Toplumsal Süreçte Aile İçi Eğitim

Toplumsal Süreçte Aile İçi Eğitim

Tatvan Özgür-Der Şubesi tarafından “Toplumsal Süreçte Aile İçi Eğitim" semineri Özkan Kızılkaya'nın sunumuyla gerçekleştirildi.

Cuma günü saat 19.00 da dernek binasında gerçekleştirilen seminerde Özkan Kızılkaya özetle şu konulara değindi:

Günümüzde çocuk suç oranlarında, madde kullanımında çok ciddi bir artış göstermekle beraber, çocukların da anne ve babalarına karşı şiddet ve saygısızlık olarak tabir edilen davranışları da artmaktadır. Anne ve babaların dinlemek ve zaman harcamak için çocuklarından uzak tuttukları her an; onlara da aynı durumu yaşamanın kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor. Yani çocuklarına zaman ayıramayan anne ve babalara bugün kendi çocukları zaman ayırmıyor. Aile içinde, sağlıklı iletişim kurulamadığı ve aile içi sohbetler ihmal edildiği için, çocuklarımızın bu boşluğu kabul edildiği sosyal medya ya da olumsuz arkadaş ortamlarında gidermektedir. Bu ortamlarda çocuklarımızın sigara, alkol, uyuşturucu gibi kötü alışkanlıkların kucağına itilmekte ve her geçen gün bizlere yabancılaşmaktadır. 

"Artık yuva işlevini kaybetmiş ve yalnızca ikamet edilen yer olarak işlev gören konutlarımızda baba yorgun argın işten eve gelir ve kanepede uyuklar. Anne ise ev işleri ile meşgul olurken çocuklar ekran başında unutulur. Ya da, her aile bireyi farklı bir ekran başında, farklı dünyalarda gezinirler. Konuşma ve sohbet etme ihtiyacını, sanal alemde kurulan ilişkilerle giderirler.

"Aile bireyleri aynı çatı altında olsa da ruhlar, zihinler ayrı yerlerde olduğu için, sağlıklı bir sevgi bağı ve iletişim kurulamamaktadır. Bunun sonucunda da, ani ve yapay çıkışlar nedeniyle ilişkiler çok kolay bozulabilmektedir. Günümüzde boşanma sayıları evlenme sayılarının önüne geçmiştir. Ne verirsek onu alırız bu yüzden ailemize çocuklarımıza gerekli zamanı, ilgiyi, şefkati göstermeliyiz. Toplumu düzeltmek istiyorsak önce kendimiz düzeltmeliyiz. 

Çocukların akademik ders başarısını önemsediğimiz gibi çocukların  iyi insan olmalarını da önemsemeliyiz. Almanya'da Hitlerin Toplama kampından kurtulan bir bayan yıllar sonra bir okula müdür olur ve her eğitim yılı başında öğretmenlerine der ki:

"Kamptan sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar…

Sizlerden isteğim şudur: Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin.

Okuma yazma ve matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak önem taşır." Biliyorsunuz zalim Hitler milyonlarca insanı gaz odalarında öldürmüştü. Kullandığı aktörlerin hepsi alanında uzman isimlerdi. Yani eğitim tek başına yeterli değil, önceliğimiz 'iyi insan' yetiştirmek olmalı.''

Eskiden evler küçük aile bireyleri kalabalıktı, yemekler beraber yenilir, muhabbet edilirdi. Günümüzde ise evlerimiz büyüdü misafirlik azaldı, muhabbetler azaldı. Artık insanlar birbirlerine tahammül edemiyorlar. Eşlerin birbirlerine karşı merhametleri, ilgileri, azalmış durumda. Eşler birbirini anlamıyorlar çünkü muhabbet etmiyorlar.  Eşler, birbirlerine merhamet etmeli, aralarında muhabbeti artırmalılar. Merhamet acımak değil acıtmamaktır. Günümüzde boşanmaların artma sebebi ekonomik sıkıntılardan ziyade manevi eksiklikten ötürüdür. Bilinçsiz İnternet kullanımı, sosyal medya kullanımı aile içi İletişimi sekteye uğratmaktadır. Özümüze geri dönmeliyiz, birbirimize karşı anlayışlı olmalıyız. Ailemize, çocuklarımıza nitelikli zaman ayırmalı onlara güzel örneklik sunmalıyız diyerek Kızılkayakonuşmasını sonlandırdı.

Seminer dinleyicilerin soru ve katkılarıyla son buldu. 

Önceki ve Sonraki Haberler