Bağcılar' da"İslam’da Gençliğin Rolü" Semineri

Bağcılar' da"İslam’da Gençliğin Rolü" Semineri

Özgür-Der Bağcılar Temsilciliği 12 Ocak Cumartesi gecesi yeni yılın ilk aylık programını temsilcilik binasında gerçekleştirdi.

Programın moderatörlüğünü yapan Sevda Baytap’ın selamlama ve açış sözlerinin ardından Zehra Türkmen, İslam’da gençliğin rolü başlıklı konuşmasına başladı. Türkmen, konuşmasının ilk bölümünde gençlik kavramı, gençlik döneminin sosyo-psikolojik özellikleri ve bu dönemde vahye ve fıtrata uygun gençliğin yetişmesi için yapılması gerekenlerden bahsetti. Gençlik kavramının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ‘’buluğa erme neticesinde biyolojik ve psikolojik bakımdan çocukluğun sonu ile toplum hayatında sorumluluk alma dönemi olan 12-24 arası yaş grubu olarak’’ tanımladığını ifade etti. Türkmen, ayrıca Birleşmiş Milletler’in genç tanımlamasının ‘’15-25 yaşları arasında öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan ve ayrı bir konutu bulunmayan kişi’’ olduğunu belirtti. Konuşmacı, gençlik döneminde yaşanan değişimlerle ilgili şu görüşleri dile getirdi: Gençler bu dönemde aileden bağımsız hareket etmek isterler, otoriteye karşı gelme eğilimindedirler, farklı yaklaşımlara merak duyarlar, çevreleri tarafından anlaşılmak ve arkadaşlarınca kabul görmek isterler. Gençler, bu dönemde psikolojilerini ve kimliksel gelişimlerini gözeten doğru rehberliklere ihtiyaç duyarlar. Sahih rehberlikten mahrum kalan gencin en önemli sorunu kimlik kirlenmesinden de önce fıtratının doğasının kirlenmesidir. Doğru rehberlikten mahrum kalan genç sigara, alkol, uyuşturucu gibi doğasıyla çelişen kötü alışkanlıklara sürüklenir. Gençlere doğru rehberlik yapılması hakkında da Türkmen şu önerilerde bulundu: Gençlerin gelişiminde ailenin çok önemli bir rolü vardır. Gençlerle birlikte nitelikli zaman geçirilmeli, akşam yemeklerinin ailece birlikte yenmesine özen verilmeli, ailece gençlerle istişare günü yapılmalıdır. Ayrıca gençleri sorgulayıcı tavır yerine onları kuşatıcı tavırlar geliştirilmeli ve onlara ibadi sorumluluklar verilmelidir( örneğin sabah namazına bizi sen kaldırır mısın?) Gençler için sosyal ortamlar oluşturmalı ve iyi arkadaşlar edinmeleri sağlanmalıdır. Bu sözlerin ardından programa 15 dakikalık çay arası verildi.

Verilen aranın ardından Türkmen, programın bu bölümünde Kuran’daki gençlik kavramından, Allah Resulü’nün(s) gençlere verdiği önemden ve Resul(s) dönemindeki genç öncü müminlerden örnekler verdi. Kuran-ı Kerimde 6 yerde geçen belage eşüddeh kavramı, genel manada ergenlik çağına ulaşmak şeklinde anlaşılmaktadır. Bu dönem aynı zamanda gençlik çağının başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Öte yandan yine bazı ayetlerde doğrudan genç anlamına gelen feta kelimesi ve bundan türeyen isimlere rastlanmaktadır. Bu anlamda Kuran-ı Kerimde genç ve gençler manasına gelen feta veya fitye kelimeleri ve bunlardan türeyen isimler toplam olarak 9 yerde geçmektedir. Allah resulü(s) gençleri önemsemiş gerek askeri gerek sosyal ve gerekse ilmi konularda gençlere önemli görevler vermiştir ve böylece öncü bir kuşak oluşturma çabası içerisine girmiştir.

Zehra Türkmen konuşmasının son bölümünde genç öncü müminlerden söz etti. Bu gençlerden Erkam bin ebil Erkam, Mekke toplumunda soylu ve zengin bir ailenin çocuğuydu. 17 yaşına geldiğinde babası tarafından evlendirilmiştir ve babası Safa ve Merve tepeleri arasında büyük bir ev satın alarak oğluna düğün hediyesi olarak vermiştir. O da bu evi İslam yolunda kullanılmak üzere Müslümanların hizmetine adamıştır. İşte bu ev risalet güneşinin parladığı ve ilk altı yıl boyunca Müslümanların tertil üzere Kuran okuduğu, istişare yaptığı ve Hz.Ömer’in İslam’ı kabul ettiği Erkam’ın evi yani darul erkam olmuştur. Erkam, Müslüman olduğunda 18 yaşında bir gençti. Müslüman olan 7. veya 12. insandır.Hz Ebu Bekir’in teşvikiyle Müslüman olmuştur.Bedir,Uhud,Hendek ve Mekke’nin fethi gibi önemli savaşlara katılmıştır.Resulun vahiy katipliğini yapmış ve ilk İslam toplumunun çekirdek kadrosunda yer almıştır.

Diğer öncü genç ise Musab bin Umeyr’dir. O da Mekke’nin soylu ve varlıklı ailelerindendi. O da ilk Müslümanlardandır. O, Mekke’nin en varlıklı genciyken, en güzel ve en pahalı elbiseleri giyinirken, Müslüman olduktan sonra evinden kovulmuş ve Mekke sokaklarında üzerindeki yamalı elbiselerle dolaşmaya başlamıştır. Hz.Peygamber, onu genç yaşta öğretmen olarak Akabe Biat’ından sonra Medine’ye göndermiştir. Musab bin Umeyr, Medine’de kendinden yaşça büyük insanlara İslam dinini anlatmış, Medine’de İslami gelişmeye alan açmış ve ilk Cuma namazını kıldırmıştır. Bedir ve Uhud savaşlarına katılan Musab Uhud’da şehit olmuştur.

Aylık program katılımcılarının soruları ve katkılarıyla sona erdi.

Haber: Murat Yörükoğulları

bagcilar-20130113-02.jpg

Önceki ve Sonraki Haberler