“Çok Partili Sisteme Geçerken Müslümanların Durumu”

“Çok Partili Sisteme Geçerken Müslümanların Durumu”

Özgür-Der Bağcılar Temsilciliği 19 Şubat Cumartesi gecesi gerçekleştirdiği programda Çok Partili Sisteme Geçiş ve Müslümanlar konuşuldu. Programın konuşmacısı ise Hamza Türkmen idi.

Tunus'ta başlayıp Mısır'da devam eden ve şu anda da Libya da, Bahreyn de,Yemende gerçekleşmekte olan isyan ve devrimlerin diktatörleri bir bir yerinden ettiğine şahit olmaktayız.B u altüst oluşların sonucunda çok partili sistemlerin ve demokrasi kavramlarının bu yerler de de tartışıldığını görmek şaşırtıcı olmasa gerek.İçinde yaşadığımız ülke de tek adam ve tek partili sistemleri geride bırakalı 65 yılı buldu.Özgür-Der Bağcılar Temsilciliği 19 Şubat Cumartesi gecesi gerçekleştirdiği programda bu önemli konuyu gündemine aldı.Programın konuşmacısı ise Hamza Türkmen idi.

Hamza Türkmen konuşmasında ilk olarak 1923-1945 yıllarından bahsederek sistemin ve Müslümanların bu yıllardaki durumlarından bahsetti. Türkmen 1922 yılının sonlarında ilk oturumu yapılan Lozan konferansının ikinci oturumunun Temmuz 1923 yılında yapıldığını ve anlaşmanın sağlandığını ve böylelikle Türk ulus devletinin savaşın galip devletleri İngiltere, Fransa ve İtalya tarafından tanındığını fakat bu anlaşmanın içeriğinin açıklanmadığı için bu anlaşmayla galip devletlere ne gibi taahütlerde bulunulduğunun bilinmediğini belirtti. Türkmen bu iki oturum arasında düzenlenen İzmir İktisat Kongresinde İrtica'ya, Komünizme geçit verilmeyeceğinin ve Kapitalist ilkelerle kalkınmanın sağlanacağının belirtilmesinin Lozan anlaşmasıyla bağlantısı olduğunu belirtti.

Türkmen Türkiye'de sistem tarafından yapılan ilk darbenin Birinci Meclisin dağıtılması olduğunu vurgulayarak bundan sonraki süreçte sistemin uygulamalarına Müslümanların Türkiye'nin 60 farklı yerinde kıyamları, itirazları olduğunu belirtti. Fakat bu kıyamların İstiklal Mahkemeleri yoluyla binlerce İslami kanaat önderinin öldürülmesiyle bastırıldığını ve binlerce Müslüman'ın sürüldüğünü ve böylelikle halkın sindirildiğini ve bu dönemde hacca gitmenin ,Kur'an okumanın yasaklandığını hatta Allah demenin bile yasaklandığını ifade etti.İskilipli Atıf Hocanın idam edilmesinin bu dönemin yaşananlarını anlamak için prototip olduğunu belirtti.Türkmen sonuç olarak Müslüman halkın müstezaf ,zayıf çaresiz bir pozisyona düşürüldüğünü ifade etti.

Türkmen, İkinci Dünya Savaşının sona ermesi sonucu Postdam ,Yalta ve Tahran konferansları sonucu dünyanın 2 nüfus bölgesine bölündüğünü Amerikan'ın ve Rusya'nın bu bölünmenin tarafları olduğunu belirterek komünist yayılmacılığının engellenmesi için kontrollü bir din anlayışının A.B.D tarafından gündeme getirildiğini ve bu çerçevede Fransa'da okullara zorunlu din dersleri konulduğunu Türkiye 'de de 1945 yılından sonra milli eğitim bakanlığı tarafından ilkokul 4 ve 5. Sınıflara zorunlu olmayan din dersi konduğunu,imam hatip kurslarının ve okullarının açıldığını ,Ankara İlahiyat Fakültesinin açıldığını ve 19 tekkenin devlet tarafından açıldığını belirtti.

Türkmen Şubat 1945'te San Fransisko'da savaşın galip kapitalist devletleri tarafından bir konferans düzenlendiğini ve Türkiye'nin bu konferansa davet edilmemesine rağmen İnönü'nün buraya bir heyet gönderdiğini ve bu heyetinde buradaki devletlere Türkiye'nin çok partili sisteme geçeceğinin garantisinin verildiğini belirtti. Türkmen İnönü'nün bu taahhütün' den sonra Türkiye de Nuri Demirağ tarafından Milli Kalkınma Partisinin kurulduğunu bu partinin kurucusunu n kendi imkanlarıyla tren vagonları, lokomotifleri ve uçaklar yaptığını ve sattığını fakat İsmet İnönü ve devlet tarafından engellendiğini belirtti. Türkmen bu şahsın İslam ülkelerinin bir araya gelerek Doğu konfederasyonu oluşturmasını tasarladığını ve ayrıca çeşitli İslam ülkelerinden gelen öğrencilerin okuyacağı Ahlak ve Teknoloji üniversitesi kurmayı planladığını ifade etti.Türkmen bu dönemde ayrıca Demokrat Partinin kurulduğunu ve bu partinin seçimleri kazanmasıyla Müslümanların kimliklerine ulusalcı ve sağcı kirliliği bulaştırdıklarını ve bununda karşıtına sığınarak faaliyette bulunmak olduğunu belirtti.

Türkmen konuşmasında özetle Türkiye'de çok partili sisteme ve dolayısıyla bunun sonucunda ortaya çıkan kontrollü dini anlayışa ve rahatlamaya dış şartların sonucu ulaşıldığını belirtti.

Program dinleyicilerin soru ve katkılarıyla sona erdi.

Haksöz Haber /Bağcılar

MURAT YÜRÜKOĞULLARI

Önceki ve Sonraki Haberler