KİAP Çalıştayı Tatvan'da Gerçekleştirildi

KİAP Çalıştayı Tatvan'da Gerçekleştirildi

Tatvan’da 10 Eylül 2011 Cumartesi günü “Kurumsallaşma sürecinde KİAP” çalıştayı yapıldı.

Çalıştay Bitlis ve Tatvan’daki İslami STK ların ev sahipliğinde Tatvan Düğün ve Konferans salonunda gerçekleştirildi. Çalıştaya bölgeden çok sayıda Sivil Toplum Örgütü katıldı. Özgür-Der Tatvan Şubesinden Bünyamin Atalay yönetiminde 2 oturum şeklinde yapılan çalıştay, sabah oturumunda KİAP mutabakat metni ve Katılım şartı taslağı üzerinde yapılan müzakerelerden sonra kabul edildi. Öğleden sonra yapılan oturumda ise KİAP kurumsallaşma süreci ele alındı ve aylık, 3 aylık ve yıllık toplantıların yapılması karara bağlandı. KİAP dönem sözcülüğüne Diyarbakır Özgür-Der Şube Başkanı Av. Serdar Bülent YILMAZ seçildi. Çalıştayda son dönemde artan şiddet ve çıkmaza giren Kürt sorunu hakkında kısa bir müzakere yapıldıktan sonra basın açıklaması ile sona erdi.

kiap-20110910-1.jpg

kiap-20110910-2.jpg

kiap-20110910-3.jpg

 

KARDEŞLİK İÇİN ADALET PLATFORMU MUTABAKAT METNİ

Tarihçe

Kiap, Kürt sorununda Müslümanların ortak bir inisiyatif kurma gereksiniminden doğdu. Toplumun kendisinden habersiz olduğu veya muhafazakar sağcılıkla karıştırdığı İslami yaklaşımı tanıklaştırmak gerekliliğinin açık bir şekilde kendini hissettirdiği ve çatışmaların yoğunlaştırıldığı bir dönemde bölgedeki çeşitli İslami kurumlar, bir çağrı yayınlayarak inisiyatif alınmasını istedi.

“Adalet Çağrıcıları İnisiyatifi” adıyla yayınlanan çağrıda;

“Bizler, “Adalet Çağrıcıları İnisiyatifi” çağrı grubu olarak, hükümetlerin veya seküler Kürt örgütlerinin söylemlerinin dışında bağımsız İslami kimliğimizle ve özgün duruşumuzla Kürt sorunu ve son günlerde şiddetlenen çatışmalar karşısında tüm Müslümanları adalet temelinde tavır geliştirmeye çağırıyoruz”.

Söz konusu çağrıya olumlu yanıt veren ve ilkesel çerçeve anlamına gelen bildiriyi imzalayan kurumlar tarafından 19 Eylül 2010 Tarihinde Diyarbakır’da Kürt Sorunu Çalıştayı düzenlendi. Çalıştayda 19 maddelik bir sonuç bildirgesi yayınlandı ve Kürdistan ölçeğinde KARDEŞLİK İÇİN ADALET PLATFORMU (KİAP) adıyla bir platformun kurulması kararı da alındı.

Vizyonumuz

Adalet temelinde bir kardeşliğin tesisi için bilgi, inanç ve eylemin değerini ve gücünü hayatta görünür kılmaya çalışan bir birliktelik oluşturmak.

Misyonumuz

Temelde acil ve öncelikli Kürt Sorunu olmak üzere, hem Kürdistan’da hem de ülkenin genelinde Müslümanların hak, hukuk, özgürlük, düşünce ve toplumsal sorunlarına eğilmek, sorumluluk üstlenmek, inisiyatif almak ve çözüme dönük mücadele usullerini geliştirmek.

Strateji

Özelde Kürt Sorunu genelde yaşadığımız ülkedeki kimlik, inanç, düşünce ve diğer tüm toplumsal sorunlar için öncelikli alanları belirlemek ve bu alandaki çözümleri araştırmak. Bu hususta işbirliği zeminleri araştırmak, iş birliği yapabilecek kişi, kurum ve kuruluşları belirlemek. Bunları gerçekleştirmek için komisyonlar oluşturmak.

Geçmişi okumakla birlikte daha çok geleceğe dair öngörü ve tespitlerde bulunan yaklaşımlara ve çalışmalara önem vermek. Hedefleri belirlerken ulaşılabilir, somut ve ölçülebilir olmasına, düşündüklerimizi projelendirirken bunların yapılabilirlik kriterlerine uygunluğuna dikkat etmek.

İlkeler

1. KİAP öncelikli olarak Kürdistan’da temel referanslarını İslam olarak belirleyen sivil toplum örgütlerinin tüzel kişiliklerinin temsiliyeti ile teşekkül eder.

2. KİAP, bağımsız bir harekettir. Hükümetlerden, yerel ve küresel güç odaklarından, partilerden ve diğer tüm ideolojik aygıtlardan bağımsızdır. Herhangi bir ideolojik ve politik grubun aracı olmadığı gibi, her hangi bir ideolojik ve politik merkeze karşı olarak da kurulmamıştır. Buna karşın KİAP sosyal şahitlik alanımıza tekabül eden meselelerde farklı kesimlerle ilkeli işbirliğinin önemine inanır.

3. KİAP gündem itibariyle de bağımsızdır. Bir yandan ülkede varolan gündemi takip ederken diğer yandan bunlara takılıp kalmaz. Model geliştirebildiği, alternatif olabildiği oranda gündemi de belirleme gücüne kavuşacağının farkında olarak hareket eder. Bağımsız kalabilmenin teminatını ise İslami dile ve referanslara sıkı sıkıya bağlanmakta görür.

4. KİAP geçmişi, hali ve geleceği İslami bir perspektiften okumayı ilke edinmiştir. Bu bağlamda geliştireceği dilin de bağımsız bir İslami dil olmasını da doğal ilke olarak kabul eder.

5. KİAP, işleyiş mekanizmasını istişare üzerine kurar. İşlevsellik ve süreklilik için, bileşenler arasında ortak bir akıl, anlayış ve dil birlikteliğinin sağlanmasını önemser. Birlikte iş yapma kültürünün oluşturulması ve buna dair bir fıkıh kurulmasının önemine inanır. KİAP, kendisini, çeşitli İslami hassasiyetleri olan sivil toplum örgütlerinin potansiyel dinamizmini Kürt sorunu ve diğer toplumsal sorunlar karşısında harekete geçirmenin zemini olarak görür. Bu yönüyle, İslam’ı referans alan yeni bir söylem kurmak, istişare mekanizması geliştirmek, Kürt sorunu konusunda İslami bir varoluş gerçekleştirmek ve giderek sekülerleşen sosyal zeminimizi ıslah etmek için son derece gerekli bir araçtır.

6. KİAP, yeryüzünde yaşayan herkesi Adem’in çocukları olması hasebiyle yaradılışta eş, özelde ise Müslüman halkların İslam kardeşi olduğunu kabul eder. Bu, Kürtler ve bu coğrafyada yaşayan tüm halklar için de geçerlidir. Bu bağlamda İslam kardeşliği ve ümmet bilinci her ne kadar başta TC olmak üzere çeşitli devletler, kesimler ve sistemler tarafından içeriği boşaltılarak manipüle edilse de, bu kavramları örnek pratiklerimizle asli anlamına döndürmeyi ve bu referanslardan asla vazgeçmemeyi önemle kabul eder.

7. KİAP, başta Kürt sorunu olmak üzere bu topraklarda yaşanan tüm yapısal sorunların, İslami değerlerin toplumsal hayattan dışlanarak yerine inşa edilen seküler, laik, Kemalist ulus sisteminin ve onun oligarşik kadrolarının eseri olduğu temel tezi üzerine bakışını geliştirir.

8. Kürt sorunu Kürtlerin etnik kimliklerini / varlıklarını inkar eden ulusçu sistemin, toplumlar arasındaki İslam kardeşliği bağını ortadan kaldıran ulusalcı / laik karakteriyle üretilmiş bir sorundur. Başkaca birçok nedeni olmakla birlikte diğer nedenlere de temel teşkil eden etken budur. Dini de dili de engellenmiş bir toplum olarak Kürtler, her hak ve adalet arayışında bu iki talebi bir arada dile getirmişlerdir. KİAP bu hakların birbirinden ayrılmaz olduğunu kabul eder.

9. KİAP bir şahitlik müessesesidir. Etrafını saran cahiliyeye karşı varoluş mücadelesinde bu yaklaşımı temel bir ilke edinir. KİAP, özelde Kürt halkının genelde tüm ezilen grupların ve etnik kimliklerin haklarını ve özgürlüklerini savunmayı ilke edinen, zalime karşı mazlumun yanında yer alan, bunun için bedel ödemeyi göze alan bir kurumdur. Temel referanslarının başında iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak ilkesi yer alır.

10. Bugün çok güçlü bir Türk milliyetçi/militarist kesim karşısında daha güçsüz olmakla birlikte bunun Kürt versiyonu duruyor. KİAP her iki ulusalcı/militarist zihniyetin de Kürt toplumuna bir gelecek vaat etmediğini ve edemeyeceğini kabul eder. KİAP başta ulusalcığın her biçimi olmak üzere gayri İslami hiçbir çözüm önerisi sunmaz ve böyle önerileri desteklemez.

11. KİAP Kürt sorunun asıl muhatabının Kürtler olduğunu kabul eder. Bu noktada dikkatlerin yoğunlaşması gereken husus ne devletin ne de örgütlerin siyasi mülahazaları değil saf anlamda Kürtlerin haklı mücadelesidir. Yıllarca zulme maruz kalan Kürtlerin mazlumiyetinin giderilmesi konusunda gücümüz nispetinde çaba göstermek Allah’ın üzerimize yüklediği bir sorumluluktur.

12. KİAP, yarınlarda Müslümanlar olarak var olmamızın bugün varlık göstermemize bağlı olduğunu kabul eder. Bunun için İslam’ın “adalet” anlayışını yansıtması gereken İslami dinamizmin, uzun vadede sürecin dışında kalmasının ağır faturasını, Kürdistan toplumunun çok yönlü ödediğini, haddi zatında sekülerleşmenin de bu faturanın bir parçası olduğunu tespit eder.

13.Mücadele yönteminde vazgeçemeyeceğimiz tek şey İslami ölçü ve söylemdir. Bazı kesimlerin dile getirdikleri, ‘kardeşlik’ ve ‘ümmet’ gibi İslami kavramların kirletilip içinin boşaltıldığı gibi eleştiriler bir vakıa olarak kabul edilmekle beraber bu kavramlardan vazgeçmemizi haklı göstermez. Bilakis istismara uğrayan bu kavramları ihya etmeli ve hakkını verecek bir yaklaşım geliştirmeliyiz.

14. Kürtlerin de diğer halkların da kurtuluş reçetesi İslam’dır. Bizler buna sarsılmaz bir inançla iman ediyoruz. Her toplumun haklarını bihakkın kullanabilmesinin yegane güvencesinin İslam olduğunu kabul ediyor ve ancak İslami değerlerin hakim olmasıyla halkların adil ve kardeşçe yaşayabileceklerini inanıyoruz. Ne var ki bu hakikat, mevcut sistem içinde Kürt halkının mazlumiyetinin sona erdirilmesi sorumluluğunu geleceğe ertelemeyi gerektirmiyor, aksine inancımız mevcut durum içinde de çözümler üretmeyi ve bunları sisteme dayatmayı gerektiriyor.

Kardeşlik İçin Adalet Platformu “Kurumsallaşma Sürecinde KİAP Çalıştayı” Basın Açıklaması

Türkiye’nin artık en önemli sorunlarının başında geldiği herkes tarafından kabul edilen Kürt Sorununda, gelinen süreç itibariyle yeni bir krizle yüz yüze gelinmiş görünmektedir. Geçmişte de zaman zaman alevlenen iki taraflı şiddet politikalarının bir çözüm yolu açamayacağı aşikârdır. Son dönemde şiddeti artan çatışma ortamı, Silvan olaylarıyla yeni bir aşamaya girmiş bulunmaktadır.

Şiddet olaylarının Silvan özelinde yeniden tırmanması her iki taraftan da üretilen çözüm önerilerinin zemininin kaybolmasına neden olmuştur. Bu çerçevede, siyaset ve müzakere zeminini baltalayacak ve çözüm yollarını kapatacak tavırlardan kaçınılmalıdır. Bunun ön koşulu olarak devletin bir an önce operasyonlara son vermesi, PKK’nin de silahlı eylemlerini durdurması gerekir. Nitekim eylemin operasyonları, operasyonların da eylemi davet ettiği bilinen bir gerçektir. Bunun yanında gündeme gelen sınır ötesi kara harekâtı fikrinden, süreci daha da kanlı ve içinden çıkılamaz bir hale getireceğinden, vazgeçilmelidir.

Bunun yanında seçime genişletilmiş bir blok halinde girerek siyaset zemini arayışını somutlaştıran BDP’nin bu arayışını, pratize edecek imkânları, gün geçirmeden uygulamaya koyması gerekir.

Ölen asker ve militanlar toplumda yüksek tansiyonun devam etmesine, psikolojik ve fiziksel savaş havasının devamına ve bu çerçevede halklar arasındaki psikolojik duvarların artmasına neden olmaktadır.

Başbakan ve hükümet çevreleri ile PKK ve BDP’nin savaş, tehdit ve şantaj dilini kullanmaktan vazgeçmesi gerekir. Hükümet başlattığı ve bir türlü devamını getiremediği açılım sürecinin devam ettiğini somut pratiklerle halka göstermelidir. Normalleşme sürecinin işletilebilmesi için PKK kaçırılan sivil ve askerleri serbest bırakmalı, kamu yararına faaliyet gösteren otoyol şantiyesi, maden işletmeleri gibi işletmelerin üzerindeki baskı uygulamasına son vermeli, gündeme ciddi şekilde taşınan bir nevi vergi uygulaması olarak görülen talepler sonlandırılmalıdır.

Halkların bir arada yaşama imkanları ancak adalet zemininde gerçekleştirilecek bir kardeşlikle mümkündür. Bunun için bizler Kardeşlik İçin Adalet Platformu olarak yukarıda ifade ettiğimiz beklentilerimizi kamuoyu ve basınla paylaşıyoruz.

KİAP Bileşenleri 

Önceki ve Sonraki Haberler