylemi üzerinden ekonomik anlamı, dinsel ve feodal tahakkümden kurtulan Batı burjuva ve aristokrat kökenli sermayedarlar üzerinden siyasi, idari yönü, tüketim güdüsünün ve yaşam tarzının kitleselleşmesi açısından ise kültürel ve sosyal yönü vardır. Dolayısıyla Liberalizmin de bireyi özgürleştirerek tüketim toplumunun bir nesnesi haline gelmesini hedeflemektedir.  Liberalizmin tarihsel kökenine Avrupa’nın oluşum sürecine bakıldığında, Roma’dan beri oluşan feodal ve muharref Hıristiyanlığın Kilise tahakkümünün aşıldığı Rönesans ve Reform süreçleri, nihayet Protestan zihnin oluşumu ile ilgili olduğunu gözlemleyebiliriz.

Sınırsız rekabet ve Pazar alanlarındaki doyumsuzluktan gelen bütün krizlerin kendini yenileyen Liberalizm ile aşıldığını görürüz. Her krizde Keynesçi modellere benzer Devletçi, sosyalizme kayan uygulamalar ama ardından tekrar Liberal modeller dönüşü de gözleyebiliriz. Liberalizmin Sosyalist kutup karşısındaki galibiyeti de bu kendini yenilemesinden kaynaklanmaktadır. Zira insan nefsine hitap eden Liberal yapılanma karşısındaki devletçi modellerin bürokrasiye ve memurlaşma psikolojisine karşı daha motive edici olduğunu görebiliriz. Aynı zamanda münzevi dinsel toplum modelleri de tıpkı Sosyalist ve Ulusalcı modeller gibi güçlü piyasa ekonomisi ve üretim artışı oluşturamadığından Kapitalizm ile rekabet edememektedir.

Yine Kapitalizm şeklinde iktisadi bir sistemin fikir temellerini oluşturan Liberalizm’in propagandasını yaptığı teşebbüs ve mülkiyet hakkının serbest rekabeti şeklinde değil, daha çok devlet destekli tekelci kapitalizm şeklinde güç kazanmaktadır. Kapitalizm rekabet unsurunda rakiplerini sadece ekonomik gücü ile değil, bunu da kullanarak siyasi bağlantılarını da kullanarak güçlenirken, gerçekte serbest rekabet denilen argümanı da ütopik kalmaktadır.

Diğer yandan Batı ülkelerinde Kapitalizm ilk yıllarında devlet teşekküllerinin ekonomik hayata müdahalesine ve devlet yatırımlarına tamamen karşıdır. Ama ikinci sanayi devrimi sonrasında Devlet’in ekonomik hayata yatırımcı olarak katılmasına göz yumulmuştur. Ama bu da yanıltıcıdır, zira devlet iktisadi teşekkülleri de taşeronluk gibi dolaylı yollardan yine Kapitalist sınıf’a havale edilmektedir. Bu Kapitalizm’in kendine ayrı bir alan açmasına neden olmaktadır.

İslam düşüncesi Liberal ahlak anlayışı ile taban tabana zıt olan değer yargılarına karşılık, gerek teşebbüs hürriyeti, gerek üretim tüketim alışkanlıkları, gerekse mülkiyet gibi kavramlarda Batı değerlendirme formlarından tamamen farklı bir mantaliteye sahiptir. Bu nedenle aynı ilkesel değer yargılarından beslenen ama sadece iktidar’ın ve mülk’ün paylaşımında farklı modeller öneren Sosyalist, korporatif Nasyonalist modellerden ya da tamamen münzevi Din anlayışından kaynaklanan Batı tipi Teokratik yapılanmalardan ayrılır. İslam’ın zengin modelleri tarih boyunca gerçekleştirilmiş ve Endüstri sonrası post modernite sonrası toplumsal yapılanmalarda da kendi modelini reel pratikler içerisinde üretecek potansiyele sahiptir. Yapacağımız çalışmalarda toplumsal davranışlarımızın haricinde ancak ilkesel, soyut/teorik çerçeveler çizebiliriz. Bunun pratiklerini ise aramızda ve fiili durumlarla birlikte tartışıp, birlikte şekillendirmeliyiz.

Murat Aydoğdu’nun Modern Kavramlar Seminerlerinin 4 Ocak 2014 Cumartesi günü Sosyalizm kavramının işleneceği seminer ile devam etmesi planlanıyor.

murat_aydogdu-20131214-02.jpg

 

Önceki ve Sonraki Haberler